ENDÜSTRİ 4.0 VE TÜRKIYE’DEKİ OLASI
YANSIMALARI
Prof. Dr. –İng.
Hüseyin ÖZDEN, (Şubat 2018)
huseyin.ozden@ege.edu.tr
Bu çalışmada, Endüstri 4.0 ile ilgili gelişmeler, bunların
Türkiye’deki olası olumlu, olumsuz yansımaları ve işsizlik sorununa yönelik
dikkate alınması gerekenler tartışılarak sıralanmaktadır. İnovatif ürünlerin imalindeki
işlem adımları ve işleme zamanının azalacağı gibi olumlu etkilerinin yanısıra
bu ürünlerin geliştirilme süreçlerinde daha fazla bilgi ve tecrübeye, finansa
ve zamana ihtiyaç duyulduğundan söz edilmektedir. Türkiye’de devletin kıt gelirlerinden
AR-GE faaliyetlerine ayırdığı kaynakların yenileşimci bilgi veya ürün üretme
amacı güden projelerde kullanılmadığı, hatta aksine suistimal edildiği; Türkiye
gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkelerin yeni teknolojileri takip etme,
geliştirme, üretme ve uygulama becerileri daha iyiye gitmedikçe, katma değeri
yüksek ve kazançlı ürünleri iç ve dış piyasaya sürmedikçe, dışa bağımlılığı azaltmadıkça
yeni düzende kaybeden olmaya devam edecekleri belirtilmektedir. Bunun yanı
sıra, vasıfsız işçi ve vasat mühendislerin yakın gelecekteki işsizler yığınında
yer alacağı ifade edilmektedir.
1. GİRİŞ
Endüstri 4.0, 18. yüzyılda buhar gücünün üretimde kullanımı
ile başlayan sanayileşme; içten yanmalı kuvvet, güç makinaların ve elektrik motorların
gelişimi ile hız kazanarak gelişmesini sürdürmektedir. 20. yüzyılda sanayide
elektron damgasını vururken, günümüzde ve gelecekte fotonun, (Işık Işının)
lazerin endüstrinin her sektöründe belirleyici olacağı öngörülmektedir. 2011 yılında
Endüstri 4.0'dan, insanız akıllı fabrika üretimlerinden söz edilmeye ve
projeler yürütülmeye başlanılmıştır. Şekil 1'de endüstrinin tarihsel gelişimi
şematik olarak verilmektedir. (Şekil 1, Endüstri 4.0 ile ilgili herkesin
kullanımına açık internet kaynaklarından faydalanılarak derlenmiştir.) 21.
yüzyılda endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde, üretim bantlarında işçisiz
akıllı fabrikalar, insansı otonom robotlar, kendi aralarında iletişim kurabilen
akıllı makinalar, dijital verili malzemeler, bilgili parçaların önem kazanacağı
öngörülmektedir.
Endüstri 4.0 ile ilgili olarak farklı tanımlar, beklentiler
bulunmaktadır. Konuya dair farklı görüşler ortaya atılmakta, örneğinkapitalist
sanayi düzenin sonu olarak politikleştirenlere de rastlanılmaktadır. Akıllı
üretim olarak bilinen Almanların Endüstri 4.0 tanımından farklı olarak
Japonya’da 5.0 kullanılmaktadır. 2014 yılına kadar ABD'de Endüstri 4.0 ile
ilgili kayda değer gelişmelere rastlanılmazken, günümüzde hayli önem kazanmıştır.
ABD'de "Şeylerin Endüstriyel İnternet'i" (IoT), "Smart
Manufacturing” (Akıllı Üretim) veya “Advanced Manufacturing” (Gelişmiş Üretim)
olarak Endüstri 4.0 ifade edilmektedir. Çin’de Almanların 2011 yılında dünyaya yaydığı
Endüstri 4.0'a olan ilgi yüksektir. Günümüzde Endüstri 4.0 dünyanın her bir
yerinde kabul görüp kullanılmaktadır. Çinliler, ilk insansız akıllı
fabrikalarını, kurmuşlarıdır. Ürettikleri kaliteli ve düşük maliyetli cep telefonlarını
dünyanın her bir tarafına satmaya başlamışlardır. Bu gelişme Endüstri 4.0 ile
ilgili olarak insanların sanayicilerin heyecanını daha da kamçılamıştır! Endüstri
4.0 vizyonu insanlığın bir illüzyonu, ütopyası olmadığı gösterilmiştir. Türkiye'de ve gelişmekte olan ülkelerde Endüstri 4.0 ile
ilgili olarak kayda değer uygulamalar olmasa da son bir yıldır sanayicilerin,
üniversitelerimizin de ilgisini çekmekte, gelişmeler takip edilmekte ve
projeler yürütülmektedir [1-10].
Şekil 1. Yönetimde
Optimizasyon ve Üretimde Optimizasyon Değişimin Bir Grafiği
Endüstri 4.0, dijitalleşmenin yaygınlaşması, bilişim
teknolojileri, lazer teknolojileri gibi yeni teknolojilerin gelişimi, yüksek
performanslı sensörler, adaptörler, veri alışverişine uyumlu malzemeler,
parçalar, makinalar, insansı otonom robotlar, yapay zeka vb. teknolojik
yeniliklere bağlı olarak gelişen sosyoekonomik yansımaları olan çok kapsamlı
bir ilerleyiştir. Diğer gelişmelerden ayıran özelliği, akıllı otonom olması ve
zamanla gelişerek gerçekleşmesidir. İnsanlığın geleceği için daha adil yeni bir
dünya düzeninin oluşmasına katkısı olması beklenilmektedir.
Günümüzde, Big Data, - Bulut Bilişim, Akıllı Sensörler,
Fiziksel Siber Sistemler, Siber Güvenlik, İnsansı Robotlar, Yapay Zeka,
Kapsamlı Güvenli İnternet Ağları, Sistem Entegrasyonu Akıllı Üretim Parçaları,
Akıllı Malzemeler, Dijital, Bilişim Teknolojileri, Uyumlu Tedarik Zincir
Sistemleri, 3D Eklenik Üretim Yöntemleri, (3 boyutlu lazer baskı üretim yöntemi)
hakkında ve gelişmelerinden detaylı bilgiler verilmektedir [1-10].
Endüstri 4.0'da, endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde; insan
toplum, makine ve ürün üçlü sistemin kapsamı ve karmaşık yapının bir şematiği
Şekil 2'de yer almaktadır. Çizimin karmaşıklığı, düzensizliği, anlamadaki
zorluk ve gizem; Endüstri 4.0'ın mükemmeliyet derecesini bir şekilde yansıtılmaya
çalışılmıştır. [1, 2, 3] Her şeyin aksaksız ve mükemmel olduğu bir sistem
yapısı, örneğin eğitim, AR-GE merkezleri, akıllı fabrikalar ve aksaksız üretim
düşünülemez. Bu, insan yaşamının, çalışmanın, özellikle öğrenmenin, yaratıcılığın
ve bilimin de doğasına aykırıdır. Kısaca, Endüstri 4.0 ile gelecekte her şey
sorunsuz ve mükemmel olacaktır beklentisi abartılıdır.
Şekil 2. Endüstri 4.0'ın
Kapsamı ve Karmaşık Sistemin Gizemli Bir Şematiği
Aslına bakılırsa, Endüstri 4.0 projesi, Avrupa Birliği
üye devletlerinde ürün geliştirme ve satma problemlerin, dolayısıyla ortaya
çıkan sosyoekonomik sorunların artması sonucu gündeme daha yoğun getirilmiştir.
Endüstri 4.0; ürün fikrinin ortaya çıkarılmasından,
ürünün tüketilip hurdanın bertaraf edilmesine kadar olan süreçleri, detaylı
olarak kapsayan, kontrol eden, organize eden Ürün Yaşam Döngü yönetimin, yani
PLM uygulamalarının bir üst versiyonu olarak da ortaya atılmaktadır. Şekil 2’de
global mal ve hizmet üretim sistemi şematik biçimde gösterilmektedir.
Mevcut fabrikalarda bulunan bir üretim bandının sensörlerle, robot kolları ile
donatıp bilgisayar destekli otomatikleştirilmesini, PDM, PLM üretim
uygulamalarını Endüstri 4.0'a geçiş olarak açıklayanlara da rastlanılmaktadır [1-3].
Geleceğin akıllı fabrikalarını, karanlık fabrikalarını, insanız fabrikalarını,
bilgi, veri alış-verişinin dijitalleşme sürecini ‘Endüstri 4.0 Devrimi’ olarak
görenler vardır. Endüstri 4.0'ı, insanlığın bir vizyonu olarak görenler olduğu
gibi, insanlığın bir ütopyası olarak değerlendiren karşıt görüşlerde
bulunmaktadır.
Endüstri 4.0'da, inovatif mal ve hizmet üretimlerinde
belirleyici olan ‘Fotondan’ ve ‘lazer teknolojilerinden, lazer üretim
yöntemlerinden Türkiye’de pek bahsedilmiyor! Lazer teknolojilerindeki
gelişmelere paralel mikro, nano teknolojilerin, yeni teknik ve yöntemlerinden,
inovatif tasarımların ortaya çıktığından söz edilmiyor. Lazer teknolojisindeki gelişmeler,
Endüstri 4.0'ın kısa sürede gerçekleşmesi yönünde tetiklemektedir. Ülkemizde
foton-, lazer teknolojilileri ile uygulamalı gelişmeler yok denecek kadar
azdır. Lazer teknolojileri lazer üretim, ölçme, analiz, iletişim yöntemleri
olmadan Endüstri 4.0 düşünülemez! Bu gibi gerçeklerden de ülkemizdeki
sanayicilerimizin, üniversitelerimizin, devlet yönetiminin de pek haberdar olduğu
söylenemez.
Endüstri 4.0 ile ilgili olarak, internet ortamında her kesin
rahatlıkla ulaşılabileceği farklı dillerde çok sayıda dokümanlar, görsel ve
yazılı yayınlar bulunmaktadır. Endüstri 4.0 veya İndustrie 4.0 ya da İndustry
4.0 yazarak internet ağından arama yapılarak sayısız görsel yazılı dokümanlara,
ciddi bilimsel makale yayınlarına da ulaşılmaktadır [1-10]. Bu çalışma öncesi
yapılan literatür değerlendirmesinde; yayınların içerikleri, yeni
uygulamalardan, araştırmalardan ziyade birbirinin benzeri olarak derlendiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle aynı konuların buradaki çalışmada yansıtılmasından kaçınılmıştır.
Yurtiçinde ve yurtdışında farklı yerlerde ve uluslararası insanlarla bulunma ve
çalışmalar sırasında edinilen bilgi, tecrübeler dikkate alınarak ve lisans üstü
‘‘Endüstri 4.0’’ ve ‘‘Sanayide PLM Uygulamaları’’ ders sunumlarından yayın
çalışması hazırlanmıştır. Endüstri 4.0'ın genel bir tanımı yanında, Türkiye gibi
gelişmekte olan ve yoksul ülkelerde beklentiler, olası toplumsal yansımaları ve
alınması gereken bazı tedbirler üzerinde durulmuştur. Önem sırası dikkate
alınmadan akla gelenler kısa maddeler halinde sıralanıp tartışmaya sunulmaktadır.
Farklı bakış açılarından ele alınan
Endüstri 4.0 ile ilgili araştırmalara katkı sağlaması çalışmanın başlıca hedeflerindendir.
2. ENDÜSTRİ 4.0'A TÜRKİYE AÇISINDAN FARKLI KISA BİR BAKIŞ
Endüstri 4.0, Almanya'nın mevcut yaşam standartlarını, zenginliklerini
sürdürme, refah düzeyini koruma amaçlı 2011 yılından beri üzerinde çalıştığı,
Avrupa Birliği ülkelerinde de kabul gören bir projedir.
Hedef, serbest iç ve dünya piyasalarında zorlu ve pek de adil
olamayan rekabet koşullarında tercih edilebilir ve satılabilir endüstriyel mal
ve hizmet ürünlerinin hazır hale getirilmesidir.
İstenilen,
doğru ürünün, doğru zamanda, doğru
yerde, doğru halde, doğru fiyatta satışa hazır getirilmesi, sunulmasıdır [1-10].
Ve ürün maliyelerini azaltarak en uygun kazancın elde edilmesidir.
Çalışan emekçi ücretlerinin çok düşük, vergi, malzeme ve enerji
maliyetlerin az olduğu Çin, Hindistan, Kore, Türkiye gibi ülkelerinde teknoloji
üretmeleri, dünya pazarlarında inovatif kaliteli ürünleri düşük maliyetlerle
satışa hazır hale getirmeleri, Almanya gibi sanayisi ve teknolojisi zengin
Batılı ülkeleri zor duruma düşürmektedir. 1990 yıllarında Avrupa Birliği,
ABD'deki birçok şirket fabrika üretimlerini düşük maliyetli Çin gibi gelişmekte
olan ülkelere taşımaya başlamışlardı. Sürecin başlarında Batılı şirketlerin kazançları
yükselirken, kasaları dolup taşarken devletin gelirlerinde büyük düşüşler
kaydediliyordu. Avrupa Birliği
ülkelerinde, örneğin Almanya’da fabrika üretimin yurtdışına kaydırılması
sonucu; işsiz ve yoksul bireylerin sayıları artarken ve vergi ve emeklilik
sandığı gelirlerinde ciddi azalmalara neden olmuştur.
Teknoloji bilgi, deneyim ve birikimlerini, üretimlerini,
yenilikleri gelişmekte olan ülkelere, özellikle Çin’e farkına varmadan
kaptırdıklarını ve üretim ile gelişen yaratıcılık vasıflarını, ürün geliştirme tecrübelerini
kaybetmeye başladıklarını geçte olsa farkına varmışlardır. Bu nedenle de olsa
ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri son iki yıldır fabrika üretimlerini tekrar kendi
ülkelerine zorunlu olarak çekmeye başlamışlardır. Ve buradan gelen mallara
ambargo uygulamaya mecbur kalmışlardır. Zenginliklerini, yüksek yaşam
standartlarını, refahlarını endüstriyel mal ve hizmet ürünlerini dünya pazarlarında
satmalarına bağlı olan ABD ve Batı Avrupa Birliği, Japonya bu gelişmeler
karşısında Endüstri 4.0'a sarılmışlardır. Yani ürünlerinin üretim maliyetlerini
dünya pazarlarında rekabet edebilir düzeyde tutmak için çok az insanla çalışan
akıllı fabrikaları, esnek üretim
yöntemlerini, organizasyonlarını, otonom otomasyonu düşünmeye başlamışlardır.
ABD, Avrupa Birliği ülkeleri üretimi yurtiçine çekmeye
çalışırken, Türkiye’deki bazı şirketlerin fabrikalarını, üretim çalışmalarını
yurtdışına kontrolsüz taşımaya başlamışlardır. Türk şirketlerinin yurtdışındaki
fabrika ürünlerini, tamamına yakınını Türkiye'de satışa sunmaları da yanlış bir
uygulamadır. Onun yerine Türkiye'de yabancıların elinde bulunan mal ve hizmet
üretimlerini almaları ya da kazan-kazan yöntemine göre devam ettirmeleri çok daha
isabetli olurdu. Türkiye, kendi imkânları ile rahatlıkla gerçekleştirebileceği
yurtiçinde ve yurtdışında rekabet edebileceği, örneğin modern tarıma, ziraata
dayalı temel bir endüstrinin, turizm, sağlık, tıbbı ilaç gibi hizmet sektörüne öncelik
vermelidir. Türkiye'deki şirketlerin Endüstri 4.0'dan evvel bu gibi konulara da
eğilmesinde yarar vardır. Turizm,
ulaşım (otelcilik, tatil köyleri, seyahat, alışverişi merkezleri vb.) sağlık,
bankacılık, tarım ve zirai ürün işleme, enerji sektöründeki birçok hizmetleri
yerli firmalara yaptırma önceliği vermelidir.
Yurtdışı firmalar Türkiye‘de mega alışveriş merkezleri, tatil köyleri, oteller
kurup, banka açacaklarına inovatif ürünlerin imalatını gerçekleştirecek ortak
fabrikaların, ürün geliştirme AR-GE merkezlerinin kurulmasına teşvik
edilmelidirler. Sanayicilerimiz, devlet yönetimi, üniversitelerimiz en azından
Endüstri 4.0 kadar bu gibi gelişmelerle ilgilenmelerinde de yarar vardır.
3. ENDÜSTRİ 4.0'IN TÜRKİYE'DEKİ OLASI YANSIMALARI VE
BEKLENTİLER
Endüstri 4.0 ile ilgili olarak dünyada olduğu gibi
Türkiye'de de farklı görüşler, beklentiler söz konusu olmaktadır. Bir taraf Endüstiri 4.0'ı insanlığın geleceği için olumlu
değerlendirirken, insanlığın geleceği, kontrollü sürekli gelişmenin, çoğalmanın
büyümenin bir gerekliliği, zorunluğu olarak doğal bir süreç olarak görmektedir. Diğer bir taraf ise tam aksine birçok olumsuz gelişmelerden
bahsetmektedir, karamsar bakış açılarını dile getirmektedirler. Dünyaya hâkim
olan sermaye kesimin, kapitalist düzenin devam etmesi, daha da zengin olmanın
getirdiği bir sonuç olarak Endüstri 4.0'ı açıklamak hatalıdır.
Geçmişte birçok uygarlık, devlet ve imparatorluğun
sömürülerek yok olmasının ve aynı şekilde büyük aile şirketlerinin bitmelerinin
nedenleri burada, bilim ve teknoloji üretmemelerinde, yeniliklere kapalı
olmalarında aranmalıdır. Bu husus sadece uluslar için geçerli olmayıp,
şirketleri, kurumları, hatta toplumun her bireyini kapsamaktadır. Şekil 3’te,
bir otomobil firmasının iflas eşiğinden yönetim optimizasyonu ve üretimin
otomasyonu ile kısa sürede kar eder ve istihdam yaratır hale gelmesi şematik
bir grafikle gösterilmektedir.
Şekil 3. Yönetimde
Optimizasyon ve Üretimde Optimizasyon Değişimini Gösteren Bir Grafik
Endüstri 4.0'da
beklentilerin, olası yansımaların önem sırası dikkate alınmadan kısa maddeler halinde
sıralanması:
-
Endüstriyel mal ve
hizmet üretimlerinde işlem adımları, süreçleri, işleme zamanları azalacaktır,
bu sayede üretim maliyeti yükselirken, enerji ve malzemelerde de kayda değer
tasarrufların olması beklenilmektedir.
-
İnsan sağlığını tehdit
eden ağır, yorucu, yıpratıcı, tehlikeli işler akıllı fabrikalarda kapalı
ortamlarda, akıllı kabinlerde gerçekleşmesi beklenilmektedir.
-
Endüstriyel mal ve
hizmet üretimlerinde, gerekli ürün kalitesi sağlanırken, üretim maliyetlerinde
düşüşler sağlanacaktır, kazancın yükselmesi beklenilmektedir.
-
Endüstriyel mal ve
hizmet üretimlerinde, ürün geliştirmede, pazar koşulları, müşteri istekleri ve
talepleri daha da belirleyici olması beklenilmektedir.
-
Endüstriyel mal ve
hizmet üretimlerinde akıllı fabrikalarda lazer teknolojileri, lazer üretim
yöntemleri, lazer ölçme ve analiz yöntemleri, lazer kontrol, kumanda ve sevk
yöntemleri ve akıllı sensörler, akıllı robotlar belirleyici olacaktır.
-
Endüstriyel mal ve
hizmet üretimlerinde akıllı fabrikalarda, robotlu lazer üretim kabinlerinde,
birbirinden farklı ürünlerin üretimi teknik ve ekonomik acıdan özellikle zaman
kaybı ve maliyet artırıcı teçhizat değişimlerine gerek kalmadan mümkün
olabilecektir (Şekil 4).
-
Endüstriyel mal ve
hizmet üretimlerinde akıllı fabrikalarda klasik akıcı üretim bantları yerine
insansı robotlarla lazer üretim kabinleri akıllı takım tezgâhları, akıllı malzemeler
tercih edilecektir (Şekil 4).
-
Endüstri 4.0'da
endüstriyel ürünlerin geliştirilme süreleri, raf ömürleri, kullanım süreleri
daha da azalması beklenilmektedir,
-
Endüstri 4.0'da
teknolojik gelişmeler yeni teknolojilerin piyasaya sürülmesi, progresif, yani
artarak hızlanması beklenilmektedir.
-
Yeni teknolojilerin
takip edilmesinin her geçen gün daha da zorlaşacağı, uzman kişilerce olacağı
beklenilmektedir.
-
Yeni teknolojilerden
dünya pazarında yararlanma kısa süreli olması ve bilim alanındaki teknolojik
yeniliklerin aktüalitelerinin hayli kısılması beklenilmektedir.
-
Endüstri 4.0'da ana,
merkez sanayicilerle yan sanayiciler arasındaki işbirliği alanlarındaki
boyutsal farklılığın azalması beklenilmektedir. Hatta bir çok sektörde üç boyutlu
lazer ekleme-çıkarma üretim yöntemi ile yan sanayicilere olan ihtiyacın
azalması söz konusu olması beklenilmektedir.
-
Günümüzde taşıtların
bakım onarım çalışmalarında bazı plastik parçalar, tedarikçiye, yedek parçacıya
gerek kalmadan üç boyutlu lazer baskı yöntemi ile yerinde ve anında imal
edilerek kullanılmaktadır. Gelecekte imalat sanayinde hızlı bir şekilde
yaygınlaşması beklenmektedir.
Şekil 4. Dijital
Esnek Üretim Yöntemlerine Uyumlu Üç Boyutlu Lazer Üretim Kabin Örnekleri
-
Endüstri 4.0'da, Üç
Boyutlu Lazer Baskı Yönteminde (3B Eklenik Yöntem) sanayinin farklı imalat
sektörlerinde belirleyici olacağı öngörüsü ile mega akıllı fabrikalar yerine küçük
çaplı, hatta atölye tipi işyerlerin önem kazanacağı beklenilmektedir. İyi
tarafı mega fabrikaların yerini atölye tipi esnek iş yerlerin artması ve
branşlaşmanın, uzmanlaşmanın önem kazanması olasılığı bulunmaktadır.
Şekil 5. 3D Lazer Baskı Üretim
Yöntemi
-
‘‘Üç Boyutlu Lazer
Baskı Üretim Yöntemi’’ küçük boyutlu ve karmaşık makinelerin, elemanlarının plastik
malzemeli üretimleri ile sınırlı kalmayıp, çok büyük ve karmaşık büyük
makinaların, sistemlerin, yapıların süratli üretim, inşa süreçlerinde yaygın
kullanım alanı bulması beklenilmektedir. Malzeme sınırının kalkması, çelik,
beton, cam, amorf malzemelerin kullanımı yöntemde artacağı beklenilmektedir.
Örneğin komple bir içten yanmalı bir otomobil motorunun ve kaportasının üretimi,
lazer üretim kabinlerinde gerçekleşme olasılığı bulunmaktadır. Endüstriyel mal
ve hizmet üretimlerinde akıllı fabrikalarda, imalat sanayinde, her sektörde,
hatta günlük yaşamda üç boyutlu lazer baskı üretim yöntemin, ‘‘Üç Boyulu Lazer
Baskı Üretim Yöntemi’’nin yaygınlaşması beklenilmektedir. Şekil 5'te, Üç
Boyutlu Lazer Baskı Üretim Yöntemi'nde kullanılan üretim kabini ve büyük
boyutlarda hazırlanan karmaşık bir ürün örneği gösterilmektedir.
-
Endüstri 4.0'da akıllı
fabrikalarda, elaman ihtiyacında büyük değişimler olma olasılığı yüksektir. Her
işi yaparım, her işin üstesinde gelirim diyen mavi tulumlu vasıfsız, yardımcı
işçiler, ustalar, beyaz gömlekli teknikerler, mühendisler, bilim adamları
yerine, konusunda uzman ve tecrübeli beyaz önlüklü bilişim, bilgisayar, mekatronik,
fotonik gibi mühendislere ihtiyaç duyulacağı öngörülmektedir,
-
Kısaca, işçiler kadar
vasıfsız yani vasat, masabaşı at imzayı al maaşı zihniyetli mühendislerin de
akıllı fabrikalarda, Endüstri 4.0'da yeri olmayacaktır, onları da işsizlik
beklemektedir!
-
Endüstri 4.0 ile
beklenilen işsizlik sorunu şimdiden dile getirilmekte ve yoğun tartışma konusu
olmaktadır. Bu çalışmada bu soruna daha farklı yaklaşımlarla gidilmekledir,
yani belli bir zaman içinde iş dünyasında bir transferin gerçekleşmesi
kaçınılmaz olacaktır.
-
Endüstri 4.0 ile
ilgili olarak eğitim öğretim sorunu günümüzde gereği gibi tartışılmıyor. İlk,
orta, lise ve yüksek öğretimler ile ilgili başarı hedefleri gözden geçirilmiyor!
Sanayisi gelişmiş ülkelerde ilkokullardan başlamak üzere öğrenciler derslerde
Endüstri 4.0, lazer teknolojileri gibi yeni teknolojiler hakkında bilgi sahibi
ediliyorlar. Gelecekte, meslek hayatlarında onları neler beklediğini
öğreniyorlar. Türkiye'de ise yeni nesil konusu önyargısız, korkusuz gündeme getirilmelidir.
-
Endüstri 4.0'da
Endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde akıllı fabrikalarda, kısıtlı da olsa
öğrenme, düşünme, yönetme, planlama, iletişim, çoğalma yeteneklerin geliştirilmesine
çalışılıyor. Günümüzde, sanayisi gelişmiş ülkelerde öğrenciler tarafından proje
ödevlerinde,basit oyuncak robotlara, insansız hava araçları dahi algoritmalarla
ve basit sensörlerle düşünme otonom hareket etme kabiliyetleri (yapay zekâ)
geliştirilebiliyor!
-
Endüstri 4.0'da akıllı
fabrikalar ve insansı robotlar sayesinde insanlar daha fazla mutlu, sağlıklı
yaşamaları ve yaratıcı çalışmaları için zaman bulabileceklerdir.
-
Endüstri 4.0'da,
akıllı fabrikalar, insansı robotlar sayesinde, çalışmak için yaşamak yerine,
sağlıklı, mutlu yaşamak için yaratıcı verimli çalışma zihniyeti, alışkanlığı gelişecektir.
Şekil 6’da yapay zekânın güzel uyguyaylamalarına örnekler gösteriliyor. Yapay
zekânın otonom robotlardaki kontrolsüz serbestliği, kötü amaçlı kullanımı,
insanlık için bir faciaya dönüşme riskini de barındırmaktadır. Yapay zekâ ile otonomlaştırma
kabiliyeti sağlanan makinaların ve cihazların (robotlar) bozulma, aksaklık
durumunda can mal facialarına yol açma riskleri de bulunmaktadır. (Yapay zekâ
ile programlanan yeni tip askeri bir tank, önüne çıkan bitkileri, canlıları,
hayvan ve insanları hortumlayarak, biçerek emmekte ve daha sonra enerjiye
dönüştürmekte, belirlenen hedeflere ateş ederek ilerlemektedir. Bu tankın
askerlerin veya yerleşim birimlerin içine daldığını düşünün! Acı ölümden kaçış
bulunmamaktadır...)
Şekil 6. Yapay Zeka, Otonom
İnsansı Robotlar, Otomobil Üretim Bandında Öğrenen Robot Kolları
-
Endüstri 4.0'da,
sanayisi, teknolojisi, askeri savunması güçlü, ekonomisi zengin ülkelerle
gelişmekte ve yoksul ülkeler arasındaki ilişkilerde farklı eğilimler, bakış acıları
mevcuttur. Bunlardan biri, endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde
globalizasyon süreçlerinde; güçlü ile zayıf, zengin ile yoksul ayrımıdır!
Gelecekte biri olmadan diğerinin olmayacağı gerçeği bulunmaktadır. Yani kaba
bir tabirle; yoksullar olmadan zenginler var olamaz gerçeği nedeniyle yoksul ve
gelişmekte olan ülkelere Endüstri 4.0'ın olumlu yansıması, endüstrideki gelişen
nimetlerinden Üçüncü Dünya ülkelerinin daha fazla yararlanması
beklenilmektedir.
-
Diğer bir uçuk olumsuz
bakış acısı ise yoksul ve gelişmekte olan ülkelere, insanlarına ihtiyaç
kalmayacağı düşünülerek, artan dünya nüfusu bahanesiyle, insanlığın yok olması
korkusuyla ABD, Batı Avrupa ülkeleri, problemli zayıf ülkelerin toplumların yok
olmalarına müsaade edilerek yeryüzünden kaybolmaları sağlama olasılığı düşük de
olsa bulunmaktadır. Geçmiş dünya tarihinde yeni teknolojilere, gelişmelere ayak
uyduramayan birçok uygarlığın, ulusun, devletlerin, imparatorlukların toplumların
yok oldukları gerçeği unutulmamalıdır. Ekonomisi ve silah gücü yüksek olan Batı
ülkelerin buhar gücünü, barutu, dinamiti keşfetmeleri ve gemilerde, silah
sanayinde kullanmaları ile bu gelişmelerden habersiz toplumların, ülkelerin
zenginliklerini talan etmeleri, yüzyıllarca sömürmeleri de unutulmamalıdır. Kısaca,
günümüzde ve gelecekte Endüstri
4.0 düzeninde
yer almayan, uyum sağlayamayan ulusların, toplumların yok olma olasılıkları
bulunmaktadır.
-
Endüstri 4.0'da,
akıllı robotların öğrenme ve uygulama kabiliyetleri devam ederek
otonomlaşmaları ve insanların birçok fiziki işlemlerini devralmaları
beklenilmektedir.
-
Endüstri 4.0'da yoksul
ve gelişmekte olan ülkelerin inovatif endüstriyel mal ve hizmet ürünlerini
geliştirme ve çoğaltma şansları bulunmaktadır. Daha adil işbirlikleri,
kazan-kazan prensibin ön plana çıkması beklenilmektedir.
-
Endüstri 4.0 ile Çin,
Hindistan, Güney Kore, Türkiye gibi birçok gelişmekte olan ülkelerde teknoloji
geliştirip üreterek dünya pazarlarında satmaları, inovatif kaliteli ve düşük
maliyetli ürünler sunmaları ve dışa olan teknoloji bağımlığını azaltmaları
sayesinde, yoksul ve gelişmekte olan ülkeleri, insanları sömürüye dayalı kapitalist
sistemin, düzenin sorgulanmasına ve değişimineimkan vermesi beklenilmektedir.
-
Endüstri 4.0'da,
Avrupa Birliği gibi ittifakların dağılması söz konusu değildir, tam aksine daha
sıkı kenetlenmeleri beklenilmektedir.
-
Endüstri 4.0'da,
‘Kazan-Kazan İşbirliği’ prensibinin yaygınlaşması ile Dünya ülkelerinin daha
adil bütünleşmesine vesile olacaktır.
-
Endüstri 4.0'da
teknoloji, sömürüye dayalı capitalist düzeni kuran, asırlardır uygulayan,
sanayi, askeri ve ekonomi güçlerini kullanarak kendileri dışında diğer ülkeleri
sömürerek, savaşlara sokarak yoksullaştıran başta ABD, Batı Avrupa
devletlerinin yaşlanması, hantallaşması nedeniyle inovatif endüstriyel mal ve hizmet
üretimlerinde bekleneni verememekdirler. Bunun aksine gelişmekte olan, Üçüncü
Dünya ülkelerindeki dinamik genç neslin üretkenliklerinin, yaratıcı
-
ve verimli
çalışmalarının daha da artması beklenilmektedir. Bu gelişme yeni bir işbirliği
düzenin ortaya çıkmasını zorlayacaktır. Bu düzende Birleşmiş Milletler'in (BM)
rolünün daha etkin olması beklenmektedir.
-
Endüstri 4.0 yaşlanan
dünya nüfusuna olumlu yansıyacaktır, iş, aş, gelir dağılımında adaleti
getirecektir, zengin-yoksul arasındaki uçurumu olumlu yönde kapatacaktır.
-
Endüstri 4.0'da, bir
taraftan yeni teknolojiler geliştirilerek kaynak, ekonomik kazanç elde
ediliyor, diğer taraftan yeni teknolojilerin sebep olduğu işsizler içinde
kaynak harcanıyor. Bu kör döngünün Endüstri 4.0 düzeni içinde olumlu değişmesi
söz konusu edilmektedir.
-
Endüstri 4.0'da, ürün
tespitinde tüketiciler daha da belirleyici oluyorlar. Geçmişte, yakın zamana
kadar hangi ürün tipini ve özelliklerinin, nasıl, ne zaman ve hangi fiyatta pazara
satışa hazır hale getirileceğini monopolleşen büyük firmalar ağırlıklı olarak
kendileri belirliyordu. Endüstri 4.0 ile tüketiciler, devlet, medya ürün
tespitine daha fazla karışacaklardır. Çin örneğinde, geçmişte büyük otomobil
firmaları modellerini kendilerine göre tespit edip Çin pazarında satışa
sunarken, günümüzde halkın görüşleri ve ülkedeki çevre sorunları, yakıt sıkıntıları
dikkate alan devlet piyasaya çıkacak modeli, firmayı tespit ediyor. Bu durum
karşısında otomobil fabrikaları bu değişime uymak için üretim politikalarını değiştirmek
zorunda kalıyorlar. Batıda otomobil fabrikalarının itirazlarına rağmen, dizel
motorlu otomobillere olan yasak yayılıyor. Gelecekte bunun dünya üzerinde yaygınlaşması
beklenilmektedir.
-
Endüstri 4.0'da,
endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde bilgisayar programları olmazsa
olmazdır. Fakat, yazılım paket programlarını, teknolojileri üreten, makine sistemlerine
adapte eden firmaların tüketicilere, yani kullanıcılara olan baskıları da
artmaktadır. Fahiş fiyat, yüksek kazanç istemeleri, kısıtlı kullanım izinleri, internet
sisteminden casus programlara yapılan tüm işlemleri, uygulamaları takip
etmemeleri yeniliklerden hemen haberdar olmamaları vb. sorunlara neden olmaktadır.
Yeni düzende yazılım programları ile ilgili baskılara katlanma ve dışa
bağımlılık, takip edilme, izlenme, ürün, bilginin çalınması gibi sorunların
giderilmesi kaçınılmaz olmaktadır. Gelecekte de teknolojileri, yazılım
programlarını üretmeyip dışarıdan alanlar, özellikle yurt dışından ithal
edenler, (firmalar, ülkeler, kurumlar) rekabetçi olma şanslarını tamamen
kaybedeceklerdir. Sermaye piyasasında uygulanan bağımlılık ve sömürme
politikası, bilgisayar programlarının kullanımı ile daha etkin olacağı
beklenilmektedir.
-
Endüstri 4.0'da
geleneksel ülkelerin teknolojileri ürün geliştirme ve pazar hegemonyaları
eskiye nazaran düşmesi beklenilmektedir.
-
Türkiye endüstriyel
mal ve hizmet üretimlerinde arzu edilen boyut ve konumlarda bulunmuyor
maalesef. Katma değeri yüksek, kaliteli ve inovatif ürünler geliştirilip
üretilmiyor. Bırakın teknoloji geliştirip üretmeyi, günün teknolojileri dahi
gereği gibi takip edilmiyor! Bunun dışında Türkiye'de rahatlıkla yapılması gereken
hizmetlerin, özellikle turizm sektöründe, ulaşımda tamamına yakını yabancılar
tarafından yapılmasına müsaade edilmesi üzücüdür. Benzeri, sermaye
piyasalarında, bankacılıkta, ticaret hizmetlerinde ve ziraat işletmelerinde
(tarım ve hayvancılık) yaşanmakta, yani hizmetlerin birçoğu yabancıların elinde
bulunmaktadır.
-
Endüstri 4.0'da,
Türkiye gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkeler yeni teknolojileri takip etme,
geliştirme, üretme ve uygulama becerilerini yükseltmedikçe, katma değeri yüksek
ve kazançlı mal ve hizmet ürünleri iç ve dış piyasaya sürmedikçe, dışa
bağımlılığı azaltmadıkça yeni düzende kaybeden olmaya devam edecekleri beklenilmektedir.
-
Endüstri 4.0'da,
Türkiye gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkelerin ortak özelliklerinden biri;
kaliteli eğitim ve öğretime ve AR-GE faaliyetlerine ayıracak yeterli
kaynaklarının, bilgi ve tecrübe birikimlerinin sanayisi, teknolojisi, ekonomisi
zengin ülkelere kıyasla olmamasıdır. Bu sorunun da yeni toplumsal düzende
değişmesi beklenilmektedir.
-
Endüstri 4.0'da,
inovatif mal ve hizmet ürünlerini geliştirme faaliyetleri bilgi ve tecrübenin
yanında maliyetleri yüksektir ve zaman alıcıdır. Bu nedenle birçok firmada, inovasyon
faaliyetleri yerine, onlar yapsın uğraşsın ve bekle gör, daha sonra ben taklit
ederek üretip kazanayım mantığı hakim. Bu sanayi zihniyetin Endüstri 4.0'da
yeri yoktur. Değişmesi beklenilmektedir.
-
Endüstri 4.0'da,
Türkiye gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkelerde sermaye, kaynak sorunundan
çok, geçmişten bugünlere hâlâ devam eden farklı zihniyet, kötü alışkanlıklar,
inanışlar, önyargılar bulunmaktadır. Örneğin, Türkiye’de devletin kıt
gelirlerinden AR-GE faaliyetlerine ayırdığı kaynakların ciddi projelerde kullanılmadığı,
suistimal edildiği tespit edilmektedir. Benzeri olumsuzlukların Endüstri 4.0
düzeninde değişmesi beklenilmektedir.
-
Endüstri 4.0'da,
Türkiye gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkelerde şirketler, firmalar yeni düzende
var olmalarını sürdürmek için ve dünya pazarlarında satılabilir, kazanç getiren
inovatif mal ve hizmet ürünlerine yönelmeleri gerekmektedir. Yurtiçinde biri
diğerine yük olmadan işbirliğine girerek, birbirlerinin güvenini kazanarak, birbirlerinin
iyi niyetini suistimal etmeyerek birbirlerine destek vererek güç kazanma
şansları bulunmaktadır. Benzeri işbirliği, gelişmekte olan ülkeler ve yoksul
ülkeler arasında kazan-kazan prensibine göre kendi aralarında işbirliğine
gitmelerinde yarar vardır.
4. ENDÜSTRİ 4.0'DA OLASI İŞSİZLİK SORUNU VE ALINMASI GEREKEN
ÖNLEMLER
Endüstri 4.0'da yeni dünya düzenini yapay zekâlı robotlar, akıllı
makinalar değil, bizzat insanların beyinleri planlayıp insanlığın yararına
yönlendirecekleri kesindir! Detaylara girilmeden Endüstri 4.0'da yeni düzenin
yapılandırılmasında dikkate alınması gereken bazı hususlar şunlardır:
-
Endüstri 4.0'a uyumlu
ulusal ve uluslararası geçerli yasaların, yönetmeliklerin en ufak ayrıntılarına
kadar detaylı, keyfiyete meydan vermeyecek şeklide belirlenmesi.
-
Endüstri 4.0'da
insansız akıllı fabrikalarda esnek üretimlerin gerçekleşmesi ile korkulan
işsizlik sorunların yasal düzenlemelerle giderilmesi mümkündür.
-
En başta yasal dijital
akıllı, insansız fabrikalarda, işyerlerinde elde edilen tüm kazancın sermaye
sahipleri tarafından gasp edilmesine, kendi aralarında paylaşılmasına yasalarca
imkân verilmemelidir.
-
Endüstri 4.0'ın
kazancı toplumdaki bireyler arasında adil pay edilmelidir!
-
Zorunlu çalışma saatlerinin
ve zorunlu çalışma ömürlerin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. 8 saat ila 12 saat
günlük çalışma, günde 4 saate indirilmelidir. Veya haftada 5 ila 7 gün çalışma
haftada 3 güne indirilmelidir.
-
Diğer bir alternatif
çözüm önerisi ise şudur: Bireylerin 25 sene ila 50 sene çalışma ömürleri 10 ila
30 seneye indirilmelidir.
-
Endüstri 4.0 günümüzde
işsizlik oranlarının düşürülmesinde, özellikle genç işsizlerin sayısının
azaltılmasında yararlı olacaktır.
-
Günümüzün ve geleceğin
ihtiyacı olan vasıflı, uzman elamanların yetiştirilmesi için eğitim ve öğretim
sistemin geliştirilmesi göz ardı edilmemelidir.
-
Bunların dışında,
güneş ve rüzgar enerjilerine uyumlu sağlıklı yeşil yerleşim birimlerinin, yeşil
raylı ulaşım sistemlerini önemsemek, hayata geçirmek önemlidir.
-
Türkiye'deki şirketler
endüstriyel mal ve hizmet ürünlerinde yeni dünya düzeninde, iç ve dünya
pazarlarında var olmak, rekabet şanslarını artırmak istiyorlarsa; üretim
sistemlerini, yönetim sistemlerini, AR-GE birimlerini ve faaliyetlerini, devlet
desteklerini, yeni teknolojileri çağdaş eğitim-öğretim sistemini, ilgili yasa ve
yönetmelikleri, fırsat eşitliğini gözden geçirmeleri gerekiyor.
5. DÜNYA VE ÜLKE SORUNLARINA KARŞIN ENDÜSTRİ 4.0 DÜZENİ
Dünyamızı, insanlığı tehdit eden sorunların başında enerji kaynaklarının
tükenme eğilimi, çevre kirliliği ve buna bağlı olarak iklim değişikliği
bulunmaktadır. Çokuluslu olası bir nükleer üçüncü dünya savaşı da dünyanın ve insanlığın
sonunu hazırlayabilir. Ya da bir meteorun yeryüzüne çarpması ile insanlığın yok
olması da değerlendirilmektedir. Dünyayı tehdit eden çevre kirliliğinin ve pek çok
sorunun ana kaynağı, dünya nüfusunun kontrolsüz çoğalmasıdır. Bu gerçeğin
bilinmesine rağmen, insanlık bu tehlikeyi görmemezlikten geliyor. Sorunun çözümü çoğunluk tarafından bilinmesine rağmen,
dünya nüfusunun kontrol altına alınması için uluslararası düzeyde gerekenler
yapılmıyor. Endüstriyel mal ve hizmet üretim maliyetlerinde
pek de adil olmayan uygulamaların ve rekabet koşulların bulunması da insanlığın
geleceğini tehdit eden sorunlardandır. Dünya nüfusunun çoğunluğu, hatalı
sosyoekonomik politikalar nedeniyle, aşırı zengin bir azınlık tarafından
sömürülerek yoksullaştırılması da dünya barışını, insanlığın geleceğini tehdit
etmektedir. Bu sorunların burada dile getirilmesinin Endüstri 4.0 ile ne
alakası bulunmaktadır sorusu akla geliyor! Endüstri 4.0 bu gibi sorunların çözümünde de etken olması beklenilmektedir.
Endüstrideki ilerleyiş sadece endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde verim,
kalite, esneklik sağlanması, kazanç artırımı, yenilik olarak görülmemelidir. İnsanlığın geleceği için gerekli, insan haklarına daha
saygılı, daha adil yeni bir dünya düzenin olarak bakılmalıdır.
Türkiye gibi İslam ülkelerinin geçmişten bugüne dek devam
eden kötü alışkanlıklarından, önyargılarından arınmaları ve özellikle
çocukların ve gençlerin çağdaş eğitime öncelik verilerek Endüstri 4.0'a uyum
sağlamaları gerekmektedir. Kısa sürede sanayisinin gelişimini çağdaş eğitim ve
öğretime borçlu olan Güney Kore örnek alınmalıdır. Türkiye’nin ve İslam
ülkelerinin gelişmesini, bilgi ve teknoloji, inovatif ürünlerin üretmelerinde
din unsuru engel değildir, tam aksine bilimsel yenilikleri ve çağdaşlığı teşvik
edicidir. Endüstri 4.0 düzenine uyum, bu amaçla
atılacak adımları hızlandıracaktır.
6. SONUÇLAR, ÖNERİLER
-
Sonuç olarak,
endüstriyel mal ve hizmet üretiminde makinaların, cihazların, robotların
insanların düşünme, öğrenme, üreme, çoğalma, yaratıcılık hariç yaptıkları tüm
işlerin tamamına yakını devralması, ‘‘Endüstri 4.0" olarak bu çalışmada
tanımlanmaktadır. Ve insanlık istese de istemese de bu süreç zamanla gelişerek
gerçekleşecektir.
-
Endüstri 4.0, sadece
akıllı fabrikalarda kaliteli, verimli kazançlı mal ve hizmet üretimleri ile
sınırlı kalmayıp, insanlığın var olması ve daha iyi, çok daha sağlıklı ve güvenli
bir gelecek için de gereklidir. Kazan – kazan yöntemine göre işbirliklerin
gelişeceği, yaygınlaşacağı beklenilmektedir. Ve Endüstri 4.0 süreci
gelişmelerine ayak uydurmayanların var olma şansları yoktur, geçmiş sanayi
devirlerinde olduğu gibi.
-
Endüstri 4.0, 21.
yüzyılda insanlık yaşamında belirleyici olacaktır. Sanayileri güçlü,
teknolojileri ileri, ekonomileri zengin ülkeler kadar sanayileri gelişmekte
olan Türkiye gibi ülkelere de yansımaları kaçınılmaz olacaktır. Ve toplumun her
bireyini kapsamaktadır, ilgilendirmektedir.
-
İnsan-Makina-İnsan
üçlüsü işbirliği sisteminde, sadece sermaye sınıfını, sanayicileri, iş
adamlarını, iktisatçıları, mühendisleri değil, uluslararası düzeyde ve toplumun
tüm katmanlarını kapsamaktadır. Endüstri 4.0'ın nimetlerinden her kez hak
ettiği kadar pay almaya devam edecektir.
-
Endüstri 4.0'a uyumlu
ulusal ve uluslararası yasaların, yönetmeliklerin, taslakların hazırlanmasında,
düzenlenmesinde yarar vardır.
-
Endüstri 4.0, yoksul
ve gelişmekte olan ülkelere olumlu yansıyacaktır ya da en kötüsü onun
nimetlerinden yararlanacaklardır.
-
Kısaca, akıllı
fabrikalar, makinalar, robotlar sadece sermaye sahipleri için değil, tüm
insanlık için çalışmalıdır. Ve Endüstri 4.0 ile ‘Yaşamak için Çalışılmalıdır’
düsturunun toplumsal zihniyette belirleyici olması beklenilmektedir.
-
Türkiye gibi
gelişmekte olan ülkelerde, yoksul devletlerin kendi içlerinde ve kendi
aralarında uzman çalışma gurupları dahilinde Endüstri 4.0'a adaptasyon çalışmalarını,
hazırlıklarını sürdürmeleri kaçınılmaz olacaktır. Bunun altında kalkacak
gelecek neslin çağdaş eğitim ve öğretimine öncelik verilmelidir. Devlet, sanayici
ve üniversite bağlamında işbirliği konularında uzman çalışma gurupları
oluşturulmalıdır.
-
Yasal düzenlemeler
Endüstri 4.0 ile artması beklenilen ve korkulan işsizliğin giderilmesinde
olmazsa olmazdır. Dijital akıllı, insansız fabrikalarda, işyerlerinde elde edilen
tüm kazancın sermaye sahipleri tarafından gasp edilmesine yasalarca imkân
verilmemelidir. Endüstri 4.0'ın kazancı toplumda çalışan bireyler arasında adil
pay edilmelidir! Zorunlu çalışma saatlerinin ve zorunlu çalışma ömürlerin
yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Aslında günümüzün işsizlik oranlarının düşürülmesinde
genç işsiz sayısının azaltılmasında da benzeri düzenlemeler yararlı olacaktır.
-
Kısaca, Endüstri 4.0'a
sadece endüstriyel mal ve hizmet üretiminde verim artışı, esneklik, yenilik,
yüksek kazanç olarak bakılmamalıdır. İnsanlığın geleceğini tehdit eden
sorunların giderilmesinde, insanlığın var olması için de kaçınılmaz bir gelişim
olarak bakılmalıdır.
KAYNAKÇA
1. Özden, H. 2017.
“‘Endüstri 4.0,” Yüksek Lisans Ders Slaytları, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, İzmir.
2. Özden, H. 2016.
“Endüstriyel Mal ve Hizmet Üretimlerinde PDM, PLM Uygulamaları,” Mühendis ve
Makina, cilt 57, sayı 672, s. 34-43.
3. Özden, H. 2016.
‘‘Otomotiv Sanayinde Mal ve Hizmet Üretiminde Ürün Yaşamdöngü Yönetimi, PLM,’’
Otomasyon Dergisi, Kasım.
4. Schwab, K. 2017. “The
Fourth Industrial Revolution,” World Economic Forum, 23-26 January 208,
Davos-Klosters, Switzerland.
5. Rauen, H. 2015. Leitfaden
Industrie 4.0 – Orientierungshilfe für den Deutschen Mittelstand, VDMA Verlag,
Deutschland.
6. Sendler, U. 2013. Industrie
4.0, Beherrschung der Industriellen Komplexität Mit SysLM2 Springer Verlag,
Berlin.
7. Butthof, A., Hartmann, E. A. 2014.
Zukunft der Arbeit in Industrie 4.0, Springer Verlag, Berlin.
8. Helmrich, K. 2015.
On the Way to Industry 4.0 – The DigitalEnterprise, Siemens AG, Germany.
9. EKOIQ. 2014. “Akıllı”
Yeni Dünya: Dördüncü Sanayi Devrimi Endüstri 4.0: Türkiye “Akıllı” Üretime
Hazır mı? Bilişimin Endüstriyle Buluştuğu Yer," EKOIQ Dergisi Özel Sayı,
Ekim-Aralık,
s. 1-17.
10. J. Wanka. ‘İndustrie 4.0,
İnnovationen für die Produktion von Morgen, Die neue Hightech Strategie’
Bundesministerium für Bildung und Forschung, www. Bmbf.de, Berlin Deutschland,
2017, son erişim tarihi: 23.02.2018.
Türkiye gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkelerin yeni teknolojileri takip etme, geliştirme, üretme ve uygulama becerileri daha iyiye gitmedikçe, katma değeri yüksek ve kazançlı ürünleri iç ve dış piyasaya sürmedikçe, dışa bağımlılığı azaltmadıkça yeni düzende kaybeden olmaya devam edecekleri belirtilmektedir. Bunun yanı sıra, vasıfsız işçi ve vasat mühendislerin yakın gelecekteki işsizler yığınında yer alacağı ifade edilmektedi
YanıtlaSil