ENDÜSTRI 4.0 VE TÜRKIYE’DEKI OLASI YANSIMALARI

8 Eylül 2018 Cumartesi yazildi.



ENDÜSTRİ 4.0 VE TÜRKIYE’DEKİ OLASI YANSIMALARI



Prof. Dr. –İng.  Hüseyin ÖZDEN, (Şubat 2018)

huseyin.ozden@ege.edu.tr 



Bu çalışmada, Endüstri 4.0 ile ilgili gelişmeler, bunların Türkiye’deki olası olumlu, olumsuz yansımaları ve işsizlik sorununa yönelik dikkate alınması gerekenler tartışılarak sıralanmaktadır. İnovatif ürünlerin imalindeki işlem adımları ve işleme zamanının azalacağı gibi olumlu etkilerinin yanısıra bu ürünlerin geliştirilme süreçlerinde daha fazla bilgi ve tecrübeye, finansa ve zamana ihtiyaç duyulduğundan söz edilmektedir. Türkiye’de devletin kıt gelirlerinden AR-GE faaliyetlerine ayırdığı kaynakların yenileşimci bilgi veya ürün üretme amacı güden projelerde kullanılmadığı, hatta aksine suistimal edildiği; Türkiye gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkelerin yeni teknolojileri takip etme, geliştirme, üretme ve uygulama becerileri daha iyiye gitmedikçe, katma değeri yüksek ve kazançlı ürünleri iç ve dış piyasaya sürmedikçe, dışa bağımlılığı azaltmadıkça yeni düzende kaybeden olmaya devam edecekleri belirtilmektedir. Bunun yanı sıra, vasıfsız işçi ve vasat mühendislerin yakın gelecekteki işsizler yığınında yer alacağı ifade edilmektedir.



1. GİRİŞ



Endüstri 4.0, 18. yüzyılda buhar gücünün üretimde kullanımı ile başlayan sanayileşme; içten yanmalı kuvvet, güç makinaların ve elektrik motorların gelişimi ile hız kazanarak gelişmesini sürdürmektedir. 20. yüzyılda sanayide elektron damgasını vururken, günümüzde ve gelecekte fotonun, (Işık Işının) lazerin endüstrinin her sektöründe belirleyici olacağı öngörülmektedir. 2011 yılında Endüstri 4.0'dan, insanız akıllı fabrika üretimlerinden söz edilmeye ve projeler yürütülmeye başlanılmıştır. Şekil 1'de endüstrinin tarihsel gelişimi şematik olarak verilmektedir. (Şekil 1, Endüstri 4.0 ile ilgili herkesin kullanımına açık internet kaynaklarından faydalanılarak derlenmiştir.) 21. yüzyılda endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde, üretim bantlarında işçisiz akıllı fabrikalar, insansı otonom robotlar, kendi aralarında iletişim kurabilen akıllı makinalar, dijital verili malzemeler, bilgili parçaların önem kazanacağı öngörülmektedir.



Endüstri 4.0 ile ilgili olarak farklı tanımlar, beklentiler bulunmaktadır. Konuya dair farklı görüşler ortaya atılmakta, örneğinkapitalist sanayi düzenin sonu olarak politikleştirenlere de rastlanılmaktadır. Akıllı üretim olarak bilinen Almanların Endüstri 4.0 tanımından farklı olarak Japonya’da 5.0 kullanılmaktadır. 2014 yılına kadar ABD'de Endüstri 4.0 ile ilgili kayda değer gelişmelere rastlanılmazken, günümüzde hayli önem kazanmıştır. ABD'de "Şeylerin Endüstriyel İnternet'i" (IoT), "Smart Manufacturing” (Akıllı Üretim) veya “Advanced Manufacturing” (Gelişmiş Üretim) olarak Endüstri 4.0 ifade edilmektedir. Çin’de Almanların 2011 yılında dünyaya yaydığı Endüstri 4.0'a olan ilgi yüksektir. Günümüzde Endüstri 4.0 dünyanın her bir yerinde kabul görüp kullanılmaktadır. Çinliler, ilk insansız akıllı fabrikalarını, kurmuşlarıdır. Ürettikleri kaliteli ve düşük maliyetli cep telefonlarını dünyanın her bir tarafına satmaya başlamışlardır. Bu gelişme Endüstri 4.0 ile ilgili olarak insanların sanayicilerin heyecanını daha da kamçılamıştır! Endüstri 4.0 vizyonu insanlığın bir illüzyonu, ütopyası olmadığı gösterilmiştir. Türkiye'de ve gelişmekte olan ülkelerde Endüstri 4.0 ile ilgili olarak kayda değer uygulamalar olmasa da son bir yıldır sanayicilerin, üniversitelerimizin de ilgisini çekmekte, gelişmeler takip edilmekte ve projeler yürütülmektedir [1-10].






Şekil 1. Yönetimde Optimizasyon ve Üretimde Optimizasyon Değişimin Bir Grafiği



Endüstri 4.0, dijitalleşmenin yaygınlaşması, bilişim teknolojileri, lazer teknolojileri gibi yeni teknolojilerin gelişimi, yüksek performanslı sensörler, adaptörler, veri alışverişine uyumlu malzemeler, parçalar, makinalar, insansı otonom robotlar, yapay zeka vb. teknolojik yeniliklere bağlı olarak gelişen sosyoekonomik yansımaları olan çok kapsamlı bir ilerleyiştir. Diğer gelişmelerden ayıran özelliği, akıllı otonom olması ve zamanla gelişerek gerçekleşmesidir. İnsanlığın geleceği için daha adil yeni bir dünya düzeninin oluşmasına katkısı olması beklenilmektedir.



Günümüzde, Big Data, - Bulut Bilişim, Akıllı Sensörler, Fiziksel Siber Sistemler, Siber Güvenlik, İnsansı Robotlar, Yapay Zeka, Kapsamlı Güvenli İnternet Ağları, Sistem Entegrasyonu Akıllı Üretim Parçaları, Akıllı Malzemeler, Dijital, Bilişim Teknolojileri, Uyumlu Tedarik Zincir Sistemleri, 3D Eklenik Üretim Yöntemleri, (3 boyutlu lazer baskı üretim yöntemi) hakkında ve gelişmelerinden detaylı bilgiler verilmektedir [1-10].



Endüstri 4.0'da, endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde; insan toplum, makine ve ürün üçlü sistemin kapsamı ve karmaşık yapının bir şematiği Şekil 2'de yer almaktadır. Çizimin karmaşıklığı, düzensizliği, anlamadaki zorluk ve gizem; Endüstri 4.0'ın mükemmeliyet derecesini bir şekilde yansıtılmaya çalışılmıştır. [1, 2, 3] Her şeyin aksaksız ve mükemmel olduğu bir sistem yapısı, örneğin eğitim, AR-GE merkezleri, akıllı fabrikalar ve aksaksız üretim düşünülemez. Bu, insan yaşamının, çalışmanın, özellikle öğrenmenin, yaratıcılığın ve bilimin de doğasına aykırıdır. Kısaca, Endüstri 4.0 ile gelecekte her şey sorunsuz ve mükemmel olacaktır beklentisi abartılıdır.





Şekil 2. Endüstri 4.0'ın Kapsamı ve Karmaşık Sistemin Gizemli Bir Şematiği



Aslına bakılırsa, Endüstri 4.0 projesi, Avrupa Birliği üye devletlerinde ürün geliştirme ve satma problemlerin, dolayısıyla ortaya çıkan sosyoekonomik sorunların artması sonucu gündeme daha yoğun getirilmiştir.



Endüstri 4.0; ürün fikrinin ortaya çıkarılmasından, ürünün tüketilip hurdanın bertaraf edilmesine kadar olan süreçleri, detaylı olarak kapsayan, kontrol eden, organize eden Ürün Yaşam Döngü yönetimin, yani PLM uygulamalarının bir üst versiyonu olarak da ortaya atılmaktadır. Şekil 2’de

global mal ve hizmet üretim sistemi şematik biçimde gösterilmektedir. Mevcut fabrikalarda bulunan bir üretim bandının sensörlerle, robot kolları ile donatıp bilgisayar destekli otomatikleştirilmesini, PDM, PLM üretim uygulamalarını Endüstri 4.0'a geçiş olarak açıklayanlara da rastlanılmaktadır [1-3]. Geleceğin akıllı fabrikalarını, karanlık fabrikalarını, insanız fabrikalarını, bilgi, veri alış-verişinin dijitalleşme sürecini ‘Endüstri 4.0 Devrimi’ olarak görenler vardır. Endüstri 4.0'ı, insanlığın bir vizyonu olarak görenler olduğu gibi, insanlığın bir ütopyası olarak değerlendiren karşıt görüşlerde bulunmaktadır.



Endüstri 4.0'da, inovatif mal ve hizmet üretimlerinde belirleyici olan ‘Fotondan’ ve ‘lazer teknolojilerinden, lazer üretim yöntemlerinden Türkiye’de pek bahsedilmiyor! Lazer teknolojilerindeki gelişmelere paralel mikro, nano teknolojilerin, yeni teknik ve yöntemlerinden, inovatif tasarımların ortaya çıktığından söz edilmiyor. Lazer teknolojisindeki gelişmeler, Endüstri 4.0'ın kısa sürede gerçekleşmesi yönünde tetiklemektedir. Ülkemizde foton-, lazer teknolojilileri ile uygulamalı gelişmeler yok denecek kadar azdır. Lazer teknolojileri lazer üretim, ölçme, analiz, iletişim yöntemleri olmadan Endüstri 4.0 düşünülemez! Bu gibi gerçeklerden de ülkemizdeki sanayicilerimizin, üniversitelerimizin, devlet yönetiminin de pek haberdar olduğu söylenemez.



Endüstri 4.0 ile ilgili olarak, internet ortamında her kesin rahatlıkla ulaşılabileceği farklı dillerde çok sayıda dokümanlar, görsel ve yazılı yayınlar bulunmaktadır. Endüstri 4.0 veya İndustrie 4.0 ya da İndustry 4.0 yazarak internet ağından arama yapılarak sayısız görsel yazılı dokümanlara, ciddi bilimsel makale yayınlarına da ulaşılmaktadır [1-10]. Bu çalışma öncesi yapılan literatür değerlendirmesinde; yayınların içerikleri, yeni uygulamalardan, araştırmalardan ziyade birbirinin benzeri olarak derlendiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle aynı konuların buradaki çalışmada yansıtılmasından kaçınılmıştır. Yurtiçinde ve yurtdışında farklı yerlerde ve uluslararası insanlarla bulunma ve çalışmalar sırasında edinilen bilgi, tecrübeler dikkate alınarak ve lisans üstü ‘‘Endüstri 4.0’’ ve ‘‘Sanayide PLM Uygulamaları’’ ders sunumlarından yayın çalışması hazırlanmıştır. Endüstri 4.0'ın genel bir tanımı yanında, Türkiye gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkelerde beklentiler, olası toplumsal yansımaları ve alınması gereken bazı tedbirler üzerinde durulmuştur. Önem sırası dikkate alınmadan akla gelenler kısa maddeler halinde sıralanıp tartışmaya sunulmaktadır. Farklı bakış açılarından ele alınan Endüstri 4.0 ile ilgili araştırmalara katkı sağlaması çalışmanın başlıca hedeflerindendir.





2. ENDÜSTRİ 4.0'A TÜRKİYE AÇISINDAN FARKLI KISA BİR BAKIŞ



Endüstri 4.0, Almanya'nın mevcut yaşam standartlarını, zenginliklerini sürdürme, refah düzeyini koruma amaçlı 2011 yılından beri üzerinde çalıştığı, Avrupa Birliği ülkelerinde de kabul gören bir projedir.



Hedef, serbest iç ve dünya piyasalarında zorlu ve pek de adil olamayan rekabet koşullarında tercih edilebilir ve satılabilir endüstriyel mal ve hizmet ürünlerinin hazır hale getirilmesidir.



İstenilen, doğru ürünün, doğru zamanda, doğru yerde, doğru halde, doğru fiyatta satışa hazır getirilmesi, sunulmasıdır [1-10]. Ve ürün maliyelerini azaltarak en uygun kazancın elde edilmesidir.



Çalışan emekçi ücretlerinin çok düşük, vergi, malzeme ve enerji maliyetlerin az olduğu Çin, Hindistan, Kore, Türkiye gibi ülkelerinde teknoloji üretmeleri, dünya pazarlarında inovatif kaliteli ürünleri düşük maliyetlerle satışa hazır hale getirmeleri, Almanya gibi sanayisi ve teknolojisi zengin Batılı ülkeleri zor duruma düşürmektedir. 1990 yıllarında Avrupa Birliği, ABD'deki birçok şirket fabrika üretimlerini düşük maliyetli Çin gibi gelişmekte olan ülkelere taşımaya başlamışlardı. Sürecin başlarında Batılı şirketlerin kazançları yükselirken, kasaları dolup taşarken devletin gelirlerinde büyük düşüşler kaydediliyordu. Avrupa Birliği ülkelerinde, örneğin Almanya’da fabrika üretimin yurtdışına kaydırılması sonucu; işsiz ve yoksul bireylerin sayıları artarken ve vergi ve emeklilik sandığı gelirlerinde ciddi azalmalara neden olmuştur.



Teknoloji bilgi, deneyim ve birikimlerini, üretimlerini, yenilikleri gelişmekte olan ülkelere, özellikle Çin’e farkına varmadan kaptırdıklarını ve üretim ile gelişen yaratıcılık vasıflarını, ürün geliştirme tecrübelerini kaybetmeye başladıklarını geçte olsa farkına varmışlardır. Bu nedenle de olsa ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri son iki yıldır fabrika üretimlerini tekrar kendi ülkelerine zorunlu olarak çekmeye başlamışlardır. Ve buradan gelen mallara ambargo uygulamaya mecbur kalmışlardır. Zenginliklerini, yüksek yaşam standartlarını, refahlarını endüstriyel mal ve hizmet ürünlerini dünya pazarlarında satmalarına bağlı olan ABD ve Batı Avrupa Birliği, Japonya bu gelişmeler karşısında Endüstri 4.0'a sarılmışlardır. Yani ürünlerinin üretim maliyetlerini dünya pazarlarında rekabet edebilir düzeyde tutmak için çok az insanla çalışan akıllı fabrikaları, esnek üretim yöntemlerini, organizasyonlarını, otonom otomasyonu düşünmeye başlamışlardır.



ABD, Avrupa Birliği ülkeleri üretimi yurtiçine çekmeye çalışırken, Türkiye’deki bazı şirketlerin fabrikalarını, üretim çalışmalarını yurtdışına kontrolsüz taşımaya başlamışlardır. Türk şirketlerinin yurtdışındaki fabrika ürünlerini, tamamına yakınını Türkiye'de satışa sunmaları da yanlış bir uygulamadır. Onun yerine Türkiye'de yabancıların elinde bulunan mal ve hizmet üretimlerini almaları ya da kazan-kazan yöntemine göre devam ettirmeleri çok daha isabetli olurdu. Türkiye, kendi imkânları ile rahatlıkla gerçekleştirebileceği yurtiçinde ve yurtdışında rekabet edebileceği, örneğin modern tarıma, ziraata dayalı temel bir endüstrinin, turizm, sağlık, tıbbı ilaç gibi hizmet sektörüne öncelik vermelidir. Türkiye'deki şirketlerin Endüstri 4.0'dan evvel bu gibi konulara da eğilmesinde yarar vardır. Turizm, ulaşım (otelcilik, tatil köyleri, seyahat, alışverişi merkezleri vb.) sağlık, bankacılık, tarım ve zirai ürün işleme, enerji sektöründeki birçok hizmetleri yerli firmalara yaptırma önceliği vermelidir. Yurtdışı firmalar Türkiye‘de mega alışveriş merkezleri, tatil köyleri, oteller kurup, banka açacaklarına inovatif ürünlerin imalatını gerçekleştirecek ortak fabrikaların, ürün geliştirme AR-GE merkezlerinin kurulmasına teşvik edilmelidirler. Sanayicilerimiz, devlet yönetimi, üniversitelerimiz en azından Endüstri 4.0 kadar bu gibi gelişmelerle ilgilenmelerinde de yarar vardır.





3. ENDÜSTRİ 4.0'IN TÜRKİYE'DEKİ OLASI YANSIMALARI VE BEKLENTİLER



Endüstri 4.0 ile ilgili olarak dünyada olduğu gibi Türkiye'de de farklı görüşler, beklentiler söz konusu olmaktadır. Bir taraf Endüstiri 4.0'ı insanlığın geleceği için olumlu değerlendirirken, insanlığın geleceği, kontrollü sürekli gelişmenin, çoğalmanın büyümenin bir gerekliliği, zorunluğu olarak doğal bir süreç olarak görmektedir. Diğer bir taraf ise tam aksine birçok olumsuz gelişmelerden bahsetmektedir, karamsar bakış açılarını dile getirmektedirler. Dünyaya hâkim olan sermaye kesimin, kapitalist düzenin devam etmesi, daha da zengin olmanın getirdiği bir sonuç olarak Endüstri 4.0'ı açıklamak hatalıdır.



Geçmişte birçok uygarlık, devlet ve imparatorluğun sömürülerek yok olmasının ve aynı şekilde büyük aile şirketlerinin bitmelerinin nedenleri burada, bilim ve teknoloji üretmemelerinde, yeniliklere kapalı olmalarında aranmalıdır. Bu husus sadece uluslar için geçerli olmayıp, şirketleri, kurumları, hatta toplumun her bireyini kapsamaktadır. Şekil 3’te, bir otomobil firmasının iflas eşiğinden yönetim optimizasyonu ve üretimin otomasyonu ile kısa sürede kar eder ve istihdam yaratır hale gelmesi şematik bir grafikle gösterilmektedir.





Şekil 3. Yönetimde Optimizasyon ve Üretimde Optimizasyon Değişimini Gösteren Bir Grafik





Endüstri 4.0'da beklentilerin, olası yansımaların önem sırası dikkate alınmadan kısa maddeler halinde sıralanması:



-          Endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde işlem adımları, süreçleri, işleme zamanları azalacaktır, bu sayede üretim maliyeti yükselirken, enerji ve malzemelerde de kayda değer tasarrufların olması beklenilmektedir.

-          İnsan sağlığını tehdit eden ağır, yorucu, yıpratıcı, tehlikeli işler akıllı fabrikalarda kapalı ortamlarda, akıllı kabinlerde gerçekleşmesi beklenilmektedir.



-          Endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde, gerekli ürün kalitesi sağlanırken, üretim maliyetlerinde düşüşler sağlanacaktır, kazancın yükselmesi beklenilmektedir.



-          Endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde, ürün geliştirmede, pazar koşulları, müşteri istekleri ve talepleri daha da belirleyici olması beklenilmektedir.



-          Endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde akıllı fabrikalarda lazer teknolojileri, lazer üretim yöntemleri, lazer ölçme ve analiz yöntemleri, lazer kontrol, kumanda ve sevk yöntemleri ve akıllı sensörler, akıllı robotlar belirleyici olacaktır.



-          Endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde akıllı fabrikalarda, robotlu lazer üretim kabinlerinde, birbirinden farklı ürünlerin üretimi teknik ve ekonomik acıdan özellikle zaman kaybı ve maliyet artırıcı teçhizat değişimlerine gerek kalmadan mümkün olabilecektir (Şekil 4).



-          Endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde akıllı fabrikalarda klasik akıcı üretim bantları yerine insansı robotlarla lazer üretim kabinleri akıllı takım tezgâhları, akıllı malzemeler tercih edilecektir (Şekil 4).



-          Endüstri 4.0'da endüstriyel ürünlerin geliştirilme süreleri, raf ömürleri, kullanım süreleri daha da azalması beklenilmektedir,



-          Endüstri 4.0'da teknolojik gelişmeler yeni teknolojilerin piyasaya sürülmesi, progresif, yani artarak hızlanması beklenilmektedir.



-          Yeni teknolojilerin takip edilmesinin her geçen gün daha da zorlaşacağı, uzman kişilerce olacağı beklenilmektedir.



-          Yeni teknolojilerden dünya pazarında yararlanma kısa süreli olması ve bilim alanındaki teknolojik yeniliklerin aktüalitelerinin hayli kısılması beklenilmektedir.



-          Endüstri 4.0'da ana, merkez sanayicilerle yan sanayiciler arasındaki işbirliği alanlarındaki boyutsal farklılığın azalması beklenilmektedir. Hatta bir çok sektörde üç boyutlu lazer ekleme-çıkarma üretim yöntemi ile yan sanayicilere olan ihtiyacın azalması söz konusu olması beklenilmektedir.



-          Günümüzde taşıtların bakım onarım çalışmalarında bazı plastik parçalar, tedarikçiye, yedek parçacıya gerek kalmadan üç boyutlu lazer baskı yöntemi ile yerinde ve anında imal edilerek kullanılmaktadır. Gelecekte imalat sanayinde hızlı bir şekilde yaygınlaşması beklenmektedir.





Şekil 4. Dijital Esnek Üretim Yöntemlerine Uyumlu Üç Boyutlu Lazer Üretim Kabin Örnekleri





-          Endüstri 4.0'da, Üç Boyutlu Lazer Baskı Yönteminde (3B Eklenik Yöntem) sanayinin farklı imalat sektörlerinde belirleyici olacağı öngörüsü ile mega akıllı fabrikalar yerine küçük çaplı, hatta atölye tipi işyerlerin önem kazanacağı beklenilmektedir. İyi tarafı mega fabrikaların yerini atölye tipi esnek iş yerlerin artması ve branşlaşmanın, uzmanlaşmanın önem kazanması olasılığı bulunmaktadır.






Şekil 5. 3D Lazer Baskı Üretim Yöntemi





-          ‘‘Üç Boyutlu Lazer Baskı Üretim Yöntemi’’ küçük boyutlu ve karmaşık makinelerin, elemanlarının plastik malzemeli üretimleri ile sınırlı kalmayıp, çok büyük ve karmaşık büyük makinaların, sistemlerin, yapıların süratli üretim, inşa süreçlerinde yaygın kullanım alanı bulması beklenilmektedir. Malzeme sınırının kalkması, çelik, beton, cam, amorf malzemelerin kullanımı yöntemde artacağı beklenilmektedir. Örneğin komple bir içten yanmalı bir otomobil motorunun ve kaportasının üretimi, lazer üretim kabinlerinde gerçekleşme olasılığı bulunmaktadır. Endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde akıllı fabrikalarda, imalat sanayinde, her sektörde, hatta günlük yaşamda üç boyutlu lazer baskı üretim yöntemin, ‘‘Üç Boyulu Lazer Baskı Üretim Yöntemi’’nin yaygınlaşması beklenilmektedir. Şekil 5'te, Üç Boyutlu Lazer Baskı Üretim Yöntemi'nde kullanılan üretim kabini ve büyük boyutlarda hazırlanan karmaşık bir ürün örneği gösterilmektedir.



-          Endüstri 4.0'da akıllı fabrikalarda, elaman ihtiyacında büyük değişimler olma olasılığı yüksektir. Her işi yaparım, her işin üstesinde gelirim diyen mavi tulumlu vasıfsız, yardımcı işçiler, ustalar, beyaz gömlekli teknikerler, mühendisler, bilim adamları yerine, konusunda uzman ve tecrübeli beyaz önlüklü bilişim, bilgisayar, mekatronik, fotonik gibi mühendislere ihtiyaç duyulacağı öngörülmektedir,



-          Kısaca, işçiler kadar vasıfsız yani vasat, masabaşı at imzayı al maaşı zihniyetli mühendislerin de akıllı fabrikalarda, Endüstri 4.0'da yeri olmayacaktır, onları da işsizlik beklemektedir!



-          Endüstri 4.0 ile beklenilen işsizlik sorunu şimdiden dile getirilmekte ve yoğun tartışma konusu olmaktadır. Bu çalışmada bu soruna daha farklı yaklaşımlarla gidilmekledir, yani belli bir zaman içinde iş dünyasında bir transferin gerçekleşmesi kaçınılmaz olacaktır.



-          Endüstri 4.0 ile ilgili olarak eğitim öğretim sorunu günümüzde gereği gibi tartışılmıyor. İlk, orta, lise ve yüksek öğretimler ile ilgili başarı hedefleri gözden geçirilmiyor! Sanayisi gelişmiş ülkelerde ilkokullardan başlamak üzere öğrenciler derslerde Endüstri 4.0, lazer teknolojileri gibi yeni teknolojiler hakkında bilgi sahibi ediliyorlar. Gelecekte, meslek hayatlarında onları neler beklediğini öğreniyorlar. Türkiye'de ise yeni nesil konusu önyargısız, korkusuz gündeme getirilmelidir.



-          Endüstri 4.0'da Endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde akıllı fabrikalarda, kısıtlı da olsa öğrenme, düşünme, yönetme, planlama, iletişim, çoğalma yeteneklerin geliştirilmesine çalışılıyor. Günümüzde, sanayisi gelişmiş ülkelerde öğrenciler tarafından proje ödevlerinde,basit oyuncak robotlara, insansız hava araçları dahi algoritmalarla ve basit sensörlerle düşünme otonom hareket etme kabiliyetleri (yapay zekâ) geliştirilebiliyor!



-          Endüstri 4.0'da akıllı fabrikalar ve insansı robotlar sayesinde insanlar daha fazla mutlu, sağlıklı yaşamaları ve yaratıcı çalışmaları için zaman bulabileceklerdir.



-          Endüstri 4.0'da, akıllı fabrikalar, insansı robotlar sayesinde, çalışmak için yaşamak yerine, sağlıklı, mutlu yaşamak için yaratıcı verimli çalışma zihniyeti, alışkanlığı gelişecektir. Şekil 6’da yapay zekânın güzel uyguyaylamalarına örnekler gösteriliyor. Yapay zekânın otonom robotlardaki kontrolsüz serbestliği, kötü amaçlı kullanımı, insanlık için bir faciaya dönüşme riskini de barındırmaktadır. Yapay zekâ ile otonomlaştırma kabiliyeti sağlanan makinaların ve cihazların (robotlar) bozulma, aksaklık durumunda can mal facialarına yol açma riskleri de bulunmaktadır. (Yapay zekâ ile programlanan yeni tip askeri bir tank, önüne çıkan bitkileri, canlıları, hayvan ve insanları hortumlayarak, biçerek emmekte ve daha sonra enerjiye dönüştürmekte, belirlenen hedeflere ateş ederek ilerlemektedir. Bu tankın askerlerin veya yerleşim birimlerin içine daldığını düşünün! Acı ölümden kaçış bulunmamaktadır...)





Şekil 6. Yapay Zeka, Otonom İnsansı Robotlar, Otomobil Üretim Bandında Öğrenen Robot Kolları



-          Endüstri 4.0'da, sanayisi, teknolojisi, askeri savunması güçlü, ekonomisi zengin ülkelerle gelişmekte ve yoksul ülkeler arasındaki ilişkilerde farklı eğilimler, bakış acıları mevcuttur. Bunlardan biri, endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde globalizasyon süreçlerinde; güçlü ile zayıf, zengin ile yoksul ayrımıdır! Gelecekte biri olmadan diğerinin olmayacağı gerçeği bulunmaktadır. Yani kaba bir tabirle; yoksullar olmadan zenginler var olamaz gerçeği nedeniyle yoksul ve gelişmekte olan ülkelere Endüstri 4.0'ın olumlu yansıması, endüstrideki gelişen nimetlerinden Üçüncü Dünya ülkelerinin daha fazla yararlanması beklenilmektedir.



-          Diğer bir uçuk olumsuz bakış acısı ise yoksul ve gelişmekte olan ülkelere, insanlarına ihtiyaç kalmayacağı düşünülerek, artan dünya nüfusu bahanesiyle, insanlığın yok olması korkusuyla ABD, Batı Avrupa ülkeleri, problemli zayıf ülkelerin toplumların yok olmalarına müsaade edilerek yeryüzünden kaybolmaları sağlama olasılığı düşük de olsa bulunmaktadır. Geçmiş dünya tarihinde yeni teknolojilere, gelişmelere ayak uyduramayan birçok uygarlığın, ulusun, devletlerin, imparatorlukların toplumların yok oldukları gerçeği unutulmamalıdır. Ekonomisi ve silah gücü yüksek olan Batı ülkelerin buhar gücünü, barutu, dinamiti keşfetmeleri ve gemilerde, silah sanayinde kullanmaları ile bu gelişmelerden habersiz toplumların, ülkelerin zenginliklerini talan etmeleri, yüzyıllarca sömürmeleri de unutulmamalıdır. Kısaca, günümüzde ve gelecekte Endüstri

4.0 düzeninde yer almayan, uyum sağlayamayan ulusların, toplumların yok olma olasılıkları bulunmaktadır.



-          Endüstri 4.0'da, akıllı robotların öğrenme ve uygulama kabiliyetleri devam ederek otonomlaşmaları ve insanların birçok fiziki işlemlerini devralmaları beklenilmektedir.



-          Endüstri 4.0'da yoksul ve gelişmekte olan ülkelerin inovatif endüstriyel mal ve hizmet ürünlerini geliştirme ve çoğaltma şansları bulunmaktadır. Daha adil işbirlikleri, kazan-kazan prensibin ön plana çıkması beklenilmektedir.



-          Endüstri 4.0 ile Çin, Hindistan, Güney Kore, Türkiye gibi birçok gelişmekte olan ülkelerde teknoloji geliştirip üreterek dünya pazarlarında satmaları, inovatif kaliteli ve düşük maliyetli ürünler sunmaları ve dışa olan teknoloji bağımlığını azaltmaları sayesinde, yoksul ve gelişmekte olan ülkeleri, insanları sömürüye dayalı kapitalist sistemin, düzenin sorgulanmasına ve değişimineimkan vermesi beklenilmektedir.



-          Endüstri 4.0'da, Avrupa Birliği gibi ittifakların dağılması söz konusu değildir, tam aksine daha sıkı kenetlenmeleri beklenilmektedir.



-          Endüstri 4.0'da, ‘Kazan-Kazan İşbirliği’ prensibinin yaygınlaşması ile Dünya ülkelerinin daha adil bütünleşmesine vesile olacaktır.



-          Endüstri 4.0'da teknoloji, sömürüye dayalı capitalist düzeni kuran, asırlardır uygulayan, sanayi, askeri ve ekonomi güçlerini kullanarak kendileri dışında diğer ülkeleri sömürerek, savaşlara sokarak yoksullaştıran başta ABD, Batı Avrupa devletlerinin yaşlanması, hantallaşması nedeniyle inovatif endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde bekleneni verememekdirler. Bunun aksine gelişmekte olan, Üçüncü Dünya ülkelerindeki dinamik genç neslin üretkenliklerinin, yaratıcı



-          ve verimli çalışmalarının daha da artması beklenilmektedir. Bu gelişme yeni bir işbirliği düzenin ortaya çıkmasını zorlayacaktır. Bu düzende Birleşmiş Milletler'in (BM) rolünün daha etkin olması beklenmektedir.



-          Endüstri 4.0 yaşlanan dünya nüfusuna olumlu yansıyacaktır, iş, aş, gelir dağılımında adaleti getirecektir, zengin-yoksul arasındaki uçurumu olumlu yönde kapatacaktır.



-          Endüstri 4.0'da, bir taraftan yeni teknolojiler geliştirilerek kaynak, ekonomik kazanç elde ediliyor, diğer taraftan yeni teknolojilerin sebep olduğu işsizler içinde kaynak harcanıyor. Bu kör döngünün Endüstri 4.0 düzeni içinde olumlu değişmesi söz konusu edilmektedir.



-          Endüstri 4.0'da, ürün tespitinde tüketiciler daha da belirleyici oluyorlar. Geçmişte, yakın zamana kadar hangi ürün tipini ve özelliklerinin, nasıl, ne zaman ve hangi fiyatta pazara satışa hazır hale getirileceğini monopolleşen büyük firmalar ağırlıklı olarak kendileri belirliyordu. Endüstri 4.0 ile tüketiciler, devlet, medya ürün tespitine daha fazla karışacaklardır. Çin örneğinde, geçmişte büyük otomobil firmaları modellerini kendilerine göre tespit edip Çin pazarında satışa sunarken, günümüzde halkın görüşleri ve ülkedeki çevre sorunları, yakıt sıkıntıları dikkate alan devlet piyasaya çıkacak modeli, firmayı tespit ediyor. Bu durum karşısında otomobil fabrikaları bu değişime uymak için üretim politikalarını değiştirmek zorunda kalıyorlar. Batıda otomobil fabrikalarının itirazlarına rağmen, dizel motorlu otomobillere olan yasak yayılıyor. Gelecekte bunun dünya üzerinde yaygınlaşması beklenilmektedir.



-          Endüstri 4.0'da, endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde bilgisayar programları olmazsa olmazdır. Fakat, yazılım paket programlarını, teknolojileri üreten, makine sistemlerine adapte eden firmaların tüketicilere, yani kullanıcılara olan baskıları da artmaktadır. Fahiş fiyat, yüksek kazanç istemeleri, kısıtlı kullanım izinleri, internet sisteminden casus programlara yapılan tüm işlemleri, uygulamaları takip etmemeleri yeniliklerden hemen haberdar olmamaları vb. sorunlara neden olmaktadır. Yeni düzende yazılım programları ile ilgili baskılara katlanma ve dışa bağımlılık, takip edilme, izlenme, ürün, bilginin çalınması gibi sorunların giderilmesi kaçınılmaz olmaktadır. Gelecekte de teknolojileri, yazılım programlarını üretmeyip dışarıdan alanlar, özellikle yurt dışından ithal edenler, (firmalar, ülkeler, kurumlar) rekabetçi olma şanslarını tamamen kaybedeceklerdir. Sermaye piyasasında uygulanan bağımlılık ve sömürme politikası, bilgisayar programlarının kullanımı ile daha etkin olacağı beklenilmektedir.



-          Endüstri 4.0'da geleneksel ülkelerin teknolojileri ürün geliştirme ve pazar hegemonyaları eskiye nazaran düşmesi beklenilmektedir.



-          Türkiye endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde arzu edilen boyut ve konumlarda bulunmuyor maalesef. Katma değeri yüksek, kaliteli ve inovatif ürünler geliştirilip üretilmiyor. Bırakın teknoloji geliştirip üretmeyi, günün teknolojileri dahi gereği gibi takip edilmiyor! Bunun dışında Türkiye'de rahatlıkla yapılması gereken hizmetlerin, özellikle turizm sektöründe, ulaşımda tamamına yakını yabancılar tarafından yapılmasına müsaade edilmesi üzücüdür. Benzeri, sermaye piyasalarında, bankacılıkta, ticaret hizmetlerinde ve ziraat işletmelerinde (tarım ve hayvancılık) yaşanmakta, yani hizmetlerin birçoğu yabancıların elinde bulunmaktadır.



-          Endüstri 4.0'da, Türkiye gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkeler yeni teknolojileri takip etme, geliştirme, üretme ve uygulama becerilerini yükseltmedikçe, katma değeri yüksek ve kazançlı mal ve hizmet ürünleri iç ve dış piyasaya sürmedikçe, dışa bağımlılığı azaltmadıkça yeni düzende kaybeden olmaya devam edecekleri beklenilmektedir.

-          Endüstri 4.0'da, Türkiye gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkelerin ortak özelliklerinden biri; kaliteli eğitim ve öğretime ve AR-GE faaliyetlerine ayıracak yeterli kaynaklarının, bilgi ve tecrübe birikimlerinin sanayisi, teknolojisi, ekonomisi zengin ülkelere kıyasla olmamasıdır. Bu sorunun da yeni toplumsal düzende değişmesi beklenilmektedir.



-          Endüstri 4.0'da, inovatif mal ve hizmet ürünlerini geliştirme faaliyetleri bilgi ve tecrübenin yanında maliyetleri yüksektir ve zaman alıcıdır. Bu nedenle birçok firmada, inovasyon faaliyetleri yerine, onlar yapsın uğraşsın ve bekle gör, daha sonra ben taklit ederek üretip kazanayım mantığı hakim. Bu sanayi zihniyetin Endüstri 4.0'da yeri yoktur. Değişmesi beklenilmektedir.



-          Endüstri 4.0'da, Türkiye gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkelerde sermaye, kaynak sorunundan çok, geçmişten bugünlere hâlâ devam eden farklı zihniyet, kötü alışkanlıklar, inanışlar, önyargılar bulunmaktadır. Örneğin, Türkiye’de devletin kıt gelirlerinden AR-GE faaliyetlerine ayırdığı kaynakların ciddi projelerde kullanılmadığı, suistimal edildiği tespit edilmektedir. Benzeri olumsuzlukların Endüstri 4.0 düzeninde değişmesi beklenilmektedir.



-          Endüstri 4.0'da, Türkiye gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkelerde şirketler, firmalar yeni düzende var olmalarını sürdürmek için ve dünya pazarlarında satılabilir, kazanç getiren inovatif mal ve hizmet ürünlerine yönelmeleri gerekmektedir. Yurtiçinde biri diğerine yük olmadan işbirliğine girerek, birbirlerinin güvenini kazanarak, birbirlerinin iyi niyetini suistimal etmeyerek birbirlerine destek vererek güç kazanma şansları bulunmaktadır. Benzeri işbirliği, gelişmekte olan ülkeler ve yoksul ülkeler arasında kazan-kazan prensibine göre kendi aralarında işbirliğine gitmelerinde yarar vardır.





4. ENDÜSTRİ 4.0'DA OLASI İŞSİZLİK SORUNU VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER



Endüstri 4.0'da yeni dünya düzenini yapay zekâlı robotlar, akıllı makinalar değil, bizzat insanların beyinleri planlayıp insanlığın yararına yönlendirecekleri kesindir! Detaylara girilmeden Endüstri 4.0'da yeni düzenin yapılandırılmasında dikkate alınması gereken bazı hususlar şunlardır:



-          Endüstri 4.0'a uyumlu ulusal ve uluslararası geçerli yasaların, yönetmeliklerin en ufak ayrıntılarına kadar detaylı, keyfiyete meydan vermeyecek şeklide belirlenmesi.



-          Endüstri 4.0'da insansız akıllı fabrikalarda esnek üretimlerin gerçekleşmesi ile korkulan işsizlik sorunların yasal düzenlemelerle giderilmesi mümkündür.



-          En başta yasal dijital akıllı, insansız fabrikalarda, işyerlerinde elde edilen tüm kazancın sermaye sahipleri tarafından gasp edilmesine, kendi aralarında paylaşılmasına yasalarca imkân verilmemelidir.



-          Endüstri 4.0'ın kazancı toplumdaki bireyler arasında adil pay edilmelidir!



-          Zorunlu çalışma saatlerinin ve zorunlu çalışma ömürlerin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. 8 saat ila 12 saat günlük çalışma, günde 4 saate indirilmelidir. Veya haftada 5 ila 7 gün çalışma haftada 3 güne indirilmelidir.



-          Diğer bir alternatif çözüm önerisi ise şudur: Bireylerin 25 sene ila 50 sene çalışma ömürleri 10 ila 30 seneye indirilmelidir.



-          Endüstri 4.0 günümüzde işsizlik oranlarının düşürülmesinde, özellikle genç işsizlerin sayısının azaltılmasında yararlı olacaktır.



-          Günümüzün ve geleceğin ihtiyacı olan vasıflı, uzman elamanların yetiştirilmesi için eğitim ve öğretim sistemin geliştirilmesi göz ardı edilmemelidir.



-          Bunların dışında, güneş ve rüzgar enerjilerine uyumlu sağlıklı yeşil yerleşim birimlerinin, yeşil raylı ulaşım sistemlerini önemsemek, hayata geçirmek önemlidir.



-          Türkiye'deki şirketler endüstriyel mal ve hizmet ürünlerinde yeni dünya düzeninde, iç ve dünya pazarlarında var olmak, rekabet şanslarını artırmak istiyorlarsa; üretim sistemlerini, yönetim sistemlerini, AR-GE birimlerini ve faaliyetlerini, devlet desteklerini, yeni teknolojileri çağdaş eğitim-öğretim sistemini, ilgili yasa ve yönetmelikleri, fırsat eşitliğini gözden geçirmeleri gerekiyor.





5. DÜNYA VE ÜLKE SORUNLARINA KARŞIN ENDÜSTRİ 4.0 DÜZENİ



Dünyamızı, insanlığı tehdit eden sorunların başında enerji kaynaklarının tükenme eğilimi, çevre kirliliği ve buna bağlı olarak iklim değişikliği bulunmaktadır. Çokuluslu olası bir nükleer üçüncü dünya savaşı da dünyanın ve insanlığın sonunu hazırlayabilir. Ya da bir meteorun yeryüzüne çarpması ile insanlığın yok olması da değerlendirilmektedir. Dünyayı tehdit eden çevre kirliliğinin ve pek çok sorunun ana kaynağı, dünya nüfusunun kontrolsüz çoğalmasıdır. Bu gerçeğin bilinmesine rağmen, insanlık bu tehlikeyi görmemezlikten geliyor. Sorunun çözümü çoğunluk tarafından bilinmesine rağmen, dünya nüfusunun kontrol altına alınması için uluslararası düzeyde gerekenler yapılmıyor. Endüstriyel mal ve hizmet üretim maliyetlerinde pek de adil olmayan uygulamaların ve rekabet koşulların bulunması da insanlığın geleceğini tehdit eden sorunlardandır. Dünya nüfusunun çoğunluğu, hatalı sosyoekonomik politikalar nedeniyle, aşırı zengin bir azınlık tarafından sömürülerek yoksullaştırılması da dünya barışını, insanlığın geleceğini tehdit etmektedir. Bu sorunların burada dile getirilmesinin Endüstri 4.0 ile ne alakası bulunmaktadır sorusu akla geliyor! Endüstri 4.0 bu gibi sorunların çözümünde de etken olması beklenilmektedir. Endüstrideki ilerleyiş sadece endüstriyel mal ve hizmet üretimlerinde verim, kalite, esneklik sağlanması, kazanç artırımı, yenilik olarak görülmemelidir. İnsanlığın geleceği için gerekli, insan haklarına daha saygılı, daha adil yeni bir dünya düzenin olarak bakılmalıdır.



Türkiye gibi İslam ülkelerinin geçmişten bugüne dek devam eden kötü alışkanlıklarından, önyargılarından arınmaları ve özellikle çocukların ve gençlerin çağdaş eğitime öncelik verilerek Endüstri 4.0'a uyum sağlamaları gerekmektedir. Kısa sürede sanayisinin gelişimini çağdaş eğitim ve öğretime borçlu olan Güney Kore örnek alınmalıdır. Türkiye’nin ve İslam ülkelerinin gelişmesini, bilgi ve teknoloji, inovatif ürünlerin üretmelerinde din unsuru engel değildir, tam aksine bilimsel yenilikleri ve çağdaşlığı teşvik edicidir. Endüstri 4.0 düzenine uyum, bu amaçla

atılacak adımları hızlandıracaktır.



6. SONUÇLAR, ÖNERİLER



-          Sonuç olarak, endüstriyel mal ve hizmet üretiminde makinaların, cihazların, robotların insanların düşünme, öğrenme, üreme, çoğalma, yaratıcılık hariç yaptıkları tüm işlerin tamamına yakını devralması, ‘‘Endüstri 4.0" olarak bu çalışmada tanımlanmaktadır. Ve insanlık istese de istemese de bu süreç zamanla gelişerek gerçekleşecektir.



-          Endüstri 4.0, sadece akıllı fabrikalarda kaliteli, verimli kazançlı mal ve hizmet üretimleri ile sınırlı kalmayıp, insanlığın var olması ve daha iyi, çok daha sağlıklı ve güvenli bir gelecek için de gereklidir. Kazan – kazan yöntemine göre işbirliklerin gelişeceği, yaygınlaşacağı beklenilmektedir. Ve Endüstri 4.0 süreci gelişmelerine ayak uydurmayanların var olma şansları yoktur, geçmiş sanayi devirlerinde olduğu gibi.



-          Endüstri 4.0, 21. yüzyılda insanlık yaşamında belirleyici olacaktır. Sanayileri güçlü, teknolojileri ileri, ekonomileri zengin ülkeler kadar sanayileri gelişmekte olan Türkiye gibi ülkelere de yansımaları kaçınılmaz olacaktır. Ve toplumun her bireyini kapsamaktadır, ilgilendirmektedir.



-          İnsan-Makina-İnsan üçlüsü işbirliği sisteminde, sadece sermaye sınıfını, sanayicileri, iş adamlarını, iktisatçıları, mühendisleri değil, uluslararası düzeyde ve toplumun tüm katmanlarını kapsamaktadır. Endüstri 4.0'ın nimetlerinden her kez hak ettiği kadar pay almaya devam edecektir.



-          Endüstri 4.0'a uyumlu ulusal ve uluslararası yasaların, yönetmeliklerin, taslakların hazırlanmasında, düzenlenmesinde yarar vardır.



-          Endüstri 4.0, yoksul ve gelişmekte olan ülkelere olumlu yansıyacaktır ya da en kötüsü onun nimetlerinden yararlanacaklardır.



-          Kısaca, akıllı fabrikalar, makinalar, robotlar sadece sermaye sahipleri için değil, tüm insanlık için çalışmalıdır. Ve Endüstri 4.0 ile ‘Yaşamak için Çalışılmalıdır’ düsturunun toplumsal zihniyette belirleyici olması beklenilmektedir.



-          Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, yoksul devletlerin kendi içlerinde ve kendi aralarında uzman çalışma gurupları dahilinde Endüstri 4.0'a adaptasyon çalışmalarını, hazırlıklarını sürdürmeleri kaçınılmaz olacaktır. Bunun altında kalkacak gelecek neslin çağdaş eğitim ve öğretimine öncelik verilmelidir. Devlet, sanayici ve üniversite bağlamında işbirliği konularında uzman çalışma gurupları oluşturulmalıdır.



-          Yasal düzenlemeler Endüstri 4.0 ile artması beklenilen ve korkulan işsizliğin giderilmesinde olmazsa olmazdır. Dijital akıllı, insansız fabrikalarda, işyerlerinde elde edilen tüm kazancın sermaye sahipleri tarafından gasp edilmesine yasalarca imkân verilmemelidir. Endüstri 4.0'ın kazancı toplumda çalışan bireyler arasında adil pay edilmelidir! Zorunlu çalışma saatlerinin ve zorunlu çalışma ömürlerin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Aslında günümüzün işsizlik oranlarının düşürülmesinde genç işsiz sayısının azaltılmasında da benzeri düzenlemeler yararlı olacaktır.



-          Kısaca, Endüstri 4.0'a sadece endüstriyel mal ve hizmet üretiminde verim artışı, esneklik, yenilik, yüksek kazanç olarak bakılmamalıdır. İnsanlığın geleceğini tehdit eden sorunların giderilmesinde, insanlığın var olması için de kaçınılmaz bir gelişim olarak bakılmalıdır.



KAYNAKÇA



1. Özden, H. 2017. “‘Endüstri 4.0,” Yüksek Lisans Ders Slaytları, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İzmir.

2. Özden, H. 2016. “Endüstriyel Mal ve Hizmet Üretimlerinde PDM, PLM Uygulamaları,” Mühendis ve Makina, cilt 57, sayı 672, s. 34-43.

3. Özden, H. 2016. ‘‘Otomotiv Sanayinde Mal ve Hizmet Üretiminde Ürün Yaşamdöngü Yönetimi, PLM,’’ Otomasyon Dergisi, Kasım.

4. Schwab, K. 2017. “The Fourth Industrial Revolution,” World Economic Forum, 23-26 January 208, Davos-Klosters, Switzerland.

5. Rauen, H. 2015. Leitfaden Industrie 4.0 – Orientierungshilfe für den Deutschen Mittelstand, VDMA Verlag, Deutschland.

6. Sendler, U. 2013. Industrie 4.0, Beherrschung der Industriellen Komplexität Mit SysLM2 Springer Verlag, Berlin.

7. Butthof, A., Hartmann, E. A. 2014. Zukunft der Arbeit in Industrie 4.0, Springer Verlag, Berlin.

8. Helmrich, K. 2015. On the Way to Industry 4.0 – The DigitalEnterprise, Siemens AG, Germany.

9. EKOIQ. 2014. “Akıllı” Yeni Dünya: Dördüncü Sanayi Devrimi Endüstri 4.0: Türkiye “Akıllı” Üretime Hazır mı? Bilişimin Endüstriyle Buluştuğu Yer," EKOIQ Dergisi Özel Sayı, Ekim-Aralık,

s. 1-17.

10. J. Wanka. ‘İndustrie 4.0, İnnovationen für die Produktion von Morgen, Die neue Hightech Strategie’ Bundesministerium für Bildung und Forschung, www. Bmbf.de, Berlin Deutschland,

2017, son erişim tarihi: 23.02.2018.

1 yorum:

  1. Türkiye gibi gelişmekte olan ve yoksul ülkelerin yeni teknolojileri takip etme, geliştirme, üretme ve uygulama becerileri daha iyiye gitmedikçe, katma değeri yüksek ve kazançlı ürünleri iç ve dış piyasaya sürmedikçe, dışa bağımlılığı azaltmadıkça yeni düzende kaybeden olmaya devam edecekleri belirtilmektedir. Bunun yanı sıra, vasıfsız işçi ve vasat mühendislerin yakın gelecekteki işsizler yığınında yer alacağı ifade edilmektedi

    YanıtlaSil