Can, mal güvenliği, fırsat eşitliği, adalet ve dinsel inanç
özgürlüğü insanlık yaşamında, devlet yönetimlerinde her şeyden evvel
önceliklidir. Devlete çok büyük zararlar
veren ve her kılığa giren silahlı
teröristlere, bebek katillerine karşın
ve onların devlet içinde ve dışındaki sinsi kravatlı uzantılarına karşın gereği gibi mücadele veremeyip,
onların önünde eğilen onların isteklerine göre barış süreci politikasını
belirleyen ve akillerle de hayalı ve varsayımlarla, gerekçelerle topluma kabul
ettirmeğe giden devlet yönetimi hatlar üstüne hatlar yapmaktadır. Hataların en
büyüğü barış süreci adı altında ‘Can, mal güvenliği, fırsat eşitliği, adalet ve
dinsel inanç özgürlüğü’ göz ardı edilmesidir.
, devlet yönetimini geçici olarak halkın oyları ile ele geçirenlerin
kendi çıkarları, egoları uğruna Ülkenin
Türkiye’nin çıkarlarından tavizleler verilmesi, Türkiye tarihinde en büyük
hıyanetlik, maskaralık en büyük
densizlik ve dinsizlik olarak işlenecektir.
Devlet yönetimini üstlenen siyasilerin en azından bu toprakların
tapusunu, tarihini araştırmaları, öğrenmeleri gerekiyor. Ve Allah adını kullanarak devleti yönetmeğe
kalkışmadan evvel kutsal kitabımız
Kuranı Kerimi, Müslümanlığı anlamağa çalışsınlar! ‘’Can, mal güvenliği, fırsat
eşitliği, adalet ve dinsel inanç özgürlüğü insanlık yaşamında olmazsa
olmazdır’’ gerekçesini orada daha iyi
görürler.
‘’Can, mal güvenliği, fırsat eşitliği, adalet ve dinsel inanç
özgürlüğü insanlık yaşamında olmazsa olmazdır’’ Şimdiki nesil bu gerekçelerin,
değerlerin önemini anlamakta güçlük çekmeleri normaldir. Çünkü, bazı acıları
yaşamadılar, önceki nesillerden öğretilmediler. Bu vatanın, laik Türkiye
cumhuriyetinin kıymetini de tarihîde gereği şekilde bilmiyorlar, onlara
okullarda, askerlik görevlerinde de öğretilmedi, motive edilmediler….
Bir çoklarımız şimdiki devlet yönetimini kötülemeden ve yerden
yere vurmadan evvel birazda geçmişteki devlet yönetimlerindeki görevi
suiistimallere, ihmalkârlara hatalara bakmamız gerekiyor.

0 yorum: