ÖZET, Mesleki iş hayatındaki
başarının önemli sırlarından biri; okul yıllarında edinilen temel ve mesleki bilgilerdir, becerilerdir ve güzel
alışkanlıklardır. Bu nedenle öğrenim süresinin en iyi şekilde ilerisi için
değerlendirilmesi hedeflenmelidir. Dünyaca ünlü firmaların genç adaylardan bekledikleri,
önem verdikleri; "Normal sürede, sene kaybı olmadan ve yüksek notla bitirilen
bir diplomadır. Bu diploma
kişinin elverişlilik kanıtı ve ileriki performansı için baz olarak
değerlendiriliyor. Akademik kariyer (yüksek lisans, doktora) içinde adaylardan
istenilen; normal öğrenim süresinde iyi notlarla bitirilen bir diplomadır.
Bilgisayar, yabancı dil, ekipsel çalışma uyumluluğu, fleksibilite, görev ve
sorumluluk zihniyeti, bilinci, güvenirlik aranılan diğer önemli özelliklerdir,
vasıflardır. Örneğin, gelecekte genç mühendis adaylarından mesleki bilgiler yanında, yaratıcılık
ve girişimcilik vasıfları öncelikli olacaktır. Mesleki problemlerin alternatif çözümler ve kesinlik arayışlarından, günün teknolojik imkanlarının kullanımı
özellikle bilgisayar destekli çözümler, uygulamalar daha fazla önem
kazanacaktır.
Pek çok firmada, kurumda, iş yerinde ayni şekilde yönetimlerde de toplam
kalite; vasıflı kaliteli eleman seçimi ile başlar. İşyerinin rekabet gücü ve
geleceği, sürdürebilir varlığı, diplomalı vasıflı insan gücünün kaliteli
eğitimine ve kaliteli seçimine bağlıdır. Bilgi (bilgi izleme, bilgi edinme, bilgi işleme, bilgi değerlendirme, bilgi
kullanma, etken hale getirme) ve fırsat eşitliği işyerlerinin olduğu gibi
ulusun zenginliğini belirleyen önemli faktörlerden biridir.
Anahtar kelimeler: kariyer günleri, diploma, mesleki temel
bilgiler, öğrenim süresi, kriterler
1. GİRİŞ
Türkiye’deki bazı medyatik kurumlar, menajer
ve danışman görüntüsündeki bazı kişiler bilerek veya bilmeyerek öğrencilerin
kafalarını daha da karıştırmaktadırlar. Öğrencilerin ilerisi, gelecekleri
konusunda yanlış kararlar almalarına neden olmaktadırlar. Örneğin, "Üniversitelerden alınan diplomaların ve
edinilen mesleki bilgilerin hiç önemi yoktur" gibi saçma sapan beyanları
genç öğrenci arkadaşların zihinlerinin bulanmasına, morallerinin daha da
çökmesine neden oluyor. Öğrencileri okuldan ve derslerden soğutuyorlar, daha da
karamsarlığa itiyorlar. (Yıllar evvel gündeme getirdiğim, dikkat çekmeğe
çalıştığım ve bu konudaki ulusal ve uluslararası sempozyumlarda yazı ve
bildirimlerimle eleştirildiğim; menajer, danışman, CEO’ lar dünyaca ünlü büyük
firmaların, kurumların, aile şirketlerin kısa sürede batmalarının yani iflas
etmelerinin nedenidirler. Günümüzde bu gibi hoşa gitmeyen iddialar bilimsel
çalışmalarla doğrulanmıştır)
Türkiye’de, profesör; eğer yüksek çevre ilişkileriniz sağlamsa ve dört
beş uyarlama makale ve bir iki masal hikaye kitabını yazarak, dışarıdan
alıntılarla, çalıntılarla, yüzseksen derece çevirerek, değiştirerek kendinize
mal etmekle, hatta dışarıdan tez ısmarlatıp Ankara’nın göbeğindeki çeviri bürolarında
hazırlatılan tezlerle rahatlıkla Profesör, Doçent gibi unvanlara sahip olabilirsiniz.
Bu nedenle sadece unvanına bakıp kişileri gelişi güzel öğrencilerin karşısına
bu tür etkinliklerde yalnız başına ekranlarda çıkartmak doğru değildir. Bu tür programlar
daha ciddi hazırlanmalıdır diye düşünüyorum
Tesadüfen yıllar evvel reyting alma gibi
problemi olmayan devlet TV-kanallarından birinde izlediğim kariyer günleri ile iliği
bir program üzerine bu makaleyi sadece ilgililerin dikkatini çekmek gayesiyle
yazma ihtiyacını duydum.
Matematik fakültesi son öğrencilerinin
kariyer günleri toplantısında doçent ünvanlı uzman kişilerden biri Türkiye’de gelecek
meslek olarak kedi. köpek gibi ev hayvanlarından, oda içi süs bitkilerinden
bahsederek ciddiyetsiz, uçuk konularla sanki öğrencilerle alay ediyordu. Ve
okulda öğrenilen bilgilerin, diplomanın önemli olmadığını bildiriyordu.
1. Üniversitede ders veren bir doçent hoca
olarak kendisinin tezatta düştüğünün
farkında değildi.
2. Doçent ünvanli birinin daha mantıklı, sağlıklı, dikkatli fikir bildirmeliydi
3. Ilyisonistlikten uzak, Türkiye’deki gerçekler üzerinde durulmalıydı.
4. Mensubu bulunduğu kurumun itibarını da zedelediğinin farkında değil.
5. Türkiye’de insanların bırakın kedi köpek, kendilerini doğru dürüst besleyecek halleri, işleri olmadığından da habersiz. (Geçenlerde bir gazetede bir büyükşehir belediyesi tarafından zehirlenen kedi ve köpeklerin resmi karşımda duruyordu. Iyiki Avrupa birliği başkanı bu resimli gazete haberini görmedi, yoksa Türkiye Avrupa Birliğine giremez diye tehditlerine yine başlardı!!)
2. Doçent ünvanli birinin daha mantıklı, sağlıklı, dikkatli fikir bildirmeliydi
3. Ilyisonistlikten uzak, Türkiye’deki gerçekler üzerinde durulmalıydı.
4. Mensubu bulunduğu kurumun itibarını da zedelediğinin farkında değil.
5. Türkiye’de insanların bırakın kedi köpek, kendilerini doğru dürüst besleyecek halleri, işleri olmadığından da habersiz. (Geçenlerde bir gazetede bir büyükşehir belediyesi tarafından zehirlenen kedi ve köpeklerin resmi karşımda duruyordu. Iyiki Avrupa birliği başkanı bu resimli gazete haberini görmedi, yoksa Türkiye Avrupa Birliğine giremez diye tehditlerine yine başlardı!!)
Diğer danışman ise mesleki hayatta
üniversitelerden elde edilen diplomanın, edinilen mesleki bilgilerin hiç bir
değeri yoktur, Firmada, işyerinde çalışmaya başlanılınca gerekli bilgileri
edineceksiniz gibi saçma sapan durmadan gevezelerdi. Bence bu kişinin de bu
işin sırrını, patentini hemen bildirmesini tavsiye ederdim! Microsoft-Ware Patentinide sollar, Dünyada sayılı zenginler ligine
girer. Böylelerini burada, Almanya’da
TV-ekranlarına dinlemek için değil gülmek, eğlenmek için gırgırına çağırırlar.
Türkiye, cennet vatanda insanlar bu sivri
zekalılar sayesinde bolluk ve varlık içerinde yokluk ve yoksulluk çekiyor.
Gurbette Türk vatandaşların çoğu bilime ve mesleki öğrenime değer veren ülkenin
pisliklerini, tuvaletlerini temizlemekle ömür tüketiyorlar, çile çekiyorlar!!
Türkiye’de bilinen ileri zekalı
danışmanlar tarafından pofkoflanan devlet yönetimlerindeki başkanların ayakları
yerden kesiliyor ve kaoslara, ayrımcılığa, isyanlara vesile oluyorlar.
İşin vahimi ise TV-ekranında iyi görünmek için ön
sıraları işgal eden ve zengin giyimli kuşamlı, gülmez, suratlı bazı akademik
üyelerin bunları dinlemeleri, yanlışları düzeltmek için söz istemeleriydi. Söz
istemeleri bir yana ekranda izlediğim kadarıyla bazıları yüz göz işareti ile de
tasdikte ediyorlardı. (Türkiye’deki öğretim üyelerinde de bazı eksiklikler
mevcut maalesef. Ömürleri boyunca evden okula ve yine okuldan eve, arada sırada bir iki kitap karıştırmakla,
eskileri tekrar tekrar öğrencilere papağan gibi anlatmakla ve en fazla birbirleriyle
uğraşmakla, birbirlerini engellemekle geçiyor. Dışarıda olup bitenlerden çoğu
habersizdirler. Düşündükleri aldıkları maaşı borsada nasıl yükseltebilecekleri,
nerede hangi ek dersleri verebilecekleridir ve arabalarıdır. son yıllarda
trend; bilim adamı ve filim adamı diye
saçmalayıp, kendilerini bilim adamı olarak kendi kendilerini pazarlamaları da
hayret edicidir, maalesef. Üniversitelerdeki gerekli reformlarla öğretim
üyelerinin performansı da izlenmelidir. ….
Evet büro korkuluğu, büro tuvalet temizliği, hela
bekçiliği, işyerinde posta, evrak taşçılığı, büro kâtipliği ve benzeri ve
yalakalık görevleri için işyerlerinde diplomanın ve mesleki bilgilerin önemi
yoktur. Buna rağmen her gencin yüksek okul, üniversite
kültürünü yaşamasını diliyorum, Bu insan hayatı yaşamı için büyük bir zenginliktir,
bir nimettir. Bunun farkına çok çok daha sonra varılır.
Bakın benzeri sözleri ünlü sanayici, işveren sayın rahmetli Sakıp Sabancı
da söylüyordu. Gençlere yüksek tahsili öneriyordu. Ve tüm
zenginliğine, ününe ve yüzbinlerce insana iş-ekmek sağlamasına, devlete büyük
vergi gelirleri sağlamasına rağmen, keşke bende zamanında bu üniversite
hayatını yaşasaydım diyebiliyor.....
Örneğin Almanya’da, Üniversiteler, Endüstri, sanayi, (İşverenler),
İş ve işçi bulma kurumları ve mesleki odalar sürekli iş birliği
içerisindedirler. Gelecekte hangi mesleklere ihtiyaç duyulacağı, hangi
bilgilerin verilmesi gereği üzerinde duruyorlar ve gençlere mesleki
hayatlarında yardımcı olacak tavsiyelerde bulunuyorlar, meslek seçimleri için
alternatifler sunuyorlar. Bu işi ülkenin hayatı çıkarları gereği çok ciddi bir
sorumluluk anlayışı altında yerine getirmeğe gayret ediyorlar. /1-6/
2.
TEMEL MESLEKİ BİLGİLER
Konuya genç öğrenci arkadalar için basit bir
örnekle açıklık getirmek istiyorum. Su sıralar Almanya´sında, her on makina
mühendisinden bir ikisi işsizdir. Buna karşın bazı makina mühendisliğinin bazı
mesleki dallarında da büyük bir eleman açığı vardır. Böyle bir durumda dahi
firmalar herhangi bir bölümden mezun olan genç üniversiteliyi veya işsiz makina
mühendislerinden birini yetiştirmek üzere işe alamıyorlar..
Nedeni mi? Bu soruyu ilgili kişilere bir sorun!!
Ben yine de burada kısa cevaplandırayım; Adayların ana bilim dalı ile ilgili meslek
temel bilgileri, yani alt yapı bilgileri eksik! Bu alt yapı mesleki bilgileri
olmadan bazı mesleki yeni bilgileri ona kısa sürede öğretemezsiniz, kazandıramazsınız.
Gerekli alt yapı mesleki bilgileri olmadan, yeni mesleki bilgileri kısa sürede
öğrenmesi imkânsızdır. Ancak mesleki temel bilgileri varsa diğer bilgileri,
yenilikleri bu bilgiler üzerine inşa edebilirisiniz. Sadece formasyon değil ana
bilim dalı ilgili altyapı mesleki bilgilerin öğretilmesi, öğrenilmesi gerekir.
Üniversitelerin diğer bir önemli fonksiyonlarından biri de buradadır;
ilerisi mesleki alt yapı bilgilerini
donatmaktır.
İşveren işe aldığı elemandan, okuldan edindiği
yeniliklerden, bilgilerinden vakit kaybetmeden yararlanmak ister. İşveren
elamanı çalıştırmak, üniversiteden edindiği bilgileri işyerinde kullandırmak
ister, mecbur kalmadıkça da elemanın uzun süreli eğitimi ile ilgilenmez Ancak
kısa süreli bazı kurslarla, seminerlerle ilgili gerekli bilgilerini kendi
yararına geliştirmesi için razı olur.
Diğer bir örnek, geçen hafta başında olası ortak bir çalışma için bir firma ziyaretinde
bulundum. Bu arada firmanın çalışma, üretim birimlerini gezme inceleme imkânını
buldum. Dikkatimi çeken ne oldu biliyor musunuz! Firmada işçi ve ustanın
toplamından çok fazla mühendis çalışıyordu. Şu bizim Türkiye’de alışık olduğumuz
masa başı, bas imzayı al maaşı tipi, havalı, torpilli mühendislerden bahsetmiyorum. Bir nevi
mühendis işçilerden söz ediyorum. Firma
bunları
Mesleki bilgilerine ve deneyimlerine önem vererek
seçiyormuş. Bu mühendislerin çoğu öğrenimleri sırasında firmada staj yapmışlar,
bu firmadan bitirme tezini almışlar. Kullandıkları en son teknoloji, (Robot
tekniği, laser ışınla metallerin
işlenmesi, programlamadan oluşan bir
kombine modern imalat yöntemi. Daha çok otomobil ve uçak firmalarına
yönelik yeni bilgisayar destekli imalat yöntemlerini geliştiriyorlar. (Laser yöntemi ile kaynak, lehimleme, yapıştırma,
kesme, delme, kaplama, sertleştirme, ve laser üretim yöntemlerine uykun
tasarımlar, konstuksıyonlar v.s.) Optimal prozes işlem parametreleri
çalışmalarını sürdürüyorlar, uygun software paketlerini, (bilgisayar
programları) yazıyorlar. Kısaca serbest piyasanın
ihtiyacına göre geliştirme ve yeni teknoloji (ARGE, İNOVASYON) araştırmaları
yapıyorlar. Onlarında şikayeti Almanya’da bu kadar işsiz mühendise rağmen
işlerine yarayacak genç elamanı bulamamalarıdır!.
Konu ile ilgili diğer farklı bir örnek. Türkiye’den
gelen ilk işçiler, buradaki deyimiyle ilk jenerasyonun çoğunluğu hala doğru
dürüst Almanca konuşamıyor. Bunların Almancayı öğrenmeleri için ilk zamanlarda harcanan
yoğun çabalar, düzenlenen kurslar hep boşa gitmiş. Bilimsel olarak bunun
nedenine gitmişler. Çıkan sonuç ise; ilk jenerasyonun bir yabani dili öğrenmeleri
için yeterli bir eğitimlerinin, alt yapı bilgilerinin olmadığıdır. Daha ana
dilleri Türkçeyi doğru dürüst bilmeyenlerin Almancayı öğrenmeleri imkânsızdır
denildi. (Çocuklarla yetişkinlerin yabancı dil öğrenme metotları farklıdır! Türkiye’de
Yüksek lisansını tamamlayıp Almanya’ya çalışmaya gelen yük. elektrik elektronik
müh. ağabeyim ise hiç bir kursa ve okula gitmeden iyi İngilizcesi yanında kitaptan
kendi başına çok kışa bir sürede azmi ve eğitim altyapısı ile Almancayı öğrenmiştir. İşte yüksek tahsilin,
egitimin farkı buradadır)
3. KARIYER GÜNLERININ AMAÇI
- Gerçek bilgi ve önerilerle öğrencileri
gelecekleri ile ilgili motive etmek.
- onları bekleyen iş hayatlarında, meslek
seçimlerinde, firma tercihlerinde doğru
kararlar vermelerine yardımcı olacak bilgileri sunmak.
- Firmalarla tanıştırmak, ilk elden bilgi
edinmelerini sağlamak.
- Iş bulmalarına yardımcı olmak,
- Üniversiteleri, iş camiası, mesleki odaları
ve ilgili diğer kurumları bir araya getirmek, tanışmak.
- Öğretim üyelerinin firma, işyerlerinin
beklentilerini, önerilerini değerlendirmek Ders Programlarında dikkate almak. /1-5/
Ekranlarda görünmek, TV-kanallarına
rayting toplayabilecek programlar sunmak, esas amaç olmamalıdır
TV-Programa örneğin, vurgulananın tam aksine,
gerçek olan matematik öğrencilerin ilerisi için iyi bir şansa sahip oldukları,
geniş ve bol kazançlı bir iş alanın onları beklediğidir. Pek çok mühendislik
anabilim dalında, ARGE-çalışmalarında mutlaka bir matematikçiye rastlarsınız.
Matematik bilgilerini bilgisayar programlamak ile entegre ederek çeşitli
kullanımlar için bilgisayar programları üretip bol para kazanabilirler, bol kazançlı
kendi işlerinin patronuda olabilirler. Diğer bölümlerle, diğer bölümdeki ayrı
disiplindeki arkadaşlarla bir araya gelerek, işbirliğine girerek, endüstri için
paket programları üretebilirler, geliştirebilirler. Türkiye’deki firmalarla
direkt temasa geçip o iş yerine özel kalite ve prodüksiyon üretim artırıcı Programlar
hazırlayabilirler. (Kısaca bir yerden başlamak gerekiyor, arkası kendiliğinden
geliyor, Tabiki her başlangıç zor, çok zordur. Burada endüstri ile ilgili bazı
paket programlarının bir tek kullanım lisan fiyatı 600 Euro ile 40 000 euro
arasında değişmektedir. Ek iş olarak benzeri programları yazıp piyasaya süren
bazı öğrencilerin altlarında son model yarış otomobilleri ile cirit atmakta
olduklarını hatırlatmakta yarar vardır! Diploma tezini, tezinde geliştirdiği
bir iki programının kullanım lisansını internet web sitesinde pazarlayan öğrencilerin
sayılarında artış görülmektedir. Benzeri bu tip gerçeklerle öğrenci arkadaşlar
motive edilmelidir. Üniversite gençliği pek çok nedenlerden ötürü zaten
bunalımda, işle ilgili gelecekten ümitsizler, üniversiteye soğuklar. Hal böyle
iken hokkabazların öğrencilerle alay edercesine ciddiyetsiz abuk sabuk, uçuk
bilgi ve önerilerle öğrencilere zarar vermektedirler. Onları daha da bunalıma
sokmaktadır.
4. DEĞERLENDIRME KRITERLERI
Mesleki iş hayatındakı başarının önemli
sırlarından biri; okul yıllarında edinilen bilgilerdir ve öğrenim süresinin en
iyi şekilde ilerisi için değerlendirilmesine bağlıdır. Dünyaca ünlü firmalarin
genç adaylardan bekledikleri, önem verdikleri; "Normal sürede, sene kaybı
olmadan ve yüksek notla bitirilen bir diplomadır. Bu diploma kişinin
elverişlilik kanıtı ve ileriki performansı için baz olarak değerlendiriliyor,
ve tercih ediliyor. Akademik kariyer içinde, (yüksek lisans, doktora) istenen;
normal zamanda iyi notlarla bitirilen bir diplomadır. Bilgisayar, yabancı dil,
ekipsel çalışma uyumluğu, fleksibelite, girişkenlik, yaratıcılık, hayal
gücü diğer aranılan özelliklerdendir..
Gelecekte genç mühendis adaylarından mesleki bilgiler yanında, yaratıcılık ve
girişimcilik vasfı ve hazır paket programlarının mesleki problemlerin çözümünde
kullanabilme becerileri olmazsa olmazdır!. /1-6/
Sekil1 Değişik
iş ilanlarında aranılan vasıflar,
(İyi dereceli diploma, yüksek not ortalaması, mesleki bilgi, İngilizce)
Bakın bu konuda bilgimi artırmak ve yukarıdaki
sözlerimin doğruluğundan emin olmak için fırsat buldukça buradaki (Almanyadaki)
iş ilanlarını inceliyorum, buradaki üniversitelerde yapılan kariyer günlerine
katılıyorum, ve ilgili pek çok sayıda dergileri de karıştırıyorum. /1-6/ Sizlerde, yanı genç öğrenci arkadaşların,
emin olmak için bazen yabancı dergilerin arka sahifesindeki yer alan iş
ilanlarına, hatta internetten dünyaca büyük firmaların iş ilanlarına bir göz atmalarını
öneriyorum. Bilhassa okula yeni başlayan gençlerin ilk yapması gereken işlerden
biri bu olmalıdır diye düşünüyorum ve onlara bunu hatırlatıyorum. Ve
ileride kendi girişimleri ile de, örneğin internetten direkt müracaat ederek yurtdışında
hiç değilse staj için firmalara müracaat etsinler, Lisans bitirme tezlerini,
ileride yüksek lisans ve doktora tezlerini yurt içi veya yurt dışı endüstriden
almak, seçmek için girişimlerde bulunsunlar, çaba sarf etsinler bu onlara
ileride avantaj sağlayacaktır. Ve öğrenimlerinin başlangıcında; okulu
bitirdikten sonra ben ne yapabilirim, nerede hangi iş kolunda iş bulabilme
şansım daha fazladır, nasıl çok para kazanırım arayışında olmalıdırlar!
Esasında son sınıf öğrenciler için düzenlenen kariyer günlerine ara sınıftaki öğrencilerin
de ilgilenmeleri kendi yararlarına olur. Bence akademik kariyer, özellikle her
öğretim üyesi üniversite dışında endüstride en az 3-5 sene kadar deneyim kazandıktan
sonra üniversite hocalığına devam etmelidir. Bu yöntem Almanya’da özellikle
mühendislik bölümlerinde uygulanıyor. Doktorayı bitiren sanayiye
yönlendiriliyor, Üniversitede öğretim üyeliği için sanayi deneyimi önemli,
belirleyici bir kriterdir. İnsan ilişkileri de üniversite hocalığı için de
belirleyici kriterler arasındadır.
5. DIPLOMALI VASIFLI ELEMAN
SEÇIMI
Diplomalı, vasıflı, yeni mezun olmuş elemanların
seçiminde kullanılan bir değerlendirme tablosu Tablo 1 örnek olarak düzenlenmiştir. Tabloda
kriterler üç grupta, (Mesleki Bilgiler; Kişilik: Sağlık, beşeri ilişkiler)
farklı katsayılarla toplanmaktadır. Her gruba
yeni kriterler ilave edilebilir veya çıkarılabilir. Kriterlerin artılı seçimi
ve ağırlıkları işyerine göre değişebilmektedir. Değerlendirme tablosunun esas amacına
ulaşması için puanlamanın tarafsız bir den fazla uzman tarafından ve birbirlerinden
bağımsız olarak ciddi yapılması gerekiyor.
Vasıflı eleman seçimi tabloda en fazla puanı toplayan adaya göre
olmalıdır.
Dünyaca ünlü ciddi firmaların uzun süre hayatta
faaliyette kalmalarının önemli sırlarından biri işyerinin, firmanın toplam
kalite değeridir. Yani diplomalı vasıflı kaliteli eleman seçimidir. Pek çok
firmanın, hatta Dünyaca ünlü büyük aile şirketlerinin iflas etmelerinin
nedenleri araştırıldığında mutlaka diplomalı vasıflı eleman seçiminde yapılan
hata ve ihmaller görülür. İş yerinin, şirketin
rekabet gücünü, geleceğini, zenginliğini belirleyen ana faktör toplam
kalite değeridir. Toplam kaliteyi belirleyen en önemli faktörün insan kalitesi
olduğu gözden kaçmamalıdır. Şekil 1 de günümüzde toplam kalite değerini
belirleyen faktörler bir bütün içerisinde şematik şekilde gösterilmektedir.
Şekil 2 Bilgi ve insan
faktörü (h. ozden)
Eleman seçiminde gösterilen ciddiyet ve gözetilen
firkat eşitliği faktörleri işyerini olumlu yönde etkilediği gibi ülke
insanlarının çalışma, öğrenme, üretme, motivasyon kabiliyetlerinin vasıflarının
gelişmesini belirlemektedirler. Üniversiteli genç mühendis adaylarında öğrenme
çalışma motivasyonuna doping yapmaktadırlar. Bu konu hakkında daha detaylı
bilgi diger bir yayın çalışmasında yer alacaktır.
Bu yazı bölümünü kısa bir kıyasla kapatmanın daha
yararlı olacağı kanısındayım;
-
Türkiye’de ve
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde diplomalı vasıflı eleman seçimi, fırsat eşitliği
faktörleri her nedense ihmal ediliyor. Bu faktörlerin önemine ulusça idrak
edilmiyor. Bu faktörler insanların dünyaya bakış açısını, çalışma azmini,
üretkenlik ve yaratıcılık, yarına güvenle bakmak gibi pek çok yeteneği, memnuniyeti,
kabiliyeti etkilemektedir. Dolaylı olarak ülkenin zenginliğini ve güvenli bir gelecegini
belirledikleri şüphesizdir.,
-
Türkiye’de remi
ve özel işyerlerine eleman seçimi genelde hal hatırla; bey, paşa dayısına,
örgütüne, partisine, cemaatine v.b. bakılarak ve yakınlığı derecesine göre
gerçekleşmektedir. Dün çok çok daha
vahimdi, günümüzde ise eskisi gibi olmasa da bu zihniyet ve uygulama hala devam
etmektedir. (Örneğin protokol gereği resmi ve özel göstermelik, test şeklinde sınavlar
yapılmaktadır. Çok sayıdaki adaylardan yüklü sınav ve başvuru ücretleri, harçlar alınmaktadır.
Bu sayede bazı kurumların ve kişilerin
kasaları yüklü paralarla doluyor. Sonuç mu?
-
Türkiye’de güçlü
kurumlar, örgütler, cemaatler, partiler kendi adaylarını, yandaşlarını,
üyelerini bu test sınavlarını manipüle ederek, soruların cevaplarını önceden
bildirerek sağlamaktadırlar. Böylelikle bazı devlet kurumlarını kendi çıkarları
için işga ediyorlar, ele geçiriyorlar.
-
Türkiye’de sınavlar
haksız ticarete dönüştürülmüş.
-
Sonuç olarak sınavların
değerleri, puanları yine de pek dikkate alınmıyor. Yine hatırlı, arkası kuvvetli
ve güçlü olanlar, torpilliler kılıfına uydurularak işe yerleştiriliyor.
Buna karşın Batıda genelde ciddi ve büyük bir özveri ile fırsat eşitliği
gözetilerek doğru elemanın seçimine gayret edilmektedir.
Örnegin, Bir Alman okul arkadaşım, Almanya’da ve
Dünyada ünlü, Türkiye’de de fabrikaları, üretimi bulunan bir firmaya gazete ilanı
üzerine gerekli ve istenilen belgelerle
müracaat ediyor. Firma tanınmış, sağlam, güvenceli olduğu için çok sayıda kişi
başvuruyor. Firma yetkilileri bir değerlendirme tablosuna göre bazı kriterleri
baz alarak ve her kez için geçerli olmak şartıyla adayları bir ön elemeye tabi
tutuyor. (Iyi İngilizce bilgisi, Yüksek not ortalaması, Transkript, FEM,
Öğrenim süresi). Az sayıdaki finalistler iş görüşmesine firmaya davet ediliyor.
Rutin sohbet şeklindeki tanışma safhasından sonra firmaya alınacak kişileri
belirleyen faktör sorusuna geçiliyor. Bu soru sizce ne ile ilgili olabilir, üç
kez tahmin edin!
- Hayır;
Türkiye’dekinin tam zıttı; bey-paşa
dayısı, ailesi sorulmuyor !
- Oda değil; partisi, derneği, tarikatı, cemaati, dini
inancı, mezhebi sağı, solu istenilmiyor !
- Bilemediniz; partisi, cemaati, örgütü adına
yaptığı pislikleri, marifetleri, soygunları sabıkası da dikkate alınmıyor!
Finalistlerden firmaya alınacak kişileri
belirleyen ana faktör; mesleki bilgiler ve mesleki bilgilerin kullanımı, değerlendirilmesi imiş!
O sıralarda
firmada üretimine başlanılacak bir mamulün, teknil bir ürünün
tasarımında konstruksiyonunda bazı soru
işareti bulunmaktaymış. Bu problem karşısında finalist adaylardan çözüm alternatifleri,
düşünceleri, istenmiş. En mantıklı, akla yatan, optimal önerileri sunanlar
firmada süreli bir çalışma sansını buluyorlar.
Genelde 6 ayla 24 ay arasında
süreli, deneme çalışma mukavelesi yapılıyor. Bu süre zarfında performansına
bakılarak iş haddi tekrar uzatılıyor veya uzatılmıyor.
Bilindiği gibi
teknik yapıların belli koşullarda belirli bir zaman süresi içinde işletme
dayanımım
hesabı önem kazanmıştır. Bunun içinde belli bir
zaman dilimi içerisindeki elde edilen bilgiler değerlendirilerek teknik yapının
işletme ömrü , dayanımı belirlenmektedir.
Benzeri de eleman seçiminde de uygulanmaktadır. Adayın belli bir zaman dilimi içerisinde
(deneme süresinde) firmadaki çalışma performansına bakılarak ileriki
performansı hakkında bilgi sahibi edinmektedir.
6. SONUÇLAR
Mesleki iş hayatındaki başarının önemli sırlarından biri; okul yıllarında
edinilen bilgilerdir, becerilerdir ve kazanılan güzel alışkanlıklardır. Ve
öğrenim süresinin en iyi şekilde ilerisi için değerlendirilmesine bağlıdır.
Dünyaca ünlü firmaların genç adaylardan bekledikleri, önem verdikleri;
"Normal sürede, sene kaybı olmadan ve yüksek notla bitirilen bir
diplomadır. Bu diploma kişinin elverişlilik kanıtı ve ileriki performansı için
yeterli görülmektedir.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de; Büro korkuluğu,
işyerinde posta, evrak taşçılığı, büro kâtipliği, temizlik işleri, çaycılık ve
benzeri görevler için işyerlerinde diplomanın ve mesleki bilgilerin hiç bir
önemi yoktur.
Var olan gerçek nedir biliyor musunuz?
·
Gençler için, gençlerin geleceği için Türkiye
büyük bir potansiyeldir. Ayni şekilde genç öğrenci arkadaşlar ülkenin en büyük ve
gerçek potansiyeli, zenginliğidir,
geleceğidir, güvenliğidir. Devlet Eğitim Öğretime, ARGE ye daha fazla
kaynak ayırmalı ve verdiği kayyagın hesabını da aramalıdır!
·
Üniversiteler bu
öğrenme ve çalışma azmindeki gençleri iyi ve gerekli bilgilerle donatarak, onların yaratıcılık. Üretkenlik, girişimcilik
vasıflarını geliştirerek, destekleyerek, onlara faydalı olmak için büyük çaba
sarf etmelidir. Buda yenilenmekle mümkündür. Dilemek, arzu etmek kafi değildir.
Üniversitelerimizde de ciddi reformlara günümüzün ve geleceğin beklentileri
değerlendirilerek hedefler belirlenmelidir, yapısal düzenlemelere
gidilmelidir, Örneğin Berlin Teknik
Üniversitesinde 2000 yıllarında
başlatılan reformlar sayesinde eski hantallığından kurtularak, Almanya
da değerli bir konuma yükselmiştir, ülkeye kazandırdığı projelerle dünya
çapında ünlenmektedir …………..
Esas mesele bu potansiyelden yanı genç nesilden nasıl faydalanılacağıdır,
bu potansiyel nasıl aktivite edileceğidir. Benim, Türkiye’de ders verdiğim iki ayrı mühendislik fakültesi öğrencilerinde
tüm olumsuzluklara rağmen büyük bir öğrenme, çalışma istekleri, hevesleri,
ilgileri mevcut. Ve hepsi maşallah pırıl pırıl, zeki sağlıklı gençler.
Benim kişisel gözlem ve araştırmalarıma göre Türk Üniversite Öğrencilerinin
diğer ulusların öğrencilerinden eksiklikleri bir yana, fazlalıkları vardır.
Bizler, üniversite olarak alt yapı eksiklikleri, donamım yetersizliği nedeniyle
onların pek çok beklentilerine maalesef cevap veremiyoruz.
Gençleri geleceğin koşullarına göre
hazırlayamıyoruz. Ülke kaynaklarının birkaç kişiliksizler tarafından carcur
edilmesine göz yumulacağına, seyirci kalınacağına, bu kaynakların sağlıklı,
bilgili ve kişilikli bir neslin gençliğin yetişmesinde kullanılmalıdır. Bunun
her türlü mücadelesi verilmelidir.
Gerekli yasalar acık ve seçik hazırlanıp uygulanmalıdır. Son 10 yıldır
çocuklar ve gençler din, ahlak maskesi altında beyinleri yıkanıyor. Okullarda
öğrencilere dinimizin güzelliklerini ve usulen göre ibadet etmeyi öğretmenin
yararlığına inan bir kişi olmama rağmen, günümüzde sinsi uygulanan dindar
gençlik projesini Türkiye’nin geleceği kadar İslam Alemi içinde tehlikeli
buluyorum. Çocuklara ve gençlere gelecekte var olmalarını sağlayabilecek çağdaş
bir mesleki eğitimin ve becerilerinin kazandırılması öncelikli olmalıdır. Aşırı
din hassasiyeti insanları usandırır dinden de eder, Türkiye’de ve İslam
ülkelerinde din eğitim ve öğrenime ayrılan zaman ve kaynak ve önem, değer;
çağdaş eğitime verilebilse inanın Türkiye ve diğer İslam ülkeleri birçok
sorunların üstesinde gelir. Televizyona radyolara bakıyorsunuz çoğu din cemaat kanalı
ve pazarcı kanalı! Sokaklara bakıyorsunuz şalvarlı sakallı türbanlı, kara
çarşaflılar. Bu görünüm beni rahatsız etmiyor, fakat üzüyor. Nedeni İslam dini
şekilsel değildir, gericilik değildir tam tersi; ulvi değerdir, çağdışılıktır,
zenginliktir, yenilikçidir, yükselmedir, yüceliktir. Ülkeyi ve İslam dinini
yüceltmek, Allah katında sevap kazanmak istiyorsanız, Cihattı çağdaşlıkla bilim
ve teknoloji alanında başarılarınızla sağlayın. Esas cihatta, esas ibadete
buradan zordan başlayın. Gösteri ibadetleri yapmak, namazları kılmak, çarşaflılara bürünmek, Arap hikâyeleri
masallar anlatmak, gözyaşı dökmek sözde İslam dini adına insan öldürmek, yakıp
yakmak, işkence etmek, canlı bomba olarak ölmek ve öldürmek çok kolaydır. İslam
alemi kaoslardan ve sömürülmekten kurtulmak ve gelecekte insanca var olmak
istiyorsa Topyekûn bilim ve teknolojiye ağırlık vermelidir ve İslam ülkeleri
kendi aralarında arabeskten uzak, ciddi planlı hedefi belli olan ortak
projelere yönelmeleri gerekiyor. Aksi halde Türkiye’yi ve İslam alemini çok
büyük siyasi ve ekonomik felaketler beklemektedirler.
ÇOCUKLAR VE GENÇLER , ÇAĞDAŞ EĞİTİMLİ
BİR NESİL,
İYİ BİR GELECEĞİN TEMİNATIDIRLAR
Tablo 1. Değerlendirme
tablosu (h. ozden)
Değerlendirme Tablosu
(Üniversiteli Yeni Mezun Adayların Belirlenmesinde, Kriterler) |
||||||||
Grup.
|
Nr.
|
Max. Ağır. P
A B
|
Kriterler
|
Aday, Puan
S-I S-II S-III
|
||||
A
Meslek
Alanı,
Bilgiler,
Öğrenim
Kariyer
Katsayı faktörü,
KF= 0.90
|
1
|
+
|
90
|
|
Diploma derecesi
|
|
|
|
2
|
+
|
80
|
|
Transkriep
|
|
|
|
|
3
|
+
|
85
|
|
Öğrenim süresi
|
|
|
|
|
4
|
+
|
70
|
|
Branş, Uzmanlık alanı
|
|
|
|
|
5
|
+
|
80
|
|
Yabancı dil, İngilizce
|
|
|
|
|
6
|
+
|
75
|
|
Bilgisayar kullanımı
|
|
|
|
|
7
|
+
|
85
|
|
FEM, BEM
|
|
|
|
|
8
|
+
|
70
|
|
Staj, Endüstrie deneyimi
|
|
|
|
|
9
|
|
|
|
Diploma konusu
|
|
|
|
|
10
|
|
|
|
Proje çalışmaları
|
|
|
|
|
11
|
|
|
|
Yurtdişı deneyimi
|
|
|
|
|
12
|
+
|
75
|
|
Okullar Eğitim akışı
|
|
|
|
|
13
|
|
|
|
Burslar, Ödüller,
katılımlar
|
|
|
|
|
14
|
+
|
70
|
|
Okul, Fakülte, Bölüm
|
|
|
|
|
15
|
|
|
|
|
|
|
|
|
AT
|
|
|
|
|
|
|
|
|
B
Kişilik, Yetenek,
Güvenirlilik.
İletişim
KF=0.75
|
16
|
+
|
90
|
|
Kişilik, Güven, Emin
|
|
|
|
17
|
+
|
90
|
|
Yetenek, Yaratıçılık
|
|
|
|
|
18
|
+
|
80
|
|
Öğrenme-Öğretme kabiliyeti
|
|
|
|
|
19
|
+
|
75
|
|
Ifade etme özürlüğü
|
|
|
|
|
20
|
+
|
75
|
|
Ekipsel çalışma kabiliyeti
|
|
|
|
|
21
|
+
|
75
|
|
Fleksibilite
|
|
|
|
|
22
|
+
|
70
|
|
Beklentiler, İdealist
|
|
|
|
|
23
|
|
|
|
Ortama uyum
|
|
|
|
|
24
|
+
|
80
|
|
Görev, sorumluluk bilinci
|
|
|
|
|
25
|
|
|
|
Süreklilik, Dayanırlık
|
|
|
|
|
26
|
+
|
70
|
|
İknaetme güçü,
presentasyon
|
|
|
|
|
27
|
|
|
|
Azimkar, enerji
|
|
|
|
|
28
|
|
|
|
Dış Görünüş, Anormallik,
|
|
|
|
|
29
|
|
|
|
Giyim Kuşam
|
|
|
|
|
30
|
|
|
|
Mobilitet
|
|
|
|
|
31
|
+
|
70
|
|
Sabıka,
|
|
|
|
|
32
|
|
|
|
|
|
|
|
|
BT
|
|
|
|
|
|
|
|
|
C
Motivasyon
Sağlık,
Meslek dişı Aktiviteler
Hobiler,
KF= 0.60
|
34
|
+
|
75
|
|
Doğum tarihi ve Yeri
|
|
|
|
35
|
+
|
90
|
|
Sağlık durumu
|
|
|
|
|
36
|
+
|
60
|
|
Askerlik durumu
|
|
|
|
|
37
|
|
|
|
Medeni hali
|
|
|
|
|
38
|
+
|
70
|
|
Hobiler
|
|
|
|
|
39
|
+
|
70
|
|
Spor,
|
|
|
|
|
40
|
|
|
|
Üyelikler
|
|
|
|
|
41
|
+
|
75
|
|
Sosyal, Kültürel
aktiviteler
|
|
|
|
|
42
|
|
|
|
Ehliyet
|
|
|
|
|
43
|
|
|
|
|
|
|
|
|
CT
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
TP
|
|
|
|
TA
|
|
|
|
Kıstas Değer Oranı: KD= TA
/ TP
|
|
|
|
|||||
|
|
|
0 yorum: