Soma Maden Ocagında, İşci Katliamı; Başımız Sagolsun

Trajedikomedya,

İş sağlığı ve iş güvenliğin iyi olduğu iş yerlerinde bu boyutlarda iş kazaları meydana gelmez. Günümüz

teknolojisinde bu gibi iş kazalarına; mesleki cinayet, mesleki facia, katliam denir.

Meydana gelen olayı kendimizden başkalarına yada Yüce Allaha, kara kadere havale etmeden evvel kendi mesleki bilgisizliğimize duyarsızlığımıza, ihmalkârlığımızda, suiistimallerimize ve ilgisizliğimizde aramalıyız. (Maden ocağının ve orada yürütülen kurtarma faaliyetlerin televizyon ekranı görüntülerinden ve maden ocağında kaç kişinin çalıştığının yeraltında kaç kişinin bulunduğunun  hala tespit edilememesi iş sağlıyı ve iş güvenliğinin yetersizliğini için uzmanlar için yeterli bir delillerdir!)

 Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok,..

Danışmanları Başbakanı yanlış bilgilendirmişler.

 Bakın, bu gibi sözler gerçeği hiç yansıtmıyor, yanlış bilgilerdir. Bu acılı günlerde ölenlere ve yakılarına karşın duyarsızlıktır, saygısızlıktır,..

Doğru olanı; iş kazaları iş güvenliğinin yeterli olmadığı, meslek bilgisizliğin, ihmalkârlığın, ilgisizliğin, suiistimallerin olduğu iş yerlerinde olağandır. Yüce Allah’ın takdiri, gazabı da değildir. Günümüz teknolojisinde bu boyuttaki iş kazaları; mesleki cinayet, mesleki facia, mesleki katliamlardır

Hele 50, 100. 200 sene evvel meydana gelen maden kazalarından bahsedilmesi sadece başbakan değil Türkiye diş basında özellikle Almanya basınında alay konusu trajedikomedya olur!

Önümüzdeki günlerde; Soma maden ocağı katliamın nedeni olarak; Derin devletin, derin güçlerin, derin muhalefetin, derin yargının, derin dincilerini derin örgütlerin, derin X’lerin yada paralel devletin, paralel yargının, paralel güçlerin sabotajı olarak halka kabul ettirilirse yine şaşılmasın!

Yolsuzluklarını;  derin devlet, derin yapı, derin güçler, derin güçler, derin örgütlerle ..  paralel devlet , paralel yapı,  diş ,iç güçler, diş-iç örgütler diyerek yargıyı ve emniyeti tamamen ele geçirerek ört bas etmede hayli mesafeler kat ettiler. İleriki safhada yolsuzluklara karışanları dolayısı ile kendilerini de meclis araştırması ile muhalefetin desteği ile  aklayıp paklayacaklarından da kimse şüphe etmesin.

………..

 Gecen hafta DEÜ de Sualtı Teknolojisi ile ilgili Sualtında bakım onarım çalışmalarında iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda ücretsiz ve herkese acık bir konferans verdim, katılımcı sayısı yok denecek kadar azdı. Bu basit örnekte mesleki duyarsızlığımızı gösteriyor.

Mühendis adaylarımızı bizler daha sıkı daha bilgili sorumlu olarak yetiştirmeliyiz. Bu Facia da Üniversitelerin de dolaylı payı bulunmaktadır.

(Bakın, Almanya da sualtı teknolojisi ile ilgili doktora tez savunmamda Alman danışman hocam bana sunuma 3 ay kala sualtında iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili kalın bir kitap vererek ve sunum için iyi hazırlanmam için beni uyarmıştı. Sunum sonrasında soruların içerisinde; sualtında çalışmalar sırasında  olası tehlikeler, iş kazaları ve önlemleri ile ilgi  soru da gelmişti)

(Almanya da Üniversite öğrencisi iken bir yaz tatilinde Duisburg yakınlarında (Almanya) bir maden ocağında 700 m toprak altında bende kazma ve kürek sallamıştım, her gün kömür tozlarından karalara bürünüyordum.  Maden ocağında kömür kara kömür tozlarına alışmıştım,  memlekette lise cağımda bamya, kavun karpus tarlalarında, inşaatta kazma küreğe, zeytinyağı fabrikasında da yeytin çuvalı hamallığına alışıktım, bana yor gelmemişti. Almanya’da kısa maden ocağı çalışmamda asansörle yerin altına hızla düşme şeklinde çok hızlı asansör hızına alışamamıştım ve bir de büyük duş salonunda vardiyadan sonra çırılçıplak yıkanan madenciler arasında duş almaya alışamamıştım.  Maden ocaklarında saat ücreti diğer işlere nazaran yüksek olduğu için tercih ediliyordu)

  

SOMADA KÖMÜR MADEN OCAĞINDA YERALTINDA ÇALIŞMALARI SIRASINDA VEFAT EDEN İŞÇİ KARDEŞLERİMİZE YÜCE ALLAHTAN RAHMET DİLİYORUM, YAKINLARINA, BİZLERE BAŞIMIZ SAĞ OLSUN DİYORUM.

İnşallah bu maden katliamından ders alınır ve tekrarı yaşanmaz.

 

Saygılar

DrHusso

izmir, 14.5.2014

 

Televizyon ekranlarında  kamuoyuna yayılan aşağıda görüntü vahim,

Bu tekme vatandaşa değil millete hepimize atılmış oluyor. Bin lanet olsun!

Emniyet; Tayyipçi, Fethullahcı polislerle / Yargı;  Tayyipçi, Fethullahcı savcı, hakimlerle, Üniversitelerin çoğu Tayyipçi, Fethullahcı profesörerle ele geçirildiğini bir çoğumuz biliyor.

Fakat jandarmanın, TSK nın da Tayyipçiler, Fethullahcılar tarafından ele geçirildiğini ben bilmiyordum, inşallah ben yanlıyorumdur. Jandarma, TSK ; despotların korumalığını yapacakları yerde asıl görevlerine baksınlar. Bu gibi görüntülerle jandarma, TSK halkın nefretini kazanır,