Güçlü bir ciddi bir devlet
teröristlerle müzakere etmez , teslim olmaları istenir yada teröristler ve
destekçileri kimsenin gözünün yaşına bakılmaksızın her türlü olanak
kullanılarak bertaraf edilir. Devlete, vatana, güvenlik güçlerine,
vatandaşlara yapılan saldırılara mislisiyle karşılık verilir,
peşleri bırakılmaz.
Devleti yönetenler
demokrasi acılımı, ülkeye barış maskesi adı altında terör örgütleri ile masaya
oturup, kamuoyundan saklı tavizler üstüne tavizler vereceklerine, vatanı
saltanatları uğruna satacaklarına; teröristlerin anlayacağı şekilde karşılık
verme ve onları etkisiz hale getirme başarısını göstersinler. ....
Terör Örgütü , senden toprak istiyor, bağımsızlık talep ediyor, senden tazminatta istiyor yada isteyecek vermezsen beynine kurşun sıkarım diyorken sen onlarla dolaylı olsa da masaya oturuyorsan, senin işin bitiktir demektir.
...............
Devletin yönetiminde seçilerek belli
bir süreler için görevlendirilen AKP hükümetinin en büyük hatalarından biri,
paralel devlet, derin devlet v.b. paranoyaları ve bahaneleri ile askeri
vasiyeti ortadan kaldırdık diye övünürken, Türkiye'nin bölgedeki askeri gücünü,
caydırıcılığını saygınlığını ve ülke içinde otoritesini,
güvenirliliğini hayli zayıflatmıştır. Bunun bilincinde olan özellikle
terör örgütleri, PKK, dinciler ve komşu ülkeler Türkiye Cumhuriyetini dikkate
almıyorlar... Türkiye bulunduğu coğrafi konum nedeniyle her zaman güçlü bir
orduya muhtaçtır. diğer önemli bir sorun ise, Devlet yönetimi tamamen
siyasilerin, hükümetin tekeline terkedilmemelidir. Halkın çoğunluk oyları
ile seçilmiş iktidar hükümeti yasa ve yönetmelikler çerçevesinde
ülkenin, vatandaşların çıkarlarını, haklarını, zenginliklerini
korumak, savunmak ve geliştirmek içindir. Görevi suiistimallerinde,
yolsuzluklarında, ağır hata ve ihmallerinde seçimler beklenilmeden, seçimlerin
sonuçları dikkate alınmadan, TBMM'nin kararlarına karşın da hükümetten
hesap sorulabilmelidir. Bunun hangi hallerde ve kimler tarafından nasıl
yapılabileceği yaslarca acık ve seçik belirtilmelidir. Bu gibi müdahaleler
darbe girişimleri olarak görülmemelidir. Bakın, Demokratik Batı ülkelerinde Devlet
başkanı, yada meclis herhangi bir yolsuzluk, ihmal yada siyasi,
ekonomik başarısızlık halinde başbakanı ve hükümetini lağvedebiliyorsa, Türkiye
de böyle bir uygulama neden antidemokratik olarak görülsün.
AKP hükümetinin 12 sene evvel iktidara
taşınmasıyla halkın belli bir kesiminde oluşan ve kamuoyuna farklı
şekillerde yansıyan tereddütlerin, endişelerin, korkuların, şüphelerin v.b.
haklılıkları günümüzde ortaya çıkmaktadır. İster şahsıma küfredilsin, ister
tehdit edilsin, ister görevimden alınsın, bura da düşünce ve gözlemlerimi,
değerlendirmelerimi açıkça yazmak tartışmağa sunmaktan çekinmeyeceğim. AKP
başlangıçtaki misyon ve vizyonunu devam ettiremedi, AKP Hükümeti ülke için
felaket, faciadır. Her alanda iflas etmiştir ve ülkeyi kaosun eşiğine
getirmiştir, içinden çok zor çıkılır bir bataklığa sürüklemişlerdir.
Yolsuzluklarla mücade denildi en büyük yolsuzlukları halkın gözü içine baka baka
kendileri yapmışlar, ve devletin gücünü kullanarak kendilerini aklamağa da
çalışıyorlar. Teröristlere saltanatları uğruna demokratik acılım süreci maskesi
altında tavizler üstüne tavizler vermesi ile korkulan isyanlarından, kaostan
sıyrılmağa gayret ediyorlar. ..... Bunlar Vatana, Vatandaşlara PKK
karşın sahip çıkma etkin mücadele etmekten acizler. Teröristlerle müzakere edilmez,
teslim olmaları istenir yada teröristler ve destekçileri kimsenin gözünün
yaşına bakılmaksızın her türlü olanak kullanılarak bertaraf edilir, devlete,
vatana, güvenlik güçlerine, vatandaşlara yapılan saldırılara
mislisiyle karşılık verilir, peşleri bırakılmaz. Terör Örgütü , senden
toprak istiyor, bağımsızlık talep ediyor, senden tazminatta istiyor yada
isteyecek vermezsen beynine kurşun sıkarım diyorken sen onlarla dolaylı olsa da
masaya oturuyorsan, senin işin bitiktir demektir......
Allah Türkiye'nin yardımcısı olsun
diyorum ve inşallah ben bu görüş ve gözlem değerlendirmelerimde yanılıyorumdur.
...................................................................
YALAN, İFTİRA, TEHDİT, DARP, GASP, HARAÇ,
RÜŞVET, AHLAKSIZLIKLA, SAHTEKARLIKLA, HİLE VE HIRSIZLIK, KUL
HAKKI, İLE ELDE EDİLEN SALTANATLARDAN, ZENGİNLİKLERDEN, MAKAMLARDAN,
GÖREVLERDEN, BAŞARILARDAN; NE ŞAHSIN KENDİSİNE, AİLESİNE, YAKIN ÇEVRESİNE HAYRI
VARDIR, NEDE İNSANLIĞA, ÜLKESİNE, DEVLETİNE, KURUMUNA HAYRI OLMAZ. SONU
BOZGUNDUR, FELAKETTİR. DİNİMİZE GÖRE' DE AHİRETTE DE HAYIR ETMEZ.
.....................................
0 yorum: