Türkiye’de okullarımızda,
üniversitelerimizde Bilimsel
Ar-Ge ve öncelikli öğretim, eğitim
faaliyetleri ile ilgili çok sayıda eksiklikler bulunurken, öğrencilerimizin belli
kesimlerce alet edilerek okullarımızın, üniversitelerimizin Kampus içerisinde mescit,
cami yapımlarını istemelerini şahsen pek samimi bulmuyorum.
Dinimizce de, Müslümanlıkla da,
dindarlıkla da hiçbir ilgisi yoktur. Öğrenci arkadaşlarımız iyi bir Müslüman
olmak, sevap kazanmak istiyorlarsa ilk evvel okullarında ve ileride
mesleklerinde başarılı olmaları gerekiyor, diye düşünüyorum.
Değerli
öğrenci arkadaşlarımızın, okullarımızda ve üniversitelerimizde gerekli alt yapı
eksiklikleri için, daha kaliteli ve yararlı Ar-Ge ve eğitim öğretim
faaliyetleri için bir araya gelerek
isteklerini kamuoyu önünde duyurmaları ve dile getirmelerini arzu ederdim….
Diyanetin hazinesinden, tepeden inme
çömez maliye bakanının çerez parasından, yada çok iyi niyetli dindar kardeşlerimizin
bağışları, yada üniversite bütçesinden EÜ-Kampüsünde cami yapımı yerine, çok
disiplinli laser Ar-Ge merkezinin kurulması ile inanın Allah katında çok daha
fazla sevap kazanılır, dinimize ve ülkemize, gençlerimize, üniversitemize çok
daha faydalı olunur…..
Laserteknolojisi; 21. Yüzyılda
endüstride mal ve hizmet üretiminde olmazsa olmazdır. Ta 2003 yılından beri EÜ
bünyesinde ‘‘Laser Ar-Ge Merkezinin’’ kurulması için gereken girişimlerde
bulunuyorum, her defasında bütçede kaynak, para yok, proje yap, sponsor bul kur
deyip başlarından savıyorlar…
(Koskoca Ege Üniversitesinin bir
sürü kira gelirleri var, bir sürü inşaatları sürüyor, buralardan 3-5 milyonluk
kaynağı rahatlıkla karşılayabilirlerdi… Maliye bakanlığının lüks makam
arabaları çerez parasından da istenmelidir. Ülkenin parası, kaynakları; ülke
için öncelikli alanlarda kullanılmalıdır!)
Değerli
öğrenci arkadaşlarıma aşağıdaki kavram, tanımlara biraz zaman ayırmalarını
istiyorum:
İSLAM DİNİ, MÜSLÜMANLIK, DİNDARLIK, LAİKLİK NEDİR?
İSLAM-DİNİ
· Akıl,
mantık hepsinden öte ilim dinidir.
· Tüm
insanlığın yerüstünde iyiliğini, güzelliğini, sağlıklı yaşamını ister.
· İbadetten
evvel ruhi ve bedeni temizliği şart koşar.
· Allahın
lütfettiği sayısız nimetlerin gelecek nesiller içinde korunmasını ve
geliştirilmesini buyurur.
........
........
· İslam-Dininde,
cehalete, kine, nefrete, ayrımcılığa, sorumsuzluğa hiç yer yoktur.
· İslam-Dini,
kişisel çıkarlar için politik bir vasıta, araç, çare ise, hiç değildir.
· İslam-Dini,
ne bir şahsın, ne bir partinin, ne bir
kurumun nede bir ülkenin tekelinde değildir,
· İslam-Dininde,
en hayırlı ibadet sağlıklı yaşamak, çalışmak
ve Allaha şükretmektir.
· İslam-Dininde,
sakalın, peçenin, başörtünün, şalvarın
mescidin, caminin... kavgası olmamalıdır
İSLAM DİNİ; NE
KARA ÇARŞAFLARA, TÜRBANA BÜRÜNMEK NEDE GÖSTERİ İBADET ETMEK DEĞİLDİR.
ARAPLAŞMAK, KARALAŞMAK HELE GEÇMİŞ
ÇAĞLARA GÖMÜLMEK TE DEĞİLDİR,
………………………
MÜSLÜMANLIK;
GERİCİLİK DEĞİLDİR, DAHA FAYDALI VE DAHA İYİ
ÖĞRENMEKTİR, BAŞKALARINA DA ÖĞRETMEKTİR,
DAHA ÇOK ÇALIŞMAKTIR, DAHA ÇOK VE KALİTELİ ÜRETMEKTİR, DAHA FAZLA
KAZANMAKTIR, YENİLEŞMEKTİR, MUHTAÇLARA YARDIM ETMEKTİR, DEVLETİNE, VATANINA,
SAHİP ÇIKMAKTIR, ...
Müslümanlık; ne kahvehanelerde miskinlik etmek, palavra
atmak, nede tarikathanelerde Allaha yakarmak, boşa zikretmek, kendine işkence
uygulamak, hikayeler ve masallar anlatmak, dinlemek; değildir. Tarikat,
dergah v.b. babalarına, dedelerine, şeyhlerine, üfürükçü, sahtekar, akıl
hastası hocalarına, imamlarına,
falcılarına çalışmak, onlara ömür tüketmek te değildir. Bunlardan, Türbelerden,
mezarlardan, tepelerden, yarar, sağlık, şifa, hayır beklemek te değildir,
Müslümanlar, Allah
adına, Peygamber namına Allahu Ekber Tekbir naraları ile diğer Müslümanların,
mezhep kavgaları ile bir birlerinin canına kıymazlar,
Müslümanlar,
Allah adına, Peygamber namına Allahu Ekber Tekbir naraları ile
diğer Müslümanlara, birbirlerine kötülük, işkence eziyet etmezler,
Müslümanlar, Allah adına, Peygamber namına darda bulunan
diğer Müslümanların yardımına ana koşarlar,
Müslümanlar, Allah adına, Peygamber namına Allahu Ekber
Tekbir naraları ile kendi çıkarları lehine İslam Dinini ve İslam Alemini
suiistimal etmezler,
Müslümanlar, Allah adına, Peygamber namına Dinlerine,
Kuranı Kerime, devletlerine, vatanlarına, büyüklerine, sahip çıkarlar,
Müslümanlar, Allah adına, Peygamber namına Müslüman Ülkelerinde
Hıristiyanların jandarmalığına, korumalığına ihtiyaç duymazlar.
Müslümanlar, Allah adına, Peygamber namına Allahu Ekber
Tekbir naraları ile görsel ibadetlere, Türkiye misali iftar sofralarına itibar
etmezler
Müslümanlar, Allah adına, Peygamber namına bilgi sahibi
olarak, çok çalışarak, üreterek, birlikte güçlü, zengin, mutlu, barış huzur
içinde sağlıklı gelecekleri olur.
…………………
DİNDARLIK = MÜSLÜMANLIKTIR
-
ALLAHA İNANMAKTIR,
-
YALNIZ ALLAHA KULLUK ETMEKTİR ,
-
ALLAHA ŞÜKRETMEKTİR,
-
BİZLERE BAHŞETTİGİ NİMETLERİNDEN EN İYİ
ŞEKİLDE YARARLANMAKTIR, GELECEK NESİLLER
İÇİNDE KORUMAKTIR.
-
ÇALIŞMAKTIR, ÜRETMEKTİR, GELİŞMEKTİR,
-
İNSANLIĞA KATKI SAGLAMAKTIR,
-
VATANINA, DEVLETİNE SAHİP ÇIKMAKTIR
-
….
DİNDARLIK; ALLAH ADINA
KAPANIYOR, İBADET EDİYORSUNUZ,
FAKAT
NEDEN ALLAH ADINA DA DAHA FAZLA ÖĞRENMİYOR, ÜRETMİYOR, GELİŞTİRMİYOR, ZENGİN
OLMUYORSUNUZ?
ONUN YERİNE İSLAM DİNİ, CİHAT ADINA
KULLANILIYORSUNUZ, ONUN YERINE
MÜSLÜMANLIK ADINA SÖMÜRÜLÜYORSUNUZ,
VE FIRSAT
BULDUKÇA BAŞKASININ HAKKINI ÇİĞNİYORSUNUZ!
DİNDARLIK; ALLAH ADINA CIHAT;
AFYONU, KENEVİRİ ÇİĞNEYEREK KAFAYI BULANDIRARAK ALLAH EKBER
DEYİP İNSAN ÖLDÜRMEK DEĞİLDİR.
……………………..
İslam Ülkelerini sömürenlerin, basta
İngilizler olmak üzere Batılıların geçmişte olduğu gibi günümüzde kullandıkları
başlıca yöntemler:
I. Yozlaştırılmış dini inançları ve yobazları
kullanmaktır,
II.
Halkın Müslümanların birlikteliğini azınlıkları kullanarak sabote
etmektir.
III.
Müslüman devletleri her yönüyle borçlandırmak, kendilerine muhtaç ettirmektir,
IV. Geliştirdikleri Teknolojilerini özellikle
üstün silah gücünü kullanarak her yönüyle çökertmektir.
V.
Kendileri ile uyum içinde çalışabilecek, sorun çıkarmayacak Müslümanları,
azınlıkları eğiterek, zenginleştirerek devlet yönetiminde yuvalanmalarını
sağlamaktır…
………………………….
LAİKLİK
Devlet yönetiminde,
toplumsal insan yaşamında dinin, inanç ve ibadet özgürlüğünün istismar
edilmemesidir.
Laiklik; Şarlatanların, soytarıların, uğursuzların, akıl
hastalarının, zavallıların, kara yobazların dini duyguları inançları bir
vasıta, araç görerek; toplumda diğer insanları sömürmelerine karşın etken bir devlet
yönetimidir.
Laiklik: İslam dininin özüdür!
Laiklik: Yalnız
yaratan yüce Allah` a kulluktur.
Laiklik: İnanç, ibadet
özgürlüğüdür, saygıdır.
Laiklik: Gerçek Müslümanlıktır.
………………………………..
- Laik cumhuriyet devlet yönetimi: Geleceğin güvencesidir, çağdaşlıktır, dünyada
halklar arasında sürekli barışın garantisidir.
LAİK CUMHURİYET DEVLET YÖNETİMİ İSLAM DİNİNİN TEMELİNDE VARDIR.
- KUTSAL KİTABIMIZ KURANI-KERİM; Hurafeler kitabı değildir, belli çıkarlar
doğrultusunda yorumlanamaz.
KUTSAL KİTABIMIZ
KURANI-KERİMİ ANLAMAK VE YORUMLAMAK; Gerekli Alt yapı Bilgileri Yanında, SAĞLIKLI,
ÖNYARGISIZ, TARAFSIZ VE TEMİZ BİR ZİHNİYETE, AKLA MAHSUSTUR
- İnsanların din, ibadet, inanç özgürlüğü
laik cumhuriyet yönetimi sayesinde güvence altındadır.
………………………………..
Dinin siyasette, ticarette pervasızca alet
edildiği devletler kaos, yokluk,
yoksulluk, huzursuzluk içinde yok olmağa mahkumdurlar. Geçmişte böyleydi,
günümüzde ve gelecekte öyledir.
Devlet, şirket işlerinde, yönetimlerinde
Kilisenin nüfussiyetini, etkisini kanlı mücadelelerle, ihtilallerle,
ayaklanmalarla kaldıran, önemli ölçüde azaltan Hristiyanlık Aleminde, Batılı
Ülkeler ortaçağ karanlığından, kaos ve yokluklardan, ahlaksızlıklardan,
açlıklardan, işkencelerden kısa sürede
kurtulup bilim ve teknolojide
ilerleyerek, gelişmişlerdir, zenginleşmişlerdir.
KISACA; ESKİ ORTAÇAĞ DAN
İTİBAREN HIRİSTİYANLIK ALEMİNDE DİNİN
DEVLET VE ŞİRKET YÖNETİMLERİNDE ETKİSİNİN
AZALTILDIĞI, KALDIRILDIĞI ÜLKELERDE REFAH ARTMIŞ, İNSANLIK GELİŞMİŞTİR.
………………………….
21. Yüzyılda insanlık yaşamında Devlet
yönetimlerinden din faktörü, din etkisi kalkmalıdır. Asırlardır inançlar dinler kullanılarak
insanlık linç edilmiştir. 21. Yüzyılda tün dinlerin, inançların tek bir hedefi,
Allah yolunda tek bir cihatları olmalıdır; oda devlet, şirket v.b.
yönetimlerden dinin uzak tutulması olmalıdır.
21 yüzyılda dinin egemen olduğu ülkeler
büyük felaketlerle karşı karşıya kalacaklardır, Hurafelere takılı kalan,
gelişmelerini aksatan, zamanın imkanlarını kullanıp kendilerini zenginleştirmeyen,
bilime ve yeni teknolojilere önem vermeyen bu alanda hiç varlık gösteremeyen
Müslümanlar için Arap Baharları bunun en güzel bir kanıtıdır.
Yobazların, beynikörlerin 21.yüzyılda insanlık
gerçeğini anlayabilecek kapasitede değillerdir… En korkunç olanı ise, her şeyi
Allah adına, cennet için daha fazla sevap kazanmak için bu şekilde
yaşamalarına, mücadele etmelerine kendilerini inandırmalarıdır…..
……………………………………
Ek.: ALINTI
Sorun kendinize:
250’lik IQ derecesiyle
dünyaya gelmiş en parlak insan hangi dine mensuptur?
Sorun kendinize:
Sorun kendinize:
Neden Yahudiler bu
kadar güçlüdür?
Cevabı şudur: Her çocuğa ve her gence kaliteli eğitim verirler...
Cevabı şudur: Her çocuğa ve her gence kaliteli eğitim verirler...
Bu eğitim türü sorgulayıcı (teslimiyetçi değil),
araştırıcı (ezberci değil) ve yaratıcıdır (bilgi üretmek/bulmak içindir)
Soru:
Neden Müslümanlar bu
kadar güçsüzdür?
Cevap:
Cevap:
Yanlış eğitim verdikleri
ve gelişime yararı olmayan birer eğitim sistemi uyguladıkları için (Büyük
oranda Din Eksenli, Sorgusuz, Araştırmasız, Ezberci ve Dayatmacı eğitim...).
Oysa Gezegenimizde yaklaşık 1.476.233.470 Müslüman yaşamaktadır.
Yani, toplam dünya nüfusu içinde her 5 kişiden biri Müslümandır.
Her bir Hindu'ya 2 Müslüman düşmektedir,
her bir Budist'e karşılık 2 Müslüman vardır ve
her bir Yahudi'ye karşılık 100 Müslüman bulunmaktadır.
Müslümanlar bu kadar kalabalıklar ama neden güçsüzler?
Nedeni eğitim(sizlik)dir!!!
İslam Konferansı Örgütü'nün (OIC) 57 üyesi vardır ve ülkelerin tümünde sadece 500 adet üniversite bulunmaktadır. Yani üniversite başına 3 milyon Müslüman düşmektedir. Başka bir deyişle 3 milyon kişi için bir üniversite yapılmıştır (Bunların kalitesi de başka bir sorundur!).
Fakat sadece ABD'de 5 bin 758 adet üniversite vardır.
Shanghai Jiao Tong Üniversitesi tarafından 2004 yılında hazırlanan “Dünya Üniversitelerinin Akademik Deger Listesi”ne Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin hiç birinden ilk 500’e giren tek bir üniversite yoktu.
Neden?.. Yanıt: Kalitesiz ve ezberci eğitim...
OKUMA YAZMA ORANLARI DA ÇOK DÜŞÜK!
UNDP tarafından toplanan verilere göre Hıristiyan dünyasında okuma-yazma bilenlerin oranı % 89’dur. Bunların %98’i ise en az ilkokul mezundur ve 100 kişiden 40’ı üniversite mezunudur. 15 Hıristiyan çoğunluğa sahip ülkedeki okuma-yazma oran ise %100’dür, yani bu 15 ülkede okuma-yazması olmayan tek kişiye rastlamak olası değildir!.
Müslüman ülkelerde durum bunun zıddıdır: 100 kişiden sadece 40’ı okuma-yazma bilir ve herkesin okuryazar olduğu bir tek Müslüman ülke bulunmamaktadır! Bunların %50’si ilkokul mezundur ve sadece %2’si üniversiteyi bitirmiştir.
BİLİM İNSANLARININ ORANLARI DA ÇOK DÜŞÜK!
ABD’de toplam bilim insanı sayısı 4.000, Japonya’da 5.000’dir. 57 Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerdeki toplam bilim adamı sayısı ise sadece 230 kişidir. (Akademisyenlerin hepsi bilim insanı değildir. Bilim insanı demek, pozitif bilimlerle aktif olarak uğraşan kişi demektir.) Ve her 1 milyon Müslüman kişiye sadece 1 bilim insanı düşmektedir.
Teknisyenler bakımından Müslüman çoğunluklu Arap ülkelerdeki durum daha da kötüdür: Her 1 milyon Müslüman Arap nüfus içinde 50 teknisyen bulunmaktadır. Hıristiyan dünyasında ise her bir milyon kişi içinde 1000 teknisyen bulunmaktadır.
NEDEN?.. YANIT: KALİTESİZ-EZBERCİ EĞİTİM VE ARGE’YE (ARAŞTIRMA GELİŞTİRMEYE) YETERLİ KAYNAK AYRILMAMASI...
Oysa Gezegenimizde yaklaşık 1.476.233.470 Müslüman yaşamaktadır.
Yani, toplam dünya nüfusu içinde her 5 kişiden biri Müslümandır.
Her bir Hindu'ya 2 Müslüman düşmektedir,
her bir Budist'e karşılık 2 Müslüman vardır ve
her bir Yahudi'ye karşılık 100 Müslüman bulunmaktadır.
Müslümanlar bu kadar kalabalıklar ama neden güçsüzler?
Nedeni eğitim(sizlik)dir!!!
İslam Konferansı Örgütü'nün (OIC) 57 üyesi vardır ve ülkelerin tümünde sadece 500 adet üniversite bulunmaktadır. Yani üniversite başına 3 milyon Müslüman düşmektedir. Başka bir deyişle 3 milyon kişi için bir üniversite yapılmıştır (Bunların kalitesi de başka bir sorundur!).
Fakat sadece ABD'de 5 bin 758 adet üniversite vardır.
Shanghai Jiao Tong Üniversitesi tarafından 2004 yılında hazırlanan “Dünya Üniversitelerinin Akademik Deger Listesi”ne Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin hiç birinden ilk 500’e giren tek bir üniversite yoktu.
Neden?.. Yanıt: Kalitesiz ve ezberci eğitim...
OKUMA YAZMA ORANLARI DA ÇOK DÜŞÜK!
UNDP tarafından toplanan verilere göre Hıristiyan dünyasında okuma-yazma bilenlerin oranı % 89’dur. Bunların %98’i ise en az ilkokul mezundur ve 100 kişiden 40’ı üniversite mezunudur. 15 Hıristiyan çoğunluğa sahip ülkedeki okuma-yazma oran ise %100’dür, yani bu 15 ülkede okuma-yazması olmayan tek kişiye rastlamak olası değildir!.
Müslüman ülkelerde durum bunun zıddıdır: 100 kişiden sadece 40’ı okuma-yazma bilir ve herkesin okuryazar olduğu bir tek Müslüman ülke bulunmamaktadır! Bunların %50’si ilkokul mezundur ve sadece %2’si üniversiteyi bitirmiştir.
BİLİM İNSANLARININ ORANLARI DA ÇOK DÜŞÜK!
ABD’de toplam bilim insanı sayısı 4.000, Japonya’da 5.000’dir. 57 Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerdeki toplam bilim adamı sayısı ise sadece 230 kişidir. (Akademisyenlerin hepsi bilim insanı değildir. Bilim insanı demek, pozitif bilimlerle aktif olarak uğraşan kişi demektir.) Ve her 1 milyon Müslüman kişiye sadece 1 bilim insanı düşmektedir.
Teknisyenler bakımından Müslüman çoğunluklu Arap ülkelerdeki durum daha da kötüdür: Her 1 milyon Müslüman Arap nüfus içinde 50 teknisyen bulunmaktadır. Hıristiyan dünyasında ise her bir milyon kişi içinde 1000 teknisyen bulunmaktadır.
NEDEN?.. YANIT: KALİTESİZ-EZBERCİ EĞİTİM VE ARGE’YE (ARAŞTIRMA GELİŞTİRMEYE) YETERLİ KAYNAK AYRILMAMASI...
ÇÜNKÜ MÜSLÜMANLAR GAYRİ SAFİ MİLLİ GELİRİN
YALNIZCA % 0,2’SİNİ ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME BÜTÇESİ OLARAK AYIRIYOR.
BUNA KARŞIN HIRİSTİYAN DÜNYASI
ARAŞTIRMA-GELİŞTİRMEYE % 5 ORANINDA, YANİ 25 KAT DAHA FAZLA FON AYIRMAKTADIR.
SONUÇ: İSLAM DÜNYASI YENİ BİLGİ ÜRETEBİLECEK KAPASİTEDEN YOKSUNDUR.
SONUÇ: İSLAM DÜNYASI YENİ BİLGİ ÜRETEBİLECEK KAPASİTEDEN YOKSUNDUR.
AYRICA DÜNYANIN ÜRETTİĞİ BİLGİYİ KENDİ
HALKLARINA ÖĞRETMEKTE DE BAŞARISIZDIR.
BUNUN KANITI İSE İLERİ TEKNOLOJİ İHRACAT RAKAMLARINDA SAKLIDIR:
BUNUN KANITI İSE İLERİ TEKNOLOJİ İHRACAT RAKAMLARINDA SAKLIDIR:
PAKİSTAN’IN İLERİ TEKNOLOJİ İHRACATININ TOPLAM
İHRACATIN İÇİNDEKİ ORAN %1’DİR. SUUDİ ARABİSTAN, KUVEYT, FAS VE CEZAYİR’İN İSE
% 0,3’TÜR.
HRİSTİYAN
SİNGAPUR'DA BU ORAN % 58'DİR.
GELECEK BİLGİ TEMELLİ TOPLUMLARIN OLACAKTIR
Ilginçtir, Müslüman 57 ülkenin gayri safi milli hâsılalarının toplamı 2 trilyon doların altındadır. Buna karşın 310 milyonluk ABD tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretmekte; Çin 8 trilyon dolar,
Japonya 3,8 trilyon dolar ve Almanya 2,4 trilyon dolarlık üretim yapmaktadır. (Satın alma gücü eşitlenerek hesaplama yapılmıştır.)
Mal ve hizmet üretimi
İspanya’da 1 trilyon doların üzerindedir. Katolik Polonya 489 milyar dolarlık mal ve hizmet üretimi gerçekleşmektedir. Budist Tayland 545 milyar dolar değerinde mal ve hizmet üretimi yapmaktadır.
İşin daha acıklı tarafı ise şudur: İslam Dünyasının gayri safi milli hâsılasının tüm dünya gayri safi milli hâsılası içindeki oranı hızla azalmaktadır.
O HALDE MÜSLÜMANLAR NEDEN BU KADAR GÜÇSÜZDÜR?
CEVAP: EĞİTİM YOKSUNLUĞU. TAM ANLAMIYLA SÖYLERSEK; KALİTELİ VE ÇAĞDAŞ EĞİTİM YOKSUNLUĞU.
ÇOK KESİN BİÇİMDE SÖYLERSEK; AKILCI OLMAYAN, EZBERCİ, TESLİMİYETÇİ, DİN EKSENLİ VE ÇAĞDIŞI EĞİTİM...
Araştırmayı yapan: Dr. Faruk Saleem – İslamabat, Pakistan
GELECEK BİLGİ TEMELLİ TOPLUMLARIN OLACAKTIR
Ilginçtir, Müslüman 57 ülkenin gayri safi milli hâsılalarının toplamı 2 trilyon doların altındadır. Buna karşın 310 milyonluk ABD tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretmekte; Çin 8 trilyon dolar,
Japonya 3,8 trilyon dolar ve Almanya 2,4 trilyon dolarlık üretim yapmaktadır. (Satın alma gücü eşitlenerek hesaplama yapılmıştır.)
Mal ve hizmet üretimi
İspanya’da 1 trilyon doların üzerindedir. Katolik Polonya 489 milyar dolarlık mal ve hizmet üretimi gerçekleşmektedir. Budist Tayland 545 milyar dolar değerinde mal ve hizmet üretimi yapmaktadır.
İşin daha acıklı tarafı ise şudur: İslam Dünyasının gayri safi milli hâsılasının tüm dünya gayri safi milli hâsılası içindeki oranı hızla azalmaktadır.
O HALDE MÜSLÜMANLAR NEDEN BU KADAR GÜÇSÜZDÜR?
CEVAP: EĞİTİM YOKSUNLUĞU. TAM ANLAMIYLA SÖYLERSEK; KALİTELİ VE ÇAĞDAŞ EĞİTİM YOKSUNLUĞU.
ÇOK KESİN BİÇİMDE SÖYLERSEK; AKILCI OLMAYAN, EZBERCİ, TESLİMİYETÇİ, DİN EKSENLİ VE ÇAĞDIŞI EĞİTİM...
Araştırmayı yapan: Dr. Faruk Saleem – İslamabat, Pakistan
0 yorum: