1 Kasım 2015 erken genel seçimlerden sonra, maalesef Türkiye’yi çok daha kötü, felaket günleri bekliyor, Türkiye yaşanmaz bir hale dönüşecektir. Bunu önceden tespit etmek için insanın ne müneccim, ne şom ağızlı nede uzman olmasına gerek yoktur. Bakın, Almanların günlük iş hayatında sıkça kullandıkları güzel bir sözleri vardır; '‘Von Nix kommt, wird Nix’’, Ünlü bilim adamı Einstein’ın da güzel bir tespiti vardır, ‘‘Aynı şartlarla, kişilerle beklenen sonuç hep aynıdır, değişmezdir’’ Türkiye’de kullanılan Türkiye'deki siyasi devlet yönetimi ile ilgili güzel bir söz de vardır; ‘‘Her İnsan, her toplum, her halk kendilerine layık olduklarını beğenirler, seçerler ve hak ettikleri yaşamı, zenginliği yaşarlar’’
Tek başına AKP iktidar olsa da olmasa da, koalisyon hükümeti kurulsa da; Türkiye kaçınılmaz bir kırılma sapma noktası yaşayacaktır. Ya toplum, halk bölünüp parçalanıp büyük bedeller ödeyip kaosla batacaktır, ya da yine büyük bedellere, canlara mal olacak bir mücadeleden, düzenlemeden sonra tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti yoluna devam edecektir. Devleti felaketin eşiğine getirenleri, destekleyenleri eşleri, çoluk çocukları ile birlikte hazin bir son bekliyor. Ve halkın sırtından, çoğunluğun haklarını gasp ederek ve devletin olanaklarından kurdukları, inşa ettikleri rezidanslar, saraylar, gökdelenler kaos sürecinde başlarına yıkılacaktır, olasılığı yüksektir. Yurt dışına ailece sülalece kaçma fırsatları dahi olmayacaktır, Halk çoğunluğunun bunlara karşın büyüyen nefretini sokakta dahi kendi aralarında siyasi sohbetlerinden de görebilirsiniz.
Devleti yönetiminde yer alan siyasiler, hükümet bağlı kamu görevlileri, makam sahipleri, hükümete yakın iş adamlarının sülalece kısa zamanda devletin olanaklarından, vatandaşların alın terlerini sömürerek zengin olmuşlarıdır. Çoğu, vatanın arazilerini, vatandaşların tapulu arazilerini gasp ederek, kimileri şişirilmiş devlet ihaleleri, devlet teşviklerini alarak kısa sürede zengin olmuşlardır. Allahsızlar; ülkede yeni faydalı bir buluş mu yapmışlar? Ülkeye fabrika, yeni iş yerlerimi açmışlar, alın teri ile ticaret mi yapmışlar, ki bu kısa sürede gökdelenler, rezidanslar, saraylar, alışveriş merkezleri sahibi olmuşlar. Türkiye'de devlet, devlet olmaktan çıkmıştır, siyasiler devlet yönetimini ele geçirerek devletin olanaklarını kullanmak, halk çoğunluğunu sömürmek için birbirleri ile yarışıyorlar. Tabi bunlar kendi tespit ve görüşlerim, katılırsınız yada katılmasınız, en azından doğruluk payını sizde araştırın....
Doğuda başlayan Büyük Kürdistan Terör Dalgası ve Ortadoğu'daki toplumsal yobaz terör hastalıkları, canlı bombalamalar Türkiye'nin Batı Bölgelerine, İllerine seçimlerden sonra çok daha büyük bir hızla ve artan şiddetle yayılacaktır. Türkiye’yi örneğin Suriye gibi yaşanmaz bir ülkeye dönme süreci bekliyor. Devleti yönetiminde yer alan siyasiler, hükümet bağlı kamu görevlileri, makam sahipleri, hükümete yakın iş adamlarının sülalece kısa zamanda devletin olanaklarından, vatandaşların alın terlerini sömürerek zengin olmuşlarıdır. Çoğu, vatanın arazilerini, vatandaşların tapulu arazilerini gasp ederek, kimileri şişirilmiş devlet ihaleleri, devlet teşviklerini alarak kısa sürede zengin olmuşlardır. Allahsızlar; ülkede yeni faydalı bir buluş mu yapmışlar? Ülkeye fabrika, yeni iş yerlerimi açmışlar, alın teri ile ticaret mi yapmışlar, ki bu kısa sürede gökdelenler, rezidanslar, saraylar, alışveriş merkezleri sahibi olmuşlar. Türkiye'de devlet, devlet olmaktan çıkmıştır, siyasiler devlet yönetimini ele geçirerek devletin olanaklarını kullanmak, halk çoğunluğunu sömürmek için birbirleri ile yarışıyorlar. Tabi bunlar kendi tespit ve görüşlerim, katılırsınız yada katılmasınız, en azından doğruluk payını sizde araştırın....
Türkiye ekonomik acıdan da batmış, iflas etmiştir! Devletin büyük israfları, savurganlıkları, yolsuzlukları, yandaşlara bol kepçeden dağıtılan devlet teşvikleri; devletin vergi gelirleri ve diğer kaynaklarla karşılanamaz durumuna getirilmiştir. Zaten Türkiye'de yaşanan pahalılığın, işsizliğin en büyük nedeni devlet yönetimindeki savurganlıktır, alınan iç ve dış borçlar ve bunlar için ödenen faizlerdir. Seçimden sonra beklenen peş peşe zamlarla, yüksek vergilerle, harçlarla, cezalarla vatandaşlar bu olumsuzluğu çok daha acı yaşayacaklardır. Devleti yönetenler, vatan topraklarını satarak geçici çözüm arayacakları şüphesizdir.....
Tekrar tekrar yazdığım gibi bunlar benim şahsi tespitlerimdir, öngörülerimdir. Kişi yada kurumlara ne hakaret nede akıl verme niyetiyle yazılmamışlardır. Bu ülkede yaşayan her vatandaş gibi ülkedeki olumlu ve olumsuz gelişmeler benimde hayatıma yansıyor, bu gibi konularda görüşleri paylaşmak, tartışmağa sunmak tabu olarak görülmemelidir.
Duam: İnşallah ben yazdıklarımda yanılmış olayım, deli saçması olsun, Âmin.
(Bu geçen Haziran 2015 genel seçimlerinde seçim öncesinde yazdığım ve paylaşıma sunduğum öngörülerim beni bir kez daha haklı çıkartmıştır. Rahmetli Ecevit'in başbakanlığı zamanında, Irak'ta Saddam Hüseyin'le başlayan olaylarda da öngörülerimle, düşüncelerimle, yapılması gerekenlerle sesimi duyurmağa çalışmıştım. Devlet yönetimin Suriye ile ilgili zero politikalarını da Türkiye'ye kötü yansıyacağını , Büyük Kürdistan Lehine dönüşeceğini bildirerek eleştirmiştim. Batılı leş kargalarının Libya daki saldırıları karşısında Türkiye'nin tutumunda eleştirmiştim. Kıbrıs çıkartmasında Türkiye'ye destek veren Kaddafi'ye sahip çıkılmalıydı....Türkiye Ortadoğu'da güvenilmez, ciddiye alınmaz sıradan zayıf bir devlet haline malum zero politikaları ile dönüştürülmüştür.)
...........
....................
Türkiye bu gibi çok daha büyük felaketlerin üstesinden gelebilir. Eğer, ehil kişilerden oluşan devlet yönetimi, ülkenin her bir tarafında devlet otoritesini adil, hukuka bağlı ve devlete olan güveni sağlandığı ve halk birlikteliğini koruduğu sürece, Türkiye çok daha çetin sorunları aşar. Seçimlerden sonra geçici bir partiler üstü hükümetin kurulması ve devlet işlerinin rayına sokulması ile beklenilen sorunlar aşılmaması için hiç bir neden yoktur. Bir Koalisyon hükümeti le devleti yönetmekten aciz aynı TBMM'si siyasilerinden ve ülkeyi 13 sende felakete sürükleyenlerden hala medet ummak ahmaklıktır ve bu ahmaklığın bedeli çok pahalıya patlayacaktır.
Türkiye’de hala halkın vesayetini parti vesayeti, diktatörlükle ile karıştıranlar var. Kimileri hala başarısızlıkları nedeniyle kendiliklerinden çekip gitmesini içine sindiremiyorlar. Ve hala birileri tarafından alınıp uzaklaştırılmaları bu suretle ülkede efsaneleşmek için can atıyorlar bunun içinde ellerinden geleni yasa masa tanımayıp yapıyorlar....
DrHusso
İzmir, 29 Ekim 2015
0 yorum: