Birbirimizi
kandırmağa gerek yok, aşağıdaki önem sırası dikkate alınmadan sıralanan gerçeklerin
hatırlatılmasında yarar vardır;
-
DEMOKRASİYİ KİŞİSEL
EGOLARI ÇIKARLARI İÇİN BİR VASITA GÖRENLER,
-
DEMOKRASİYİ
ASKIYA ALIP KATLEDENLER,
-
ÇOĞULCU DEMOKRASİ YERİNE
TEK ADAM BAŞKANLIĞI, YANİ DİKTATÖRLÜĞÜ SAVUNANLAR,
-
YILLARCA
İNSANLARIN DÜZMECE SUÇLARLA MAĞDUR EDİLMELERİNE
SEYİRCİ KALANLAR, HATTA DESTEK VERENLER,
-
KARŞIT GÖRÜŞLERE,
ELEŞTİRİLERE TAHAMMÜL EDEMEYENLER,
-
HAK,
HUKUK, FIRSAT EŞİTLİĞİNİ GÖZ ARDI EDENLER,
-
TÜRKİYE’DE LAİK CUMHURİYETİ, HAK HUKUK DEVLETİNİ, ADALETİ
KATLEDENLER, ZARAR VERENLER VE BUNLARA SEYİRCİ KALANLAR,
-
HALKI AYRIŞTIRANLAR, BİRBİRİNE DÜŞMAN EDENLER, BİRLİKTELİĞİ
BOZANLAR
-
OKULLARDA
ÇAĞDAŞ EĞİTİM YERİNE, DİNİ HURAFELERE DAYALI
MEDRESE EĞİTİMİNİ ULEMAYI GETİRMEK
İSTEYENLER,
-
KISA SÜREDE AŞIRI
ZENGİNLEŞMENİN SIRRINI VERMEYENLER,
-
DÜN
FETOCULARLA İŞBİRLİĞİ DOST KARDEŞ İÇERESİNDE OLANLAR, BUGÜN DEVLET YÖNETİMİNDE ÇIKARLAR ANLAŞMAZLIĞI NEDENİYLE EZELİ CAN DÜŞMANI OLANLAR,
-
HATALI ÖNGÖRÜSÜZ
UYGULAMALARI İLE İNSANLARI
HATTA GELECEK NESİLLERİ DE MAĞDUR EDENLER,
-
LAİK
CUMHURİYETİ KALDIRIP ŞERİATI GETİRMEK İSTEYENLER,
-
KUVVET KOMUTANLARINI,
GENEL KURMAY BAŞKANINI DÜZMECE SUÇLARLA TERÖRİST, VATAN HAİNİ İLAN EDİP ÖMÜR
BOYU HAPSE MAHKUM EDENLER,
-
DEVLETE,
ÜLKEYE BÜYÜK ZARAR VEREN, ASKERLERİ POLİSLERİ ŞEHİT EDEN, VATANDAŞLARI KATLEDEN
ASIL TERÖRİSTLERLE DAHA DÜN SARMAŞ DOLAŞ POZ VERİP DAVUL ZURNA EŞLİĞİNDE HALAY
ÇEKENLER, TERÖRİST ELEBAŞINI NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜNE ADAY GÖSTERENLER, ÇÖZÜM
SÜREÇLERİ İLE TERÖRİSTLERİ KONTROL EDEMEYECEK ŞEKİLDE AZDIRANLAR
-
DEMOKRATİK GÖSTERİ
HAKLARINI KULLANANLARI TERÖRİST,
VATAN HAİNİ İLAN EDENLER, DAYAKTAN ÖLDÜRENLER,
-
TSK’DAN
VE DİĞER DEVLET KURUMLARINDAN AKP KARŞITI OLANLARI TEMİZLEYİP, KENDİ ADAMLARI,
MİLİTANLARI İLE DOLDURMAYI DÜŞÜNENLER,
-
TESLİM OLAN SİLAHSIZ EMİR
KULU GARİBAN ERLERİ POLİSLERİN GÖZÜ ÖNÜNDE DARP EDENLER KAFALARINI KESEN GÖZÜ DÖNMÜŞ CANİLER, VE BUNLARI KINAMAYAN, GEREKLİ YASAL İŞLEMLERİ BAŞLATMAYANLAR,
-
GİRDİGİ
HER SECİMDE BAŞARISIZ VE ZARARI OLAN MUHALEFET PARTİ BAŞKANLARI VE YÖNETİCİLER,
-
MECLİSTE BİR BİRİNİ DARP
EDENLER,
-
DEVLETİN,
ÜLKENİN KAYNAKLARINI CARCUR EDENLER, YAGMALATANLAR,
-
İSLAM DİNİNİ KİŞİSEL
TİCARİ VE SİYASİ ÇIKARLARI İÇİN KULLANANLAR,
-
RUS
UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİNİ BEN ONAY VERDİM DİYE HAVA ATANLAR, SINIRI İHLAL
EDERLERSE TEKRAR VURURUZ DİYE TEHDİTLER SAVURANLAR, ERTESİ GÜN TAM TERSİNİ
SÖYLEYEN, DÜN İSE OLAYI FETOCU HAVA PİLOTUNA MAL EDENLER, ÜLKEYİ ZARARA SOKAN
SİYASİLER
-
ÇIKARLARI, BEKLENTİLERİ
GEREĞİ HÜKÜMETE YALAKALIK YARIŞINA GİRENLER, YAZARÇİZERLER, AKADEMİK UNVANLI UZMANLAR,
-
BAŞARISIZ
SİYASİLERE KÖRÜ KÖRÜNE BİAT EDENLER,
-
DAHA ZENGİN, MİLYONER OLMA
UĞRUNA VATANI SATANLAR,
-
TSK’YA
VE DEVLETİN KURUMLARINA ZARAR VERDİRENLER,
-
ÜLKEYİ KAOSA SÜRÜKLEYEN
SİYASİLERİN HALA ARKASINDAN KOŞANLAR,
-
ÖL DE
ÖLELİM, VUR DE VURALIM, ÖLDÜR DE ÖLDÜRELİM DİYENLER,
-
KURUMUNDA OLUP BİTENLERDEN
HABERSİZ VE ETKİSİZ
KALAN GÖREVLİLER, MAKAM SAHİPLERİ,
-
ÇARESİZ
YOKSUL VATANDAŞLARI KULLANANLAR,
-
MİLLİ EĞİTİMİ, OKULLARI
ÜNİVERSİTELERİ ELE GEÇİREN CEMAATLER, TARİKATLAR, DİNCİLER ve
KENDİLERİNDEN OLMAYANLARA KAPILARI KAPALI TUTANLAR ve Kendi müritlerini başkalarının hakkını çalarak sınavlardan başarılı geçiren, devletin kilit yerlerine dolduran Allah adını kullanan Allahsızlar,
- ÜNİVERSİTELERİMİZDE
ÇALIŞMAK AKADEMİK KARİYERLERİNDE AHBAP ÇAVUŞ İLİŞKİLERİNİ ÖNE ÇIKARAN VE CEVAP
VERME NEZAKETİNDE DAHİ BULUNMAYAN PROFESÖR UNVANLI MAKAM SAHİBİ AKADEMİSYENLER,
-
ÇALIŞANLARI AĞIR
VERGİLERLE HARAÇLARLA SÖMÜRENLER,
-
DEVLETİN
KURUMLARINA YEDİ SÜLALELERİNİ,
DOSTLARINI, PARTİLİLERİ TIKA BASA DOLDURANLAR,
-
VATAN TOPRAKLARINI
PARSELLEYİP DİKTİKLERİ KONUTLARI REZİDANSLARI YABANCILARA SATANLAR,
-
ÜLKEYİ
HABİRE BORÇLANDIRIP DIŞA BAĞIMLI HALE GETİRENLER,
-
KOMŞU ÜLKELERİN İÇ
İŞLERİNE KARIŞARAK FELAKETE SÜRÜKLENMELERİNDE ETKİLİ OLAN ZERROCULAR
(Gerisini
siz saymaya devam edin)
…………………
BUGÜN SOKAKLARA DÖKÜLÜP TAŞIP DEMOKRASİ HAVARİSİ KESİLİYORLAR,
DÜRÜSTLÜK, İNSANLIK TASLIYORLAR, İNSAN PERİSİ OLUYORLAR…
Ve Bunlar hala
HANGİ DEMOKRASİ ZAFERİNDEN DESTANINDAN BAHSEDİYORLAR
TÜRKİYE’DE DÜNYA TERSİNE DÖNMEĞE BAŞLAMIŞ
·
DARBENİN BAŞARISIZ
SONUÇLANMASINI SAĞLAYAN, KALABALIKLAR DEĞİL, YİNE ORDUDUR, SAĞDUYULU
KOMUTANLARDIR. DARBENİN KOMUTANLAR TARAFINDAN ÇOK ÖNCEDEN İLGİLİLERE
DUYURULMASI İLE PLANLANANLARIN BOZULMASI VE TSK TAM TAKIR EMİR KOMUTA KADEMLERİ İLE SOKAĞA
ÇIKSAYDI KALABALIKLARIN SOKAKLARDA İŞİ OLMAZDI, DURUM BUGÜN DAHA BAŞKA OLURDU.
·
İNŞALLAH BİR MUSİBET BİN
NASİHATTEN İYİ OLUR BUNDAN SONRA...
……………………….……………………………………….
Demokrasi Devlet yönetimlerinde farklı görüşleri, düşünceleri, bilinen gerçeklerin hatırlatılması, eleştirileri art niyet taşımadan, rencide etmeden, ona buna beğendirme lüksü olmadan, sana mı kaldı gibi karşıt sözlere aldırmadan, çekinmeden gündeme getirilmesi, paylaşıma sunularak tartışılması gerekmektedir, düşüncesindeyim. Bu bağlamda 15 Temmuzdaki kimi askeri darbe, ayaklanma girişimi hakkında aşağıdaki yazılarımı ’egeüniversitesi yahoo grubunda’’ paylaşıma izninizle sunmak istiyorum. Sosyal medyada bu ve benzeri yazıları daha evvelden paylaşıma sunmuştum.
Darbe
girişimini Türkiye acısından, hepimiz acısından üzücü vahim buluyorum. Hepimizi
farklı şekillerde olumsuz etkiliyor. Örneğin, hazırladığım bir bilimsel sempozyum bildiri
metnin yarım saatlik kontrolünü günlerdir gerçekleştirecek dikkati
sağlayamıyorum, insan üzülüyor, Aklım darbe girişimi ile ilgili haberlerde,
masum emir kulu erlere yobaz dinciler tarafından yapılan saldırılar, linç
girişimleri, bir erin başının kesilmesi gibi görüntüler karşısında isyan
ediyorum, ülkeyi bu hale sokanlara, Türk Silahı Kuvvetlerini, halka ve polisle
karşı karşıya getirenlere lanet ediyorum…..
Her
siyasi kesimin bu vahim demokrasi vukuatlarından ders pay çıkaracağı yerine,
radikal intikam naraları atmaları, gelişmeleri fırsat sayıp siyasi çıkar
emellerini gerçekleştirmek için harekete geçmelerini, karşıt düşünceli
vatandaşları çeşitli kurumlardan temizleme hazırlığına başlamalarını, kendi
anayasalarını ve başkanlık sistemini kabul ettirmenin tam zamanıdır demelerini daha
da üzücü endişe verici buluyorum. Bakın, çok seyredilen kanallardaki konuyla
ilgili acık oturumlarda 15 Temmuzdaki darbe girişimin nedenleri olarak; laik cumhuriyete, Atatürkçü Vatanseverlere,
parlamenter sisteme, yürütülmeğe uğraşılan çağdaş eğitime sayıyorlar. Gelecekte
bu tür darbeleri önlemek için Medrese-Üniversite Ulema sistemini, yoğunluklu
din eğitimin şartını savunuyorlar…..
Türkiye’deki
askeri darbelerin esas sorumluları siyasilerdir görüşünü halen savunuyorum. 15 Temmuzdaki
kısmi askeri darbe, isyan girişimini sadece Fetoçu cemaatçilere bağlamak ta
eksiktir diyorum. TSK içeresinde devlet yönetimindeki şeriat yanlısı yapılanma
girişimlerden, Türkiye’nin geleceğinden endişe duyan ordu mensuplarına, halka
da bağlamak yerinde olur.
Eskiden
beri daha düne kadar bir daha askeri darbe olmaz, Amerika’nın desteği olmadan
darbe olmaz diyenlere karşın Türkiye’de olduğu gibi her ülkede darbe şartları
yaratılırsa darbe olur, halk desteği olursa başarılı olur görüşünü savunduğum, darbe olasılığı da her zaman mevcuttur.
TSK’nın fetocular yerine dinciler tarafından da doldurulsa darbe, yada halk
ayaklanması bu defa daha feci çıkar. Benim korkum; Devletin dincilerle
bahşedemez hale gelmesidir, tavizlerle devleti tamamen ele geçirmeleridir.
FETO’cular kadar tehlikeli bir gidişat, fotocular da dincidirler. (Bence Gülen’in
dışında Cemaat içinde yönetimi ellerinde bulunduranlar, güçlerine bakıp devleti
zamanla planlı bir şekilde ele geçirmeği, dindar devleti hayal edip,
girişimlerde bulunmuş olmaları kaçınılmazdır.. )
Türkiye’de
sinsi gelişen tehlikeli bir yapılaşma Devlet içinde devlet olma yani dinci paralel
yapı diyanette de gözlenmektedir! Diyanette iki oluşumdan bahsedilebilir,
Diyanete bağlı olanlar dindar gözükenler ve diğer bir oluşum ise, diyanette yer
almasına rağmen diyanetten hoşlanmayan İŞİD tipi radikalleşen güçlenen farklı
tarikatlardır. Birinci oluşuma bağlı olanların sayısı hayli fazladır ve bütçeleri
zengindir. İkinci acımasız radikal yapının insan sayısı ve bütçeleri kısıtlı
olmalarına rağmen her gecen gün artmaktadır. Gelecekte devlet yönetiminde bir
zafiyet bunları harekete geçirebilir. Diyanetin toplumda ve devlet yönetiminde etkinliği artmaktadır. Halkın
sokaklara dökülmesinde yönlendirilmesinde diyanete bağlı yapıların rolü
büyüktür. Tabi bu görüşler kendi gözlemlerimden
çıkardığım tahminlerdir. Yanılma payı mümkündür
.....................................................................
· Kişi ve
kurumlara akıl vermek, saygısızlık hakaret etmek yazılarımın amacı değildir, haddime
de değildir. Kendinden emin siyasetçiler, kişiler,
kurumlar farklı görüşlerden eleştirilerden korkmamalıdır, tam aksine
kendilerine pay çıkaracak malzemeler aramalıdırlar.
Mevcut devlet yönetiminde beğenmediğim, Türkiye’nin geleceği için kaygı bulduğum tarafları olduğu gibi beğendiğim tarafları da mevcut. Örneğin devlet başkanının darbe girişiminde soğuk kanlı davranıp hazır altında uçağı varken korkudan yurtdışına kaçmamasıdır, direnmesidir, halkı darbeye karşın sokaklara çağırmasıdır. Hükümet Başkanının TSK nin rencide edilmesine karşın önlemleri duyuruları geçte olsa yapması gibi,
BENİM PARTİM TÜRKİYE’DİR, TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ BENİM HEPİMİZİN GELECEĞİNİ BELİRLER, ZENGİN VE ENGİN BİR TÜRKİYE HEPİMİZİN YARARINADIR. BU HEDEFTE BİR OLMALIYIZ.
Türkiye güçlükleri, musibetleri aşan, atlatan köklü tecrübeli bir devlettir.
· Olası verdiğim
rahatsızlıktan ve kaçınılmaz yazı hatalarımdan dolayı hoş görünüze sığınıyorum
DrHusso
Ek.
Yorumsuz görüntüler!!
Diyanetin sokağa dökülün çağrıları Türk Askerini linç etmek için değildi,
Devlet hukuk devleti ise, yobazların Allahsızların; teslim olmuş emir kulu gariban erlere yaptıkları linç girişimlerin hesabını sormalıdır. Esirlere, askerler kötü muamele, can ve mal güvenliğinin sağlanamaması nedeniyle suç sayılır ve uluslar arası mahkemelerde sorumluların yargılanması hapis cezası yanında tazminat ödemleri gibi cezalar söz konusudur.
0 yorum: