TÜRKİYEDE
ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ AVM,
Türkiyede
Alışveriş Merkezlerinde AVM, büyük marketlerde dikkat çeken, göze batan
değişiklikler sizce de nelerdir? Kısa
maddeler halinde sıralayınız:
-
AVM
ve dükkânların tamamına yakını yabancı sermayelidirler,
-
Dükkânların,
Tabelaların tamamı yabancı isimli, yabancı kökenlidirler,
-
Dükkân
kiraları yüksektir,
-
Kapalı,
boş, devren dükkânların sayılarında artışlar gözlenmektedir,
-
Marketlerde
birkaç oltalık ürün dışında satılan ürünler dışarıya kıyasla çok pahalıdır,
-
Ürün
etiketlerinde şişirilmiş fiyatlar çizilerek, sözde kampanya ucuz fiyat diye
ticari ahlakla bağdaşmayan postmodern sahtekârlık yapılıyor, vatandaşlar
dolandırılıyor,
-
BÜYÜK
MARKETLERDE İNSANSIZ OTOMATİK KASALARIN ARTIRILDIĞI, DAHA AZ PERSONEL,
KASİYERLER İLE KENDİ CEPLERİNE ÇALIŞIYORLAR, YANİ İSTİHDAM AZALTILARAK ELDE
EDİLEN KAZANÇ DÜŞÜK ÜRÜN FİYATLARINA YANSITILACAĞINA, ÜST İDARİ PERSONELE VE
SERMAYE AKTARILIYOR, CEPLERİNİ DOLDURUYORLAR,
-
Yabancı
sermayeli AVM ler, Market zincirleri, dükkanlar Türkiye’ye yarardan çok zarar
veriyorlar,
-
……
Gerisine siz devam edin.
Türkiyede, son yıllarda
iyi durumda olan büyük market zincirleri, işletmeler; kısa sürede yüksek kazanç
peşindeki yabancı sermayenin iştahını kabartıyor. Örneğin İzmir’de geçmişte Türk sermayeli
kurulan ve iştirakçilerine hatırı sayılır kazançlar sağlayan ismi lazım değil
bir market zinciri Yabancı sermayenin eline geçti.
Siyasi krizi, dövizin
değer kazanmasını bahane ederek tüm ürünlerin fiyatlarını fark ettirmeden
zamana kaydırarak yükseltmeğe başladılar. Bunun paralelinde kasiyerlerin
sayılarını azaltarak, insansız otomatik kasaları devreye soktular. Kasiyerler
zaten düşük ücretle çalıştırılıyor. Genç, bayan işsizliğin yüksek olduğu
Türkiyede marketlerde insansız otomatik kasalara ihtiyacı yoktur. Tam tersine
daha fazla kasiyer çalıştırılması, daha fazla insana aş iş sağlanmasında
katkıları olmalıdır,..
DEVLET BU KONUDA GEREKENİ YAPMALIDIR, ÖRNEĞİN
BELİ ÜRÜN SATIŞI OLAN MARKETLERE EN AZ KASİYER ÇALIŞTIRMA ŞARTI GETİRMELİDİR.
Marketlerde
insansız otomatik kasaların devreye girdiği zamanlarda bende kullanmağa
başladım.
Çok geçmeden insansız otomatik kasaları kullanmamağa karar verdim, 5-6 senedir
insansız otomatik kasaları boykot ediyorum. SİZLERİN DE MARKET
ALIŞVERİŞLERİNİZDE KASİYERLİ KASALARI TERCİH ETMENİZLE İSTİHDAMA KATKI
SAĞLARSINIZ….
TÜRKİYE GİBİ GELİŞMEKTE BULUNAN, EKONOMİLERİ ve DEVLET
YÖNETİMLERİ KARARSIZ OLAN ÜLKELERİN EN BÜYÜK SORUNLARINDAN BİRİ YALANCI DIŞ
SERMAYEDİR! YALANCI DIŞ SERMAYE; KISA SÜREDE YÜKSEK KAR AMACI GÜTEN
POSTMODERN BİR SÖMÜRÜ ARACI olarak tanımlanabilir. Gelişmekte bulunan ÜLKELERE
UĞURSUZLUK BULAŞTIRMAK, KAOS YAYMAK, işsizliği artırmak, ülkelerin
borçlandırmak, gelişmelerini sabote etmek gibi zararları bulunmaktadır. Batağa, DARA DÜŞEN YILANA DA SARILIR MİSALİ, KÖTÜ
hoyratça YÖNETİLEN DEVLET YÖNETİMLERİ YABANCI YALANCI DIŞ SERMAYEDEN MUCİZE
BEKLER DURUMA DÜŞÜYORLAR!!!
BU gibi DURUMLARDA YAPILMASI
GEREKENLERİN BAŞINDA; TÜRKİYE’Yİ YABANCI YALANCI SERMAYEYE MUHTAÇ EDENLERDEN
BİR AN EVVEL KURTARMAKTIR VE YABANCI YALANCI SERMAYEYİ ÜLKEDEN BİR AN EVVEL DEF
ETMEKTİR.
TÜRKİYE’NİN ÜRETİM YAPAN, İSTİHDAM YARATAN, TEKNOLOJİ KAZANDIRAN
SANAYİ proje YATIRIMLARINA, KAZAN KAZAN PRENSİBİNE GÖRE YABANCI SERMAYE
ihtiyacı vardır. Ve Endüstriyel innovativ mal hizmet üretime dayalı dış sermaye
girişine GİRİŞİNE Türkiye ÖNCELİK, izin VERMELİDİR.
Ve de Türkiye
kendi dinamikleri, güçleri, kaynakları, insanları ile arzu edilen gelişmeyi,
zenginleşmeyi, güvenliğini, zenginliğini sağlar. Batılı leş kargaların
artıkları ile hiçbir yere varamadığını görmesi lazım. Türkiye’nin sihirli
değneğe de ihtiyacı yoktur, gerekli
altyapısı, kaynak potansiyeli bulunmaktadır, sadece devlet israfları önlensin,
devlet harcamaların her kuruşunun hesabı verilsin ve en önemlisi ülke genelinde
fırsat eşitliği gözetilsin kâfidir!
Bunların
dışında; 1) devlet yönetimlerinin; devlet israfların önlenmesi, 2) Borçlanmadan
kaçınması, ülkeye getirisi olmayan dış kaynaklı sıcak paranın kontrol altına alması, 3)Türkiye’ye Yüksek
faizli borç veren alacaklı devletlerin sebep oldukları borç yükünün altına
alacaklı devletlerinde girmesini sağlanması ile Türkiye gelişme için gerekli
sermaye katkı sağlar. Güneş ve Rüzgar gibi yenilenebilir enerjilerden milli
enerji üretim sistemleri ile daha fazla yararlan arayışına girmesi ile fosil
bazlı enerji tasarrufu ile elde edilecek kaynak sermaye küçümsenmemelidir.
Modern tarım, ziraat, (hayvancılık,..) ve tarıma, ziraata dayalı temel sanayi
ile ülke içinde ve ülke dışında gıda, tekstil ürünlerin üretimine geçilmesi. Tarım
arazilerin boş kalması önlenmesi, verimli kıyı ovaların betonlaştırılmasının
önüne geçilmesi, ekime elverişli tarım arazilerin mekanizasyona ve otomatikzasyona
uyumlu hale getirilmeleri, birleştirilmeleri. İle Türkiye gıda ithallerinden
elde edeceği tasarrufla hayli kaynak sağlayacağı gibi istihdam da
sağlayacaktır. Bu ve benzeri bir çok proje için devlet yönetimin, kurumların,
bölgelerin, belediyelerin, şirketlerin bir şekilde Üniversitelerle daha yoğun
ve kısa sürede kazanç getirisi bulunan projeler üzerinde birbirlerine güven
duyarak, acık ve net şeffaf şekilde çalışmaları gerekiyor. Üniversiteler belli
üst tabakanın oyalandığı eğitim öğrenim kurumları olmamalıdır, Ülkenin
kalkınması, gelişmesi için kaliteli eğitim öğretim yanında ARGE-Faaliyetlerine
de ağırlık vermeleri gerekiyor. Üniversitelerde çalışma mevzuatı gözden
geçirilmelidir. Üniversitelerde bilim dallarında bölüm başkanı, yardımcısı ve
sekreteri dışında her kez sözleşmeli personel olarak çalışmalıdır, proje ürettikleri,
üniversiteye ARGE-Faaliyetleri için para kazandırdıkları sürece sözleşmeleri
uzatılmalıdır. Yurtdışında devlet ve özel üniversitelerde bu yöntem başarı ile
uygulanıyor, Türkiyede neden uygulanmasın! (DrHusso)
…………
0 yorum: