GEZİ PARKI GÖSTERİ VE PROTESTOLARIN,
tencere tava müzikallerin NEDENLERİ!
Gezi parkı gösteri ve protestoların nedeni;
iki üç ağacın kesilmesi, ranta açılması kadar 10 yıldan fazla tek başına
iktidarda bulunan ve her gecen gün Türkiye’yi içinden çıkılmaz bir felakete
sürükleyen despot diktatör görünümlü bir iktidara karşın vatandaş
memnuniyetsizliğinden gelişen haklı bir eylemdir.
Maalesef, bu eylemde muhalefetin pasifliği, korkaklığı, beceriksizliği
nedeniyle ve tecrübesizlerin elinde görünmek ve tanınmak isteyen artistlerle panayır eğlencelerine dönüştürülüp
etkisizleştirilmiştir. Ben tam aksini savunuyorum AKP, Hükümet gösterilerden
daha da böbürlenecektir, nemalanacaktır.
Aslında, sayın başbakan yakın çevresinde bulunanların özellikle
danışmanlarının kurbanı olmaktadır.
İstanbul’ da, Gezi Parkı gibi yerleşim birimlerimde yeşil alanlar
birilerine çıkar sağlamak amacıyla binalarla doldurulmasına karşıyım.
İnsanların sağlıklı, güvenli mutlu yaşamaları, özellikle çocukların sağlıklı
bedenen ve aklen gelişmeleri içinde, hemen yanlarında bulunması gereken yeşil
alanlara, dinlenme ve oyun parklarına ihtiyaçları bulunmaktadır. Yeşil
alanların, meydanların, oyun sahalarının; konutlarla, kültür-kongre merkezleri
ile, alışveriş merkezleri ile, kapalı
spor alanları, araç parkları vb. gibi yapılarla doldurulması yanlıştır. Hele
riskli deprem bölgelerinde yaşayanların bu gibi acık yeşil alanlara ihtiyaçları
bulunmaktadır.
Bakın, öğrencilik yıllarımda
bulunduğum Hannover kentinde (Almanya) yaklaşık 7 km uzunluğunda çok geniş bir yeşil,
ağaçlı alan Herrenhausen denilen yerden
başlayıp, üniversitenin önünden geçip, ta şehrin merkezine (Mitte denilen, ve şehir
tren garının bulunduğu) kadar uzanıp gidiyordu. Geçen sene Hannover ziyaretimde
bu alanın olduğu gibi durduğunu ve içinde tek bir kulübenin dahi yapılmadığını,
yola ayrılmadığına şahit oldum. Hannover
üniversitesi de bu mega yeşil alanın, binlerce dönüm yeşil ağaçlı alanın dışında
karşı kenarında ve merkeze yakın çok büyük bir yeşil alanın, ağaçlı bahçenin
içinde kuruludur. Hannover Üniversitesine ait bu yeşil alanında korunduğunu,
bahçenin içerisinde üniversite için gerekli yeni binalara dahi izin verilmiyor.
Üniversite binasına yakın devasa ağaçlar olduğu gibi duruyor. Üniversitenin ihtiyacı
olan kapalı alanlar, yani binalar mevcut tarihi değeri olmayan eski binaların
yerine yüksek binalar inşa edilerek karşılandığını gördüm. Bir zamanlar içinde derslere katıldığım, çalıştığım
çok kez gecelediğim gemi mühendisliği ve inşaat mühendisliği bölüm binaları
değişmiş, yükselmiş. Üniversiteye yakın yerde bulunan eski Continental Lastik
Fabrikasının idari binaları üniversiteye bırakılmış.
Kısaca, Yurtdışında demokrattık kültürlü ülkelerde binlerce dönüm büyüklüğünde şehir merkezlerine kadar uzan yeşil alanlar 100 yıldan fazla, oldukları gibi korunuyor. Sadece Honnover değil, Berline gidenler mutlaka Tiergarten denilen ve eski Batı Berlinin Tren garından başlayıp ta doğu Berlinin merkezine kadar uzanan ağaçlı yapay göletli binlerce dönüm büyüklüğünde yeşil alanı görmüşlerdir.
Bu yeşil alana da bina yol kondurtmuyorlar, bizdeki gibi yağmalanmasına yasalarca izin vermiyorlar.
Daha doğrusu halk bu paha biçilmez alanlara sahip çıkıyor. Orada bir başbakan çıkıp, halka meydan okurcasına; ben karar verdim, müze yapılacak, topçu kışlası inşa edilecek, cami yapılacak diye keyfine ve ruhi haline göre farklı farklı projeler sunma cesaretini verdirtmiyorlar.
Kısaca, Yurtdışında demokrattık kültürlü ülkelerde binlerce dönüm büyüklüğünde şehir merkezlerine kadar uzan yeşil alanlar 100 yıldan fazla, oldukları gibi korunuyor. Sadece Honnover değil, Berline gidenler mutlaka Tiergarten denilen ve eski Batı Berlinin Tren garından başlayıp ta doğu Berlinin merkezine kadar uzanan ağaçlı yapay göletli binlerce dönüm büyüklüğünde yeşil alanı görmüşlerdir.
Bu yeşil alana da bina yol kondurtmuyorlar, bizdeki gibi yağmalanmasına yasalarca izin vermiyorlar.
Daha doğrusu halk bu paha biçilmez alanlara sahip çıkıyor. Orada bir başbakan çıkıp, halka meydan okurcasına; ben karar verdim, müze yapılacak, topçu kışlası inşa edilecek, cami yapılacak diye keyfine ve ruhi haline göre farklı farklı projeler sunma cesaretini verdirtmiyorlar.
Resimlerdeki yeşil alanlara bakın!
Berlin şehir merkezi, yeşil alan
GEZİ PARKI GÖSTERİ VE PROTESTOLARIN NEDENİ; İKİ ÜÇ AĞACIN KESİLMESİ, RANTA AÇILMASI
KADAR, 10 YILDAN FAZLA TEK BAŞINA İKTİDARDA BULUNAN VE HER GECEN GÜN TÜRKİYE’Yİ
İÇİNDEN ÇIKILMAZ BİR FELAKETE SÜRÜKLEYEN DESPOT DİKTATÖR GÖRÜNÜMLÜ BİR İKTİDARA
KARŞIN VATANDAŞ MEMNUNİYETSİZLİĞİNDEN GELİŞEN HAKLI BİR EYLEMDİR. MAALESEF, BU
EYLEMDE MUHALEFETİN PASİFLİĞİ, KORKAKLIĞI, BECERİKSİZLİĞİ NEDENİYLE
TECRÜBESİZLERİN ELİNDE PANAYIR EĞLENCELERİNE DÖNÜŞTÜRÜLÜP
ETKİSİZLEŞTİRİLMİŞTİR. BEN TAM AKSİNİ SAVUNUYORUM TAYYİP BU
GÖSTERİLERDEN DAHA DA BÖBÜRLENECEKTİR, NEMALANACAKTIR...
TÜRKİYE’Yİ İÇİNDEN ÇIKILMAZ BİR FELAKETE SÜRÜKLEYEN
DESPOT DİKTATÖR GÖRÜNÜMLÜ BİR İKTİDARA KARŞIN VATANDAŞ MEMNUNİYETSİZLİĞİNDEN
spontan yani aniden kendiliğinden, polisin çok sert tutumundan vahşetlerinden
ortaya çıkan GELİŞEN HAKLI BİR EYLEMDİR. Bu eylemi marjinalleştirmek,
yabancılara dış şer güçlere yada muahlefete yüklemeğe çalışarak gerçekleri
saptırmakla ilgililer sadece kendilerini kandırırlar.
10 YILDIR TÜRKİYE ÇOK İYİ YÖNETİLİYOR,
İMF BORÇLARI ÖDENDİ, KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLİ GELİR KİMİNE GÖRE ON BİN DOLAR, KİMİNE GÖRE YİRMİ
BİN DOLAR HİKAYELERİNE DE ARTIK VATANDAŞ
ESKİSİ KADAR İNANMIYORDUR!
Bu gelir
artışı birilerin cebine mi iniyor? Çoğunluk
vatandaşın bu artıştan haberi yok. Örneğin, bunca yıldır üniversite de öğretim
üyesi olarak çalışıyorum, ayın sonu getiremiyorum, hala cepten takviye yapıyorum.
AKP yönetiminden evvel elimde daha fazla para kalıyordu. AKP ile telefon,
elektrik, su, yakıt, kira gibi gelirler enorm artı. diğer masraflar maaş
artışından çok daha fazla artı. Açıklanana enflasyon rakamları gerçeği yansıtmıyordur. Hükümet lehine kâğıt üzerinde çarpıtılmış rakamlardır. işsizlik ile ilgili rakamlarda hükümet lehine sonuçlar açıklanıyor. TBMM’de ki siyasetçiler kendi gelirlerini bol kepçeden
alelacele artırırlarken vatandaşın sıkıntılarını bilmez oldular, unutmuşlar. Efendim
seçmeni ağırlama masraflarımız artı gerekçesi yersizdir, milletvekilleri kendi seçmenlerinin
masraflarını karşılama mecburiyetinde deyilerdir.
AKP seçim meydanlarında ve ekranlarda; AKP mazlumun ve mağdurun tarafındadır diye durdu, başörtüsü mağdurlarını kastetmiş olabilir. Örneğin, Ben AKP döneminde daha da mağdur oldum!
- Mağduriyetim nedeniyle YÖK’e açtığım dava aleyhimde sonuçlandı.
- Ayvalık CHP Belediyenin keyfi kamulaştırmasına ve sebep olduğu mağduriyetleri keyfi tutumlara karşın acılan davalar hala 5 senedir devam ediyor. Böyle adalet mi, böyle devlet yönetimi anlayışı olur mu? Avrupa insan hakları mahkemesinde hak aramayı dahi zorlaştırarak engellediler. Bu mudur vatandaşa değer vermek, bu mudur mağdur vatandaşın yanında yer almak….
Evin catısı yağmurlarda akıyor, toprak duvara işleyen su, duvarı şişirdi ve bugün yarın duvar yıkılacak. Belediyeden tamir izni isteniliyor, Bursa'ya, anıtlar kuruluna gönderiyor. Bir seneyi geçmesine rağmen hala olumlu olumsuz cevap yok. Başkalarına bir hemen gerekli izinler veriliyor. ... Bu mu dur ileri demokrasi, devlet yönetimi, ... Devletin kurumlarında çaycısından tutun müdürüne kadar el altından haraç verilmediği takdirde hiç bir iş uygulanmıyor.....
AKP seçim meydanlarında ve ekranlarda; AKP mazlumun ve mağdurun tarafındadır diye durdu, başörtüsü mağdurlarını kastetmiş olabilir. Örneğin, Ben AKP döneminde daha da mağdur oldum!
- Mağduriyetim nedeniyle YÖK’e açtığım dava aleyhimde sonuçlandı.
- Ayvalık CHP Belediyenin keyfi kamulaştırmasına ve sebep olduğu mağduriyetleri keyfi tutumlara karşın acılan davalar hala 5 senedir devam ediyor. Böyle adalet mi, böyle devlet yönetimi anlayışı olur mu? Avrupa insan hakları mahkemesinde hak aramayı dahi zorlaştırarak engellediler. Bu mudur vatandaşa değer vermek, bu mudur mağdur vatandaşın yanında yer almak….
Evin catısı yağmurlarda akıyor, toprak duvara işleyen su, duvarı şişirdi ve bugün yarın duvar yıkılacak. Belediyeden tamir izni isteniliyor, Bursa'ya, anıtlar kuruluna gönderiyor. Bir seneyi geçmesine rağmen hala olumlu olumsuz cevap yok. Başkalarına bir hemen gerekli izinler veriliyor. ... Bu mu dur ileri demokrasi, devlet yönetimi, ... Devletin kurumlarında çaycısından tutun müdürüne kadar el altından haraç verilmediği takdirde hiç bir iş uygulanmıyor.....
Mübarekler
dar gelirlileri kıra öder gibi ev sahibi edeceğiz dediler!
Konut politikaları ile kendi çevrelerini dolar milyarderi yaptılar. Bankalar ve müteahhitler yararına çalıştılar.
AKP döneminde bırakın ev sahibi olmağı, normal fiyatta kiralık ev bulunmaz oldu. Halkın konut ihtiyacını karşılama yerine, devlet tarafından sağlanan teşviklerle normal vatandaşın alamayacağı konutlar, lüks villalar, oteller rezidanslar yapılıp yabancılara satmakla övünmeğe başladılar Allahsızlar kendi vatandaşlarına başını sokacak konut sağlayamazken, tutup parası bol olan yabancılara, petrol zengini Araplara arsaları, yapılan evleri, rezidansları, otelleri, alışveriş merkezlerini satıp hava atıyorlar.
Diğer bir tescilli geri zekâlılık ise ülkede üretime dayalı iş yeri açacaklarına neredeyse her semte bir alışveriş merkezi acıyorlar. İşin kötüsü bu alışveriş merkezlerinde bulunan dükkan, mağaza, gazino, v.b. mekanların çoğu yabancı kökenli, yabancı sermayeli, ülkenin haracını kesiyorlar. Vatandaşların kredi kartları ve tüketici kredileri ile köleleştiriyorlar. …
Konut politikaları ile kendi çevrelerini dolar milyarderi yaptılar. Bankalar ve müteahhitler yararına çalıştılar.
AKP döneminde bırakın ev sahibi olmağı, normal fiyatta kiralık ev bulunmaz oldu. Halkın konut ihtiyacını karşılama yerine, devlet tarafından sağlanan teşviklerle normal vatandaşın alamayacağı konutlar, lüks villalar, oteller rezidanslar yapılıp yabancılara satmakla övünmeğe başladılar Allahsızlar kendi vatandaşlarına başını sokacak konut sağlayamazken, tutup parası bol olan yabancılara, petrol zengini Araplara arsaları, yapılan evleri, rezidansları, otelleri, alışveriş merkezlerini satıp hava atıyorlar.
Diğer bir tescilli geri zekâlılık ise ülkede üretime dayalı iş yeri açacaklarına neredeyse her semte bir alışveriş merkezi acıyorlar. İşin kötüsü bu alışveriş merkezlerinde bulunan dükkan, mağaza, gazino, v.b. mekanların çoğu yabancı kökenli, yabancı sermayeli, ülkenin haracını kesiyorlar. Vatandaşların kredi kartları ve tüketici kredileri ile köleleştiriyorlar. …
Üniversitelerde
personel açığı varken, Emniyete yüzbinlerce polis kadrosu veriyorlar.
Devletin masrafları ve savurgan harcamaları nedeniyle Türkiye yakın gelecekte çok büyük ekonomik sorunlara karşı karşıya kalacaktır, ağır vergi harçlar kaçınılmaz olacaktır.
AKP birikimleri geliştireceği değerlendireceği yerde miras yedi gibi sattı yedi bitirdi. En son ülkeyi parselleyip yabancılara satmağa başlanmıştır. Güney Doğuda devletin otoritesi yok, PKK yol kesip kimlik kontrolü yapıyor, bugün değilse yarın Türkiye üzerinde Kürdistan devletini ilan edecekler…..
Devletin masrafları ve savurgan harcamaları nedeniyle Türkiye yakın gelecekte çok büyük ekonomik sorunlara karşı karşıya kalacaktır, ağır vergi harçlar kaçınılmaz olacaktır.
AKP birikimleri geliştireceği değerlendireceği yerde miras yedi gibi sattı yedi bitirdi. En son ülkeyi parselleyip yabancılara satmağa başlanmıştır. Güney Doğuda devletin otoritesi yok, PKK yol kesip kimlik kontrolü yapıyor, bugün değilse yarın Türkiye üzerinde Kürdistan devletini ilan edecekler…..
Bu gibi
örnekler, gerçekler dikkatte alınmadan kendilerini Türkiye için vazgeçilmez sanmaları
ve kendi yalanlarına halkı vatandaşı da zorla inandırmağa çalışmalarına, pes diyorum….
Türkiye’de bu gibi, hükümetin hoşuna gitmeyen konuların da tarafsız, korkusuz tartışılması her kesin, hükümetinde, ülkenin de yararınadır. Bizler nerde hata, neyi ihmal ettik yerine, güzel hitaplarla, laflara devlet gemisi yürümüyor. AKP ile Türkiye altından kalkamayacak kararlar almıştır, ağır yönetim hataları yapılmıştır…
Türkiye’de bu gibi, hükümetin hoşuna gitmeyen konuların da tarafsız, korkusuz tartışılması her kesin, hükümetinde, ülkenin de yararınadır. Bizler nerde hata, neyi ihmal ettik yerine, güzel hitaplarla, laflara devlet gemisi yürümüyor. AKP ile Türkiye altından kalkamayacak kararlar almıştır, ağır yönetim hataları yapılmıştır…
İşte bu
nedenlerle halk gezi parkı gösterileri ve tencere tava havasını başlatmıştır.
Olaylar birileri tarafından tezgâhlanmamıştır memnuniyetsizlikten kaynaklanan
bir , tepki şeklinde gelişmiştir.
Masum gezi parkı gösterileri, muhtemelen AKP nin görüntüsüne daha fazla zarar vermemesi için AKP nin kara servisleri tarafından sabote edilmiştir, marjinalleştirilmiştir olasılığı bulunmaktadır. Polislerin yanında vahşet operasyonlarına katılan eli sopalı AKP fedailer bunun bir ispatıdır. Emniyet, polis gücü gezi parkı eylemlerindeki uygulamaları ile çoğunluk vatandaşın saygınlığını, güvenini kaybetmişti, nefretini kazanmıştır. Devletin polisi görüntüsü yerine, AKP nin gestapo tipi polisi görüntüsünü vermiştir. (Yeni anayasa düzenlemelerinde, devletin kurumlarına özerklik tanınmalıdır, yani devlet içinde devlet olmayacak şekilde, siyasilerine pisliği bu kurumlara bulaşmayacak şekilde yasalarca acık seçik belirlenmelidir. Her kurum kendi yönetimi yasalarca (siyasetçi dışı) belirlemelidir.
Masum gezi parkı gösterileri, muhtemelen AKP nin görüntüsüne daha fazla zarar vermemesi için AKP nin kara servisleri tarafından sabote edilmiştir, marjinalleştirilmiştir olasılığı bulunmaktadır. Polislerin yanında vahşet operasyonlarına katılan eli sopalı AKP fedailer bunun bir ispatıdır. Emniyet, polis gücü gezi parkı eylemlerindeki uygulamaları ile çoğunluk vatandaşın saygınlığını, güvenini kaybetmişti, nefretini kazanmıştır. Devletin polisi görüntüsü yerine, AKP nin gestapo tipi polisi görüntüsünü vermiştir. (Yeni anayasa düzenlemelerinde, devletin kurumlarına özerklik tanınmalıdır, yani devlet içinde devlet olmayacak şekilde, siyasilerine pisliği bu kurumlara bulaşmayacak şekilde yasalarca acık seçik belirlenmelidir. Her kurum kendi yönetimi yasalarca (siyasetçi dışı) belirlemelidir.
……………………………………..
İzninizle konu ile ilgili bir benzetmeyle devam eğitmek istiyorum:
Hitleri bilenler çoktur, fakat iktidara
nasıl geldiğini ve neler yaptığını bilenler çok azdır:
-
Hitlerde
Tayyip gibi ülkede süren yolsuzluk ve ekonomik sıkıntılar, işsizlik nedeniyle
bir umut olarak vatandaşların oylarını alarak iktidara gelmişti.
-
İktidara
gelir gelmez yaptıkların başında anayasada kendi iktidarını sağlamlaştıracak
düzenlemeler gitmişti.
-
Devleti
kendine yakın insanlarla tamamen ele geçirmişti.
-
Okul
cağındaki gençlerin beyinlerini yıkayarak ilerisi için kendine bağlamıştı.
-
İşsizleri
boğaz tokluğuna çalıştırarak ipsizliği önledi görüntüsü vermişti.
-
Askerleri
halk gözünde itibarsızlaştırarak onların yaptırım gücünü, olası askeri
darbeleri ortadan kaldırmıştı.
-
Ülkedeki
tüm olumsuzlukları yabancılara ve ülke içindeki Yahudilere yükleyerek halkın
motivasyonu yönlendirmişti.
-
Ülkede
despot rejim muhafızları yanı bilinen gestapo polisiye birimleri ile korkuya
dayalı iktidar sürdürmüştü.
-
Muhalifleri
ortadan kaldırarak, kimilerini düzmece
suçlarla yargılayarak toplumda güçlerini sıfırlamıştı.
-
İktidarı
boyunca süregelen ekonomik sorunlar devam etmişti, siyası yalnızlığını ve
başarısızlığını komşu ülkelerde toprak
ve idari hak iddia ederek, onların iç işlerine karışarak telafi etmeğe başlamıştı.
-
Danışmanlarının
ve çevresinin gaz pompalaması neticesinde kısa sürede bir çok cephede savaşa
girerek kendi sonunu hazırlamıştı
-
ve
Dünya tarihinde bir ilk olarak milyonlarca insanın ölümüne, sefalet yokluk
çekmelerine, mağdur olmalarına neden olmuştu
-
Dengesiz,
sorunlu, inatçı, her şeyi bilen ve her şeye kendi karar veren, kendinden
başkasına güvenmeyen asosyal bir
diktatör olarak, kendi hayatına intihar ederek kıymıştı.
Türkiye’ de gelişmeleri değerlendirin, benzerliği, paralelliği sizde görün...
Kısaca. 21. Yüzyılda Türkiye Anayasa
değişikliği ile getirilmek istenen tek edam baskı rejimini ve çağ dışı polis
devleti , veya din devleti gibi kaygı, vahşet
verici olumsuz gelişmeleri hak etmiyor. Dün söylediği ile
bugün söylediği ve yaptığı uymayan ve zıt olan, maksatlı yalan ve iftiralara sarılan sorunlu ve başarısız
dışarıdan pompalanan bir lideri, sorunlu, kibirli tehlikeli bir başkanı Türkiye hak etmiyor. (Türkiye'de kan gövdeyi götürüyor, kibirli, kendini beğenmiş çok büyük adam hiç olmamış gibi yurt dışına çıkıyor. Kendisine ait beyinleri yıkanmış, gözleri dönmüş özel polis muhafızları önlerine çıkan vatandaşların beyinlerini dağıtıyorlar, gözlerini çıkartıyorlar, genç insanları öldürüyorlar, çivili sopalarla ölesiye vuruyorlar, on binlerce kişiyi hastanelik ediyorlar, şuursuzca çevreyi evleri, mekanları gazlayıp terör estiriyorlar. Tüm bunlar olmuyormuş gibi karşıt mitinglerle gövde gösterisinde bulunulması, herkese meydan okuması, tehditler savurması bırakın bir lidere, başkana; sağlıklı ve Müslüman bir insanla bağdaşmayan bir tutumdur. )Türkiye'de bu saatten sonra hiç bir şey olmamış gibi davranılamaz. Türkiye için iki seçenek vardır: Türkiye tamamen sağ, sol çatışmalarına benzer bir bölünmeye kaosa sokulmadan başkanın istifa edip olaylar la ilgi olarak ölümlerin yargılanmaların, vahşetin sorgulanması. AKP de seçimlere kadar devlet yönetimini çok daha iyi yönetebilecek değerli insanlar mevcuttur. 2. Seçenek ise bağımsız bilim adamlarından ve saygın işverenlerden v.b. oluşan teknokrat bir geçici hükümetin kurulması bu hükümetin çağdaş bir anayasası hazırlayıp secime Türkiye'ye getirmesi. Sayın Tayyip Erdoğan Bey bu olaylardan sonra yurt içinde ve yurtdışında saygınlığını ve güvenirliğini kaybetmiştir, ülkeye yararlı olamaz.
21. YÜZYILDA TÜRKİYE ULUSLARARASI
UZMANLARDAN OLUŞAN VE ÖNYARGISIZ, BAĞIMSIZ BİLİM ADAMLARINDAN OLUŞAN GENİŞ BİR
ÇALIŞMA GURUBU İLE MEVCUT ANAYASANIN DEĞERLENDİRİLEREK AKSAK KEYFİYETE İMKÂN
VERMEYEN VE KENDİ KENDİNİ KONTROL EDEN, OLASI SUİİSTİMALLERİ DEVRE DIŞI
BIRAKAN, GÜÇ VE YETKİLERİ VE SORUMLULUKLARI BELİRLEYEN ACIK VE SEÇİK BİR
ANAYASANIN ORTAYA KONULMASI GEREKİYOR. Hükümetin kendince hazırlattığı ve halka
kabul ettireceği anayasa; Türkiye’nin Anayasası olmamalıdır, kabul
edilmemelidir. Keşke Tayyip Erdoğan Başkanlığında hükümet Türkiye için gerekli
Anayasa düzenlemesini Önyargısız, bağımsız uluslararası bir ekipten oluşan
uzman bilim adamlarına anayasa taslağını hazırlatsaydı daha sonra üzerinde
çalışılsaydı. Bu diğer İslam ülkeleri içinde faydalı bir örnek olabilirdi.
…………………………
AKP ve Tayyip başkanlığında Türkiye’de bundan sonra sonra demokratik
seçimlerden bahsedilemez, Nedenleri:
DEVLETİN NİMETLERİNDEN İHYA OLANLAR,
KOLAY KOLAY İKTİDARI BIRAKMAZLAR, HER KILIĞA GİREREK, HER İMKÂNI KULLANARAK,
YASA DIŞI, AHLAK DIŞI ÇARELERE SARILARAK, ÇIKARLARINA UYGUN MEVCUT DÜZENİN
DEVAM ETMESİ İÇİN ÖLESİYE ÇALIŞACAKLARDIR.
- İktidarları boyunca yüz bin olan polis gücünü üç yüz
binlere çıkartanlar, eğitim sistemini, üniversiteleri ele geçirenler, devletin
diğer kurumlarına kendi yandaşlarını aşırı doldurtanlar oy potansiyelini
sağlama almışlardır.
- Adaleti ele geçiren, kendine bağlı hâkim, savcı ve
avukatlarla istediği hükmü verdiren bir hükümetin her türlü secim hilelerine
sahiptir!
- Diyaneti ve bölge imamlarını cami hocalarını, imam
hatiplileri secim zamanı devreye sokarak Allah adını kullanarak özellikler
taşrada yüksek oy potansiyeli garantilemiş sayılır.
- Seçim arifesinde bulgur, makarna, buzdolabı v.b.
dağıtan Devlet kapısında iş vaat eden bir hükümetin oy toplama şansı çok
daha yüksektir.
- AKP diğer becerileri ile kolay kolay Türkiye’de
iktidardan gitmez, tam aksine her dönem oy potansiyelini artırır,
- Arkasındaki işveren baronlar medyası ve cemaatler medyaları ve tetikçi yazar çizer yorumcuları ile de seçim korkusu yoktur, tam aksine oylarını % 60 kadar rahatlıkla artırır.
- Arkasındaki işveren baronlar medyası ve cemaatler medyaları ve tetikçi yazar çizer yorumcuları ile de seçim korkusu yoktur, tam aksine oylarını % 60 kadar rahatlıkla artırır.
- Gezi parkı direnişi, tencere tava, hepsi hava
eylemleri ona vız gelir.
- Türkiye’ de çoğunluk iş, ekmek derdinden başka
düşüncesi olmayan bir halkla ve pasif, bilgisiz, korkak, eylemsiz bir muhalefet
partileri ile Türkiye de bir şeylerin olumlu değişmesini beklemek
saflık olur.
- Demokrasi zengin bir kültürdür.
saflık olur.
- Demokrasi zengin bir kültürdür.
……………………………………………
Hala, 10 gündür MUHALEFET LİDERLERİ NE DİYORLAR;
…..Gençler
bizim gençlerimiz, bizim çocuklarımız bizim geleceğimiz. Onların haklı eylemlerinin
yanında kapı gibi CHP duracaktır…. CHP Kılıçdaroglu
…Türk gençliğini sana çiğnetmeyiz, ezdirmeyiz Ve son günlerin modasıyla
yedirtmeyiz sayın Başbakan" dedi. MHP, Bahçeli
Mübarekler, haberleri izlemiyorlar mı ? Aşağıda derlenen fotoğraflara
baksınlar en azından;
Tayyip'in polisi gayrı
resmi muhafızları; masum iyi niyetli saf gençleri ezdiler, analarını
kan ağlattılar!
-
Gençlerden dayaktan işkenceden
çivili sopa ve coplardan kemikleri kırılanlar, etleri morartınlar oldu,
-
Atılan gaz bombalarından beyinleri
dağılanlar, gözleri çıkanlar oldu
-
Polisin ve ayibin özel muhafızlarından,
gurur duyduğu gençlerin, diğer yaşıtlarına Allah adına uyguladıkları dayaktan,
işkenceden Türkiye genelinde
binlerce revirlik oldu, onlarca genç yoğun bakıma kaldırılanlar oldu,
ölenler sayısı artıyorken hükümetin ve diğer yetkililerin hiçbir şey olmamış
gibi davranması sorumsuzluktur ve görevi suiistimaldir.
-
Twitter atanlar dahi tutuklanıp terörist,
ergenekoncular, 28 Şubat darbecileri diye damgalatılanlar oldu, …
bu vahşet olayları olurken muhalefet ve
liderleri neredeydiler, bu gençleri neden savunmadılar, gençlere vahşet
uygulayanlardan neden hesap sorma becerisini ve cesaretini sormadılar neden
meydanlarda onların yanında dokunulmazlık hakkını kullanarak bulunmadılar…..
İleri demokrasiyi getirdik diye
övünenler, demokratik gösteri haklarını kullananlara uyguladıkları vahşet
nedeniyle neden yargı gerekeni yapmıyordur. bu mudur demokrasi kültürü ve
ahlakı ve insan sevgisi....
Bence muhalefet liderlerinin de ülke
yararına yapabilecekleri, faydalı eylem istifa etmelerdir.
İktidara, büyük çapa sarf edilerek, riske girerek, vatandaşa sahip
çıkılarak, hak edilerek kazanılır. Askerleri
kullanıp, medya patronlarına imtiyazlar tanıyıp iktidara gelme devirleri
artık geride kalmıştır! CHP' nın bunu anlaması gerekiyor.
Sadece muhalefet değil devletin ilgili kurumları, üniversiteler, sivil
toplum örgütleri de sessiz korkak ve beceriksiz kalmamalıydılar…
Üniversitemden, meslektaşlarımdan en az bir bildiri ile olayları tarafsız
kınamasını arzu ederdim. (Bazı meslektaşlarım beni bir şekilde tenkit
edeceklerdir; üniversiteler eğitim ve arge faaliyetlerine odaklanmalıdırlar,
siyasette burunlarını sokmamalıdırlar diye v.b.. Bırakın bir hoca olarak normal
bir insan olarak bu üzücü olaylar sizleri etkiliyor, üzüyor, dikkatleri
dağıtıyor, etkisizliğinizle kendi
kendinizi sorguluyorsunuz, ayıplıyorsununuz. Kendinizi çalışmalarınıza
veremiyorsunuz. Ülkede yoksulluk, sefalet, vahşet sürerken kaliteli eğiteme ve
gelecekten ben şaşarım! Olaylar öğrencileri, gençleri daha fazla etkilemiştir.
Evimde üniversiteye yeni başlayan 18 yaşında bir delikanlı olaylardan o kadar
etkilendi ki haberleri izlemekten Moralı bozuldu, bazı sorularına cevap
vermekte zorlandım. Pazartesi sınavı vardı , olaylar nedeniyle çalışamadan
sınava girdi, haliyle düşük not aldı. Bu acıdan baktığımda bazı üniversitelerde
sınavların iptalini doğru karşıladım. Bu karar eylemlere katılmaya teşvikle
hiçbir ilgisi yoktur, başbakan bu konuda da danışmanları tarafından yanlış
bilgilendirilmiştir.
Son söz;
DEVLET YÖNETİMİ GÖSTERİCİLERE
EYLEMCİLERE VERYANSIN ETMEDEN EVVEL, SUCU DİŞ GÜÇLERE YÜKLEMEDEN EVVEL
KENDİLERİ MEVCUT YASA VE YÖNETMELİKLERE SAYGILI OLMASINI BİLMELİDİRLER. HALKIN
TEPKİSİNİ DEĞERLENDİRMELİDİRLER. VAHŞET
UYGULAYARAK KORKU YAYARAK HİÇBİR YERE VARILMAZ. Eylemciler suçlanmadan evvel devlet devletliğini bilmelidir. Tek adam, diktatör rejimlerinde devlet en büyük teröristtir.
Aşağıdaki Linki tıklayın, eski AKP bakan
ve kurucularından Sayın A. Şener ‘in Gezi parkı ile iddiaları özellikle başkan hakkında iddiaları ciddi ve düşündürücü
buluyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=uj4DHGYcQ1w
Sayın Müjdat Gezen' in korkusuz yorumları da ilgi çekicidir.
Sayın Müjdat Gezen' in korkusuz yorumları da ilgi çekicidir.
DrHussu izmir, 12.06.2013
0 yorum: