Seçmenlerin oylarına
sahip çıkamayan hükümet ve muhalefet devlet yönetiminde yetki hakkına sahip
olmamalıdırlar! Demokratik kültürü
gelişmiş ve yerleşmiş ülkelerde geçerli bir kuraldır.
Aslında çok basit tedbirlerle, biraz ciddiyet gösterilerek secim
sahtekârlıklarının manipülasyonların önüne rahatlıkla geçilebilirdi. Örneğin, oy kullanma
sırasında ve oyların sayımında ve secim sonuçlarının belgelendirilmesinden
partili üyeler sandık başında görev alsalardı, gönüllü partililer oy sayımında sandık önünde bulunsalardı
bir çok secim suiistimallerine, oy manipülasyonların önüne geçebilirlerdi.
Bu yerel seçimlerinde bir çok meslektaşımın aksine ben sandık
kurul başkanlığı görevi aldım! Bazı meslektaşlarım bu girişimimi pek
beğenmeseler de, kendileri bu gibi görevlerden uzak kalsalarda ben bu görevi
önemsedim ve bizim gibilerin bu gibi 5 sende bir tekrarlanan görevlerde daha
fazla yer almaları gereğini vurguluyorum. Bu suretle seçimle ilgili bir çok olumsuzlukların önüne geçilmiş
olur. Bakın, sandık başında oyların sayılması sırasında partili üyeleri,
devletin görevlileri bulunup oyların okunarak
ve gösterilerek sayılmasında ve çıkan neticelerin sonuçlarını içeren resmi
belgelerinden evraklardan birer nüsha alsalardı; seçim sonrası yaşanan suiistimaller
de, tahribatlarda yaşanmazdı.
Sandık kurulunda görevim sırasında edindiğim izlenimlerden diğer
biri; seçimlerde oy dağılımın manipülasyonların sandıktan sonra neticelerin
merkezde internette geçirilmesi sırasında orada yaşanan kaos ortamında rahatlıkla
gerçekleşebilir görüşündeyim. Secim sisteminde en yazıf ve suiistimallere acık halka burasıdır. Örneğin; bilgisayardaki kişi yada kişiler kendilerine
verilen oyların dağılımını istedikleri gibi dağıtabilme imkanına sahipler. Oyları internette geçirirlerken ben
ekranı göremiyorum, kontrol edemiyorum. (Güvenmek iyidir ve edilen yemine rağmen kontrol
etmek çok daha iyidir!) Ve merkezde o
karmaşa içeresinde oy çuvallarına da müdahale etme imkanları bulunmaktadır. ..............
Oy verme işlemi saat 17.00 sona erdikten sonra, 3 saat içerisinde
sandıktan çıkan her oyu okuyarak ve gösterek diğer görevli arkadaşların
sayesinde saydık. Ve gerekli evrakları düzenleyerek, isteyene imzalı kaşeli birer nüsha
verdik. Oyların hızlı ve sürekli sayımı sırasında gözden kaçan geçersiz yada
karıştırılan oylar hemen orada bulunanlar tarafından anında uyarılmıştır. Oyların sayımını ve gerekli evrakları
hazırlayarak ve sonuçlardan bir nüshasını okulun giriş kapısına astıktan sonra
saat 20.30 dan, ta saat 23.00 kadar polislerin bulunduğu bir otobüsle
ve her sandık tan üçer kişinin katılımı ile oy çuvalları ve evraklar merkeze
taşınmamızı bekledik. YSK nın oy toplama, teslim merkezi ise ana baba günü, çok kalabalık ve
bir karmaşa içeresinde buldum. Orada sırada itiş kakış bir süre bekletildik.
Sabahın erken saatlerinde 6.00 kalkıp 6.40 sandık başında hazır bulundum, gece de 00.20, yarıma doğru eve döndüm. Değer mi! Bence değer, her şey para değildir, ülkede bazı işlemlerin uygulamaların sağlıklı dürüstçe yapılmasında bizlerinde katkısı olmalıdır. Seçimlere katılan her parti, her vatandaşın oyu benim için değerliydi, tek bir oyunun dahi kaybolmamasına kuruldaki AKP li, ve CHP li, MHP li arkadaşlarla uyum içeresinde özen gösterdik. Hasta yatağından kalkıp oy vermek için gelen vatandaşın oyu benim için değerlidir, oyunu korumak benim görevim yanında Allah Adına da sevap ve insanlık gereği olduğu inancındayım.,
Okuma yazması olmayanların, diploma üstüne diplomaları bulunmayan, yoksul vatandaşların oyu ile bizim zengin oyumuz bir olmamalıdır diye saçmalayan diplomalı kara cahillerin hor gördüğü, aşağıladığı bir çok vatandaşımız, yaşlısı, genci, erkeği, kadını AKP-, s, CHP-si, MHP.si BDP-s, ve diğerleri oylarını verirlerken, imzayı attıktan sonra vatana, millete ülkeye, devlete hayırlı olsun temennilerinde bulunmaları beni duygulandırmıştır. Bunu yaşamak bile bu görev için değer ve artarda! Eli ayakları titreyen, altında sidik torbasını taşıyan, yürüyecek durumda olmayanlar, tekerlekli sandalye ile gelen, bir çok yaşlı hasta seçmenimiz 93 yaşındaki ninemiz ve işini gücünü bırakıp oy sandığına gelen sağlıklı insanlarımız, sandık başına ta sabahın erken saatlerinden itibaren oy vermek için sırada bekliyorlar. Oylarını sandığa atarkan kimileri de imzayı attıktan sonra ayrılırken vatana millete hayırlı olsun temennilerinde ve dualarında bulunuyorlar. Bir çoklarımızın gözünden kaçan bu güzel manzara benim Türkiye’nin geleceği konusundaki olumlu görüşlerimi pekleştirmektedir.
Yerel seçimlerde vatandaş secimi çok akıllıca, her kesime mesaj verecek şekilde yapmıştır. Bunun tartışmasını başka bir güne bırakıyorum. Ben gibi bir çoklarımız seçimlerin sonucunu çok önceden öngörmüştür. Seçimlerden çok önceki bir kaç yazımda da beklenilen secim sonuçlarını dile getirmiştim, yani sürpriz yaşanmamıştır!
Ben oyumu secim bölgesi dışında görevli bulunduğum için sadece büyükşehir belediye adayları için değerlendirdim ve CHP ‘ ye oyumu verdim. (AKP nin İzmir’i alamayacağı, alırsa sürpriz olacağını ve İzmir’in aşırı oy almadan CHP' de kalmasında yararlı olacağı düşündeşiyle CHP yi seçtim. AKP li Binali Yıldırıma oyumu veremediğim için de üzüldüm. İzmir’e büyük hizmetleri, eserleri olurdu, İzmir bir çok alanda gelişir ve zenginleşirdi bu potansiyel hükümet destekli Binali Yıldırımda mevcuttu. Fakat aileden başka birisi Binali Yıldırıma oyunu vermiştir. İzmir seçmeni İlk evvel ülke yarına ve İzmir’e hizmet verecek kişileri partisine bakmaksızın oy verdiğini bir çoklarımız biliyordur.
(Kimseye diyet borcum yoktur, kimseden de beklentim bulunmuyor, bu nedenle oyumu kime verdiğimi söylemekten çekinmiyorum. Uzun bir süredir İzmir'de yaşıyorum. İzmir hak edilmediği şekilde yönetiliyor. İzmir uzun senelerden beri hala lağım kokuyor, Sıcak yaz günlerinde denizden yayılan b. kokusu ile nefes alınamıyor, evlerin kapıları, pencereleri kapalı tutuluyor. Arabaları park edecek yer bulunamıyor, İnsan sağlığı ve temiz çevre ve enerji tasarrufu için bisiklet yolları İzmir'de değerlendirilmemiştir. İzmir sanayisi geliştirilmemiştir. İzmir'e has yurt içinde ve yurt dışında rekabet edebilir marka olabilecek sanayi üretimi, hizmet kolları, teknoloji ön plana çıkamamıştır. Çarpık yapılaşma, gecekondu mahalleleri modernize edilememiştir. Raylı sisteme rağmen hale trafik ulaşım sorunları bertaraf edilememiştir. Raylı sistem ulaşımının yeni olmasına rağmen bazen akıl alamaz uygulamalarla karşı karşıya kalınıyor, İzmir'e yakışır çöp toplama sistemi getirilememiştir. sokaklar pis çöp bidonlarından ve onlardan yayılan leş kokularından geçilmiyor, Belediyelerdeki yolsuzluk dedikoduları hala devam ediyor....... )
…..
Yerel seçimlerdeki sonuçları bir çoklarımız tarafından önceden tahmin edilmiştir, sürpriz değildir.
Seçmenleri, vatandaşları suçlamadan, aşağılamadan evvel muhalefet kendi muhasebesini yapmalıdır. Seçmenleri, vatandaşları suçlamadan, aşağılamadan evvel muhalefet ve bazı aydınlarımız kendi muhasebesini yapmalıdır. Halktan kopuk yaşayanların, halkı secim zamanında yada dara düştüklerinde hatırlayanların, halka politikalarını, projelerini anlatamayanların, halkı ikna edemeyenlerin, yeteri bilgilendirmeyenlerin halktan beklentileri olamaz, halın desteğini oyunu da kazanamzlar
Sabahın erken saatlerinde 6.00 kalkıp 6.40 sandık başında hazır bulundum, gece de 00.20, yarıma doğru eve döndüm. Değer mi! Bence değer, her şey para değildir, ülkede bazı işlemlerin uygulamaların sağlıklı dürüstçe yapılmasında bizlerinde katkısı olmalıdır. Seçimlere katılan her parti, her vatandaşın oyu benim için değerliydi, tek bir oyunun dahi kaybolmamasına kuruldaki AKP li, ve CHP li, MHP li arkadaşlarla uyum içeresinde özen gösterdik. Hasta yatağından kalkıp oy vermek için gelen vatandaşın oyu benim için değerlidir, oyunu korumak benim görevim yanında Allah Adına da sevap ve insanlık gereği olduğu inancındayım.,
Okuma yazması olmayanların, diploma üstüne diplomaları bulunmayan, yoksul vatandaşların oyu ile bizim zengin oyumuz bir olmamalıdır diye saçmalayan diplomalı kara cahillerin hor gördüğü, aşağıladığı bir çok vatandaşımız, yaşlısı, genci, erkeği, kadını AKP-, s, CHP-si, MHP.si BDP-s, ve diğerleri oylarını verirlerken, imzayı attıktan sonra vatana, millete ülkeye, devlete hayırlı olsun temennilerinde bulunmaları beni duygulandırmıştır. Bunu yaşamak bile bu görev için değer ve artarda! Eli ayakları titreyen, altında sidik torbasını taşıyan, yürüyecek durumda olmayanlar, tekerlekli sandalye ile gelen, bir çok yaşlı hasta seçmenimiz 93 yaşındaki ninemiz ve işini gücünü bırakıp oy sandığına gelen sağlıklı insanlarımız, sandık başına ta sabahın erken saatlerinden itibaren oy vermek için sırada bekliyorlar. Oylarını sandığa atarkan kimileri de imzayı attıktan sonra ayrılırken vatana millete hayırlı olsun temennilerinde ve dualarında bulunuyorlar. Bir çoklarımızın gözünden kaçan bu güzel manzara benim Türkiye’nin geleceği konusundaki olumlu görüşlerimi pekleştirmektedir.
Yerel seçimlerde vatandaş secimi çok akıllıca, her kesime mesaj verecek şekilde yapmıştır. Bunun tartışmasını başka bir güne bırakıyorum. Ben gibi bir çoklarımız seçimlerin sonucunu çok önceden öngörmüştür. Seçimlerden çok önceki bir kaç yazımda da beklenilen secim sonuçlarını dile getirmiştim, yani sürpriz yaşanmamıştır!
Ben oyumu secim bölgesi dışında görevli bulunduğum için sadece büyükşehir belediye adayları için değerlendirdim ve CHP ‘ ye oyumu verdim. (AKP nin İzmir’i alamayacağı, alırsa sürpriz olacağını ve İzmir’in aşırı oy almadan CHP' de kalmasında yararlı olacağı düşündeşiyle CHP yi seçtim. AKP li Binali Yıldırıma oyumu veremediğim için de üzüldüm. İzmir’e büyük hizmetleri, eserleri olurdu, İzmir bir çok alanda gelişir ve zenginleşirdi bu potansiyel hükümet destekli Binali Yıldırımda mevcuttu. Fakat aileden başka birisi Binali Yıldırıma oyunu vermiştir. İzmir seçmeni İlk evvel ülke yarına ve İzmir’e hizmet verecek kişileri partisine bakmaksızın oy verdiğini bir çoklarımız biliyordur.
(Kimseye diyet borcum yoktur, kimseden de beklentim bulunmuyor, bu nedenle oyumu kime verdiğimi söylemekten çekinmiyorum. Uzun bir süredir İzmir'de yaşıyorum. İzmir hak edilmediği şekilde yönetiliyor. İzmir uzun senelerden beri hala lağım kokuyor, Sıcak yaz günlerinde denizden yayılan b. kokusu ile nefes alınamıyor, evlerin kapıları, pencereleri kapalı tutuluyor. Arabaları park edecek yer bulunamıyor, İnsan sağlığı ve temiz çevre ve enerji tasarrufu için bisiklet yolları İzmir'de değerlendirilmemiştir. İzmir sanayisi geliştirilmemiştir. İzmir'e has yurt içinde ve yurt dışında rekabet edebilir marka olabilecek sanayi üretimi, hizmet kolları, teknoloji ön plana çıkamamıştır. Çarpık yapılaşma, gecekondu mahalleleri modernize edilememiştir. Raylı sisteme rağmen hale trafik ulaşım sorunları bertaraf edilememiştir. Raylı sistem ulaşımının yeni olmasına rağmen bazen akıl alamaz uygulamalarla karşı karşıya kalınıyor, İzmir'e yakışır çöp toplama sistemi getirilememiştir. sokaklar pis çöp bidonlarından ve onlardan yayılan leş kokularından geçilmiyor, Belediyelerdeki yolsuzluk dedikoduları hala devam ediyor....... )
…..
Kısaca:
Akademisyenlerin her beş senede tekrarlanan seçimlerde daha fazla gönüllü olarak görev almalarında yarar vardır, bu şekilde secim sahtekarlıkların üstesinden gelinebilir.
Partililer her sandık için mutlaka en az birer gönüllü kontrol amaçlı bulundurmaları gerekiyor.
Yüksek Seçim Kurulun, YSK nın ve Türkiye’de seçimlerin daha modern, şeffaf ve güvenli yapılması ve oyların hızlı bir şekilde belirlenmesi için gerekli önlemleri şimdiden düşünmelidir. Yaşanan olumsuzluklar aksaklıklar dikkate alınarak gerekli iyileştirmeler yapılmalıdır. Diğer taraftan Yüksek Secim Kurulunun, YSK nın secim kurallarını yeni baştan düzenlemesi gerekmektedir.
Gereksiz kargaşalar, vakit kaybı ve manipülasyonlar söz konusu olmaktadır. Örneğin sandık başkanı kurul üyelerin ve gönüllü partililerin gözetiminde kablosuz internet ile sandık başında oyların dağılımını güvenli bir şekilde bildirebilir diye düşünüyorum. Ve seçimlerde Sandık kurullarında Üniversiteli meslektaşlarımın daha fazla yer almasında yarar vardır. En azından öğretmenler seçimlerin düzeni ve kontrolü için görevlendirilmelidir.
Gereksiz kargaşalar, vakit kaybı ve manipülasyonlar söz konusu olmaktadır. Örneğin sandık başkanı kurul üyelerin ve gönüllü partililerin gözetiminde kablosuz internet ile sandık başında oyların dağılımını güvenli bir şekilde bildirebilir diye düşünüyorum. Ve seçimlerde Sandık kurullarında Üniversiteli meslektaşlarımın daha fazla yer almasında yarar vardır. En azından öğretmenler seçimlerin düzeni ve kontrolü için görevlendirilmelidir.
Secim yenilgilerini hazmedemeyen partililer, siyasiler, sorunu sandıklardaki sahte oylardan çok kendilerinde de aramalarında yarar vardır.
Vatandaşlara kızmakla, vatandaşlara hakaret etmekle, aşağılamakla secim yenilgileri bertaraf edilemez!
……………
Kişisel farklı görüşlerimiz, çıkarlarımız, isteklerimiz söz konusu olması normaldir, olmaması anormaldir, tehlikelidir. Bizleri birleştiren bu ülkenin, bu devletin bu vatanın, bu milletin çıkarlarıdır, bölünmez bütünlüğüdür, zengin ve güvenli bir geleceğidir.
Yerel seçimlerdeki sonuçları bir çoklarımız tarafından önceden tahmin edilmiştir, sürpriz değildir.
Seçmenleri, vatandaşları suçlamadan, aşağılamadan evvel muhalefet kendi muhasebesini yapmalıdır. Seçmenleri, vatandaşları suçlamadan, aşağılamadan evvel muhalefet ve bazı aydınlarımız kendi muhasebesini yapmalıdır. Halktan kopuk yaşayanların, halkı secim zamanında yada dara düştüklerinde hatırlayanların, halka politikalarını, projelerini anlatamayanların, halkı ikna edemeyenlerin, yeteri bilgilendirmeyenlerin halktan beklentileri olamaz, halın desteğini oyunu da kazanamzlar
0 yorum: