Devlet
yönetiminde siyasilerin görevi suiistimallerin, ehillsizliklerin hesabı, seçimlerde sandığa bırakılması, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bitirildiğinin bir
göstergesidir.
Devlet yönetimlerinde hükümetlerin, ağır
yolsuzlukların, görevi suiistimallerin, pisliklerinin, hırsızlıklarının, rüşvetlerin,
kaynağı ve vergileri bilinmeyen kısa sürede elde edilen servetlerin, ağır hataların,
ehliyetsizliklerin, sebep oldukları kaosların, cinayetlerin v.b.
olumsuzlukların hesabı sandıklara bırakılması, aklanma istemi ahmaklığın bir
göstergesidir. Secim sandıklarının yeri ayrıdır, mahkemelerin yeri ayrıdır.
Devlet
yönetiminde siyasilerin görevi suiistimallerin, ehillsizliklerin hesabı, seçimlerde sandığa bırakılması, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bitirildiğinin bir
göstergesidir.
Uzun bir süreden beri ve her gün kamuoyuna sızan farklı
görevi suiistimaller ve kaynağı belli olmayan servetler karşısında bir ülkede muhalefet lideri ülkenin başbakanına başçalan
diye hitap ediyorsa, o devletin, büyük meclisinin ve o halkın milletin yurt içinde ve yurtdışında
saygınlığı, güvenirliliği, ciddiyeti kalmaz.
kamuoyunu meşgul eden tapelerdeki olumsuz haberlerin ses kayıtlarının, sahte,
düzmece olduğu iddiası doğrulanmalıdır ve failleri tespit edilip bunların doğruluğuna
bakmadan kamuoyuna servis edenlerinde cezalandırılmaları
gerekiyor. Eğer tapelerde ses kayıtları orijinal ise o zaman da ilgili kişiler
bunun hesabını secim sonuçları beklenilmeden seçim sonuçlarına bakılmadan yargı
önünde hesap vermeleri ülkenin yararınadır.
Bence Muhalefet tapelerdeki ses kayıtları orijinalliğini
kamuoyuna güvenirli bir şekilde açıklaması gerekiyordu. Bu tapelerin gerçek oldukları ispatlandıktan
sonra Devletin ilgili kurumlarını harekete geçirmesi secim meydanlarında
tapeleri halka dinletmekten çok daha etkileyici olabilirdi.
(Günümüz teknolojik imkanları ile sahte tapeler düzenlemek ne
kadar olanaklı ise, tapelerdeki bu sahtekârlığı
ortaya çıkarmak içinde aynı teknolojik imkanlar da mevcuttur. En basiti;
ses kaydının zamana göre frekans ve genliğini
büyüterek, sesler arasında uyumsuzluğu, düzensiz
ekleme noktalarını tespit edebilirsiniz. Bunun içinde de Amerika'ya yada Avrupa’ya gitmege gerek
yoktur..Türkiye’de herhangi bir üniversitede de bu analizleri rahatlıkla
yapabilirsiniz, hatta bir ses stüdyosunda da ses histogramındaki düzensizliği, taklit
sesleri tespit edebilirsiniz)
Bunun üstesinden gelemeyen bir muhalefet ülkenin çetin
sorunları ile baş edemez. Bu tapeler karşı tarafta olsaydı, muhalefeti secim
meydanlarında konuşturmazlardı, parti yönetimini tutuklarlardı, hatta muhalefet
partilerini bile kapatırlardı. Eski
Muhalefet liderinin siyasi hayatını söndürmeleri bunun bir ispatıdır.
En son, Dışişleri bakanı, onun yardımcısı, torpilli
ikinci genel kurmay başkanı ve MİT müsteşarının hazır bulunduğu dört duvar
içinde kaos ve felaketler içinde boğuşan bitik komşu bir ülkeye haince savaş senaryo
konuşmalarının kamuoyuna sızdırılmasını
ben farklı bir acıdan değerlendirmek istiyorum:
- Konuşmaların ses kayıtlarını kamuoyunun
bilgisine sunanlar vatan haini diye lanetleneceğine, bu bir savaş ilanıdır,
cyber saldırıdır, diye beddua edileceğine bence hükümetin olası çöküşünü
engellmek ve çıkarlarının devamı uğruna Türkiye
yi acemice haince savaşa sokmak isteyenlere
hesap sorulamıyor. Bu mu demokrasi, bu mu büyük devlet, bu mu erdemli siyaset, bu
mu görevi sorumluluk, bu mu devlete, ülkeye, vatana bağlılık, bu mu adalet….
- Kirli siyasetin, siyasetçilerin,
bürokratların ve yakınlarının yolsuzlukların, rüşvetlerin, hırsızlıkların, kaynağı
ve vergisi belli olmayan kısa süredeki servetlerin, haince planların v.b.
ortaya çıkması ve halkın bunların ne olduklarını öğrenmeleri acısından tapelerdeki
ses kayıtlarının kamuoyuna servis edilmesi aslında devlet ve ülke acısından ben
olumlu buluyorum.
- Keşke kısa sürede teknoloji gelişse de
insanların özellikle siyasetçilerin beyinlerinin okunması mümkün olabilse!
-
İnterneti kapatmak hükümetin gücü
yetmez, ülke ekonomisi kısa sürede çöker. Twitter, Facebook, Youtube dahi Türkiye
de uzun süreli kapalı tutulamaz. (İnternette, Youtube, Facebook, Twitter de
Dünya genelinde bazı kuralların konulması insanlık için gerekli olduğunu savunanlardan
biriyim.) Türkiye’de internetteki bazı erişimlerin gelişigüzel, keyfi
kapatılması karşısında halkın suskun tepkisi kalmasını da vahim bir gelişme
olarak değerlendiriyorum.
-
Türkiye de eksik olan demokrasi
kültürüdür maalesef.
Bakın; yolsuzluk, nedeniyle hükümet üyeleri
istifa ediyor ya da ettiriliyorlarsa; hükümet üyelerini seçen ve onların
icraatından sorumlu hükümet başkanının da istifa etmesi, yargıya hesap vermesi
gerekiyor. Demokrasi kültürü gelişmiş
ülkelerde ve hukukun bulunduğu demokratik devletlerde geçerli olan bir
uygulamadır. Türkiye gibi ülkelerde ise;
hukuk ve çağdaş bir devlete yakışmayan uygulamalar söz konusu olur maalesef….
Türkiye de
süre gelen süre gelen devlet yönetimindeki olumsuzlukların sorumlusu hükümet
kadar, gerekeni yapmaktan aciz kalan muhalefettir. Mevcut muhalefet sürdükçe hükümet önümüzdeki
yerel ve genel seçimleri tekrar acık farkla kazanır….
Maalesef muhalefet
secim propagandalarında sönük kalmıştır, mevcut secim konjoktörünü kendi lehine
yeterli değerlendiremedi, aday belirlemelerde hatalar yapılmıştır. İzmir’i
kaybetme riski bulunmaktadır.
Muhalefet
mevcut hükümetin yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık, talan, kayırma, hortumlama gibi
yolsuzluklar adi suçlara ait görevi suiistimaller ve ihmallerde ve diğer
siyasi, yönetim olumsuz icraatlarını ekranlarda halka şikâyet etmekten, halka
dert yanmaktan ziyade asıl görevi bunlara karşın neler yaptığı, uygulamaları ve
elde ettiği neticelerdir. Yasal yollardan elde edemediği sonucu, karşı tarafın
anlayacağı dile ve yola başvurma cesaretini, riskini de alabilmelidir.
Gereğinde meclisten dışarıya çıkıp, halka gitmelidir, meydanları halkla
partililerle doldurmalıdır, halk kitlelerini organize edip karşı tarafa karşın
bir güç oluşturmalıdır. Yönetim keyfine göre ve kendi çıkarlarını ön plana
çıkarıp muhalefeti takmıyorsa, muhalefetten korkmuyorsa, yasaları çiğniyorsa;
muhalefette mevcut yönetimi takmamalıdır, ona karşın mücadelede korkmamalıdır,
partilileri ve halkı kazanarak, ikna ederek despot rejimin üzerine amansız
gitmelidir.
DEVLET
YÖNETİMLERİNDE ORTAYA ÇIKAN SİYASİ, EKONOMİK KAOSLARIN, DARBELERİN EN ÖNEMLİ
NEDENİ;
DEVLET
YÖNETİMİNDE SÖZ SAHİBİ OLANLARIN İHTİRASLARI VE EHLİYETSİZLİKLERİDİR; ÜLKENİN
ÇIKARLARINDAN ZİYADE KENDİ ÇIKARLARININ ÖN PLANA ÇIKMASINDANDIR
Allah Türkiye nin bizlerin yardımcısı olsun, Türkiye de çağdaş bir değişim çağdaş
bir anayasa ile sağlanmalıdır.
Demokrasilerde her şey sandık değildir. Adaletin,
hak ve hukukun, yasaların dikkate alınmadığı ülkelerde, devlet te yoktur, can
mal güvenliği ve gelecek, fırsat eşitliği de demokraside yoktur.
DrHusso
İzmir, 28.03.2014
·
Türkiye de secimler de büyük masraflar
yapılmaktadır, çevre ve gürültü, görüntü kirliliği, secim konvoyların trafik engelleri ve secim
kavgaları ayrı bir sorun. Parti secim
konvoylarına katılma için araç başına her tur için para verilmektedir!
·
Gecen Yaz Almanya da Bundestag seçimlerinde bulundum.
oradaki seçimlerle bizlerdeki seçimleri karşılattırdığımda dağlar kadar fark olduğunu
fark ediyorum. Secimler için harcanan para Türkiye de ihtiyacı olan yoksullara
veya hayır işlerinde veya belediye işlerinde kullanılmalıdır. Türkiye sokağa para
savuracak kadar zengin değildir. siyasiler ilk evvel sokağa savrulan bu
kaynakların tasarrufu ile işe başlamalıdırlar.
0 yorum: