sayın ……… …….. …….,
e-mail için teşekkürler. doçentlik sınavı ile sizin
de mağdur edilmenize üzüldüm. doçentlik sınavlarında kuruma ve jüri üyelerinin
akademik unvanlarına yakışmayan bu gibi haksızlıkların yapılmasına ve
buna karşın hak aramada fazla bir şeyin yapılamamasını üzücü
buluyorum. Benim yaptığım hatayı siz yapmayın, benim yaşadığım
mağduriyeti siz yaşamayın önerisinde bulunuyorum.
Bu gün keşke benim bilim dalındaki
Allahsızlara ve cağ dışı bulduğum doçentlik sınavı bürokrasine karşın
duracağıma, ahmak gibi adalete güvenip hak arayacağıma, Danıştay'da dava
açacağıma bilim dalını değiştirseydim, bazı arkadaşların yaptığı
gibi, diyorum. Bir dahaki başvuruya odaklanmanız yararlı
olur. ileride daimi kadroya geçtikten sonra yapılanların hesabını sorabilirsiniz.
Doçentlik sınavımda gemi inşaatla başladım, inadına
gemi inşaatı ile devam ettim. Allahsız jüri üyelerinden bir kaç tanesini
zamanında hastanelik etmediğime bugün hala pişmanım. Karşılarında
suratlarını dağıtacağıma, duvara yumruğumu vurarak hıncımı aldım. Sonuç Mu? - Sağ
elimde boksör kırığı! O gün ( ATK- yakın dövüşçü kimliğimle) bir kaç jüri üyesinin suratını dağıtıp hastanelik
etseydim, belki ilgilerin dikkatini
doçentlik sınavına çekebilirdim!!! Acı, fakat gerçek; benim
lanetli jüri üyelerinden bir çoğu hayır etmediler, genç yaşta hastalanıp yok
oldular!!! (Alma mazlumun ahını çıkar aheste, aheste. Boşuna denmemiştir)
Kısaca siz, siz olun; bugünün
Türkiye'sinde jüri üyelerinin üzerine fazla gitmeyin, unutun gitsin ve önümüzdeki
döneme odaklanın. Bakın, jüri üyelerinin doçentlik
sınavında çok güçlüler, sizi beklenmedik sorularla sözlü sınavda
yıpratırlar, ezerler, kimyanızı bozarlar ve bunlara karşın hiç bir şeyde
yapamazsınız. Ben bunu da yaşadım. Ve üniversitelerimizde her türlüsünü
bulabilirsiniz, kamu oyuna yansıyan haberler bunun ispatıdır. En
son doçentlik sınavında jüri üyeleri değişmeseydi ben bugün hala yardımcı
doçent olarak üniversiteden kovulmayı bekler olacaktım. Profesör akademik
unvanlı jüri gemi inşaatı jüri üyeleri her defasında ipe sapa gelmez keyfi
bahanelerle ta başvuru aşmasında eserlerim yetersiz, ilgisiz deyip
başarısız değerlendiriyorlar. bende her defasında itiraz edip hakkımı
aramak istedim, sonuç mu? koca bir hiç. daha sonra ülkede gemi inşaatı
fakülteleri çoğalınca birazda yök teki ilgilerin insafı ile yeni
jüri üyeleri listeye katıldı. bu jüri üyeleri aynı dosyadaki daha evvel ret
edilen yayınları oy birliği ile olumlu değerlendirdiler. eski malum fakülteden
olan jürı başkanlığındaki birinci sözlü sınav aşamasını hatırlamak istemiyorum......geberip gitti!
(Bakın beni bu üslubumla tenkit edecekler, ayıplayacaklar haliyle olacaktır,
fakat bana bu Allahsız jüri üyelerinin verdikleri manevi ve maddi
zarar çoğu kişi tarafından hayal bile edilemez. (Kim bilir! benim Almanya'daki öğrencilik
yıllarımda okul ve yaşam masrafları amacıyla yaptığım ve internette yayınladığım
müziklerimi, resimlerimi yakıştıramamış olmalılar?)
İTÜ, Gemi İnşaatından doçentlik sınavımda seçilen jüri üyeleri, daha bilim alanlarında yapılan araştırmalardan, yeniliklerden yürütülen projelerden, aktüel konulardan hiç haberdar olmadıkları anlaşılıyor, birbirleri ile uğraşmaktan dolayı. Bakın Almanya'da Hannover ve Hamburg Gemi İnşaat enstitüsünde derslerini aldığım ve bir süre çalıştığım dünyaca ünlü gemi Prof. Petershagen ve Prof. Keil akademik yaşamı boyunda gemilerde kaynak bağlantıların dayanım hesapları ve ömür analizleri (=Betriebsfestigkeit...) konularında projeler yürütmüş, dersler açmışlar. İleri zekalı jüri üyeleri benim bu konularda yaptığım çalışmaları, yayınlar gemi inşaatı ile ilgisi yoktur diye doçentlik sınavı başvurularımı 18 sene boyunca hep ret etmişlerdir. Daha sonraki , değişen jüri üyeleri aynı çalışmaları oy birliği ile kabul ediyorlar, sınava alıyorlar!!!!! Bu uygulamaya bu mağduriyet karşın ben hala yasal hesap soramıyorum, bu jüri üyelerinin uygulaması Allahsızlık değil de nedir?
Almanya'da iken, gelin Türkiye'nin yurtdışında yetişmiş sizler gibi elemanlara ihtiyacı var, biraz ülkeye de katkınız bulunsun deniliyordu. Hemen gelin üniversitede çalışmağa başlar, yurtdışında faaliyetlerinizi ortak projelerle sürdürürsünüz deniliyordu. Hala deniliyor, hatta geri dönüşler teşvik ediliyor. Her nedense gelenler biraz daha tecrübeli, fakat dışarıda işleri hazır olanlar da geldikleri gibi kaçıyorlar.
İTÜ, Gemi İnşaatından doçentlik sınavımda seçilen jüri üyeleri, daha bilim alanlarında yapılan araştırmalardan, yeniliklerden yürütülen projelerden, aktüel konulardan hiç haberdar olmadıkları anlaşılıyor, birbirleri ile uğraşmaktan dolayı. Bakın Almanya'da Hannover ve Hamburg Gemi İnşaat enstitüsünde derslerini aldığım ve bir süre çalıştığım dünyaca ünlü gemi Prof. Petershagen ve Prof. Keil akademik yaşamı boyunda gemilerde kaynak bağlantıların dayanım hesapları ve ömür analizleri (=Betriebsfestigkeit...) konularında projeler yürütmüş, dersler açmışlar. İleri zekalı jüri üyeleri benim bu konularda yaptığım çalışmaları, yayınlar gemi inşaatı ile ilgisi yoktur diye doçentlik sınavı başvurularımı 18 sene boyunca hep ret etmişlerdir. Daha sonraki , değişen jüri üyeleri aynı çalışmaları oy birliği ile kabul ediyorlar, sınava alıyorlar!!!!! Bu uygulamaya bu mağduriyet karşın ben hala yasal hesap soramıyorum, bu jüri üyelerinin uygulaması Allahsızlık değil de nedir?
Almanya'da iken, gelin Türkiye'nin yurtdışında yetişmiş sizler gibi elemanlara ihtiyacı var, biraz ülkeye de katkınız bulunsun deniliyordu. Hemen gelin üniversitede çalışmağa başlar, yurtdışında faaliyetlerinizi ortak projelerle sürdürürsünüz deniliyordu. Hala deniliyor, hatta geri dönüşler teşvik ediliyor. Her nedense gelenler biraz daha tecrübeli, fakat dışarıda işleri hazır olanlar da geldikleri gibi kaçıyorlar.
Şunu unutmayın sadece siz değilsiniz, bu konuda siz gibi
mağduriyete uğrayanlardan hala yazanlar, telefon açanlar çıkıyor.
size yapılan haksızlığı içinize sığdıramıyorsanız,
kişiliğinize yediremiyorsanız, ilgililere, belgeler ile durumunuzu bildirin. Kim bilir belki de jüri üyeleri kötü niyetli değillerdir, hata oluşmuş olabilir, belli bir süreden sonra hatanın düzeltilmesinde sorun yaşanıyor olabilir bir de bu acıdan bakarak moralinizi yüksek tutun.
Saygılar
izmir,16.3.2015
DrHusso
……………………………………………
Merhabalar Hocam,
……………………………………………
Bölümünden Yrd.Doç.Dr. ……………………………………………
. Hocam, sizin doçentlikle ilgili yaşamış olduğunuz sıkıntılı süreci web
sayfanızdan okudum ve azimle vermiş olduğunuz mücadelenizi takdirle
karşılıyorum ve sizi tebrik ediyorum...Aynı zamanda bu çetin mücadelenin size
engin bir tecrübe kazandırdığını okumuş olduğum yazılardan anlıyorum. Zira ben
de benzer bir mağduriyeti yaşıyorum şu günlerde. Affınıza sığınarak size bir
şey danışmak istiyorum.
…………………… döneminde doçentlik sınavına başvurdum, başvurduğum dönemde, sekiz
adet SCI ve SCI-exp uluslararası yayınım, beş adet diğer indekslere giren
uluslararası makalem, sekiz adet ulusal hakemli dergide makalem, sekiz adet
uluslararası ve sekiz adet ulusal kongre bildirim, bir tane kongre düzenleme
kurulu üyeliği, SCI ve SCI-exp dergilerde 11 adet makale hakemliği, bir yıl
süre ile YÖK doktora içi araştırma bursu ile Amerika Birleşik Devletleri
tecrübesi, sayısı 50'yi bulan atıflar, danışmanlığında iki adet yükseklisans
öğrencisi, lisans ve lisansüstü ders yürütücülüğü, bir adet yürütücü üç adet
yardımcı araştırıcı BAP projesi deneyimim bulunmakta idi.
Dosyama oldukça güveniyordum ama eser incelemesinin sonucu 2/5 başarısız
oldu. Raporlar gelmeden önce tek dezavantajımın Yrd.Doç.Dr. kadrosuna ççççççççç
ayında atanmış olmam olabileceğini ve …… ayında doktor ünvanı almış olduğumu
düşünmüştüm. Ama, durum öyle değilmiş. Raporlar geçen hafta elime ulaştığında
şok yaşadım..Olumsuz veren jürilerden ikisi, 2013 yılında basılan tek
isimli eserimin dergisinin SCI-SCIExp kapsamına girmediği ve 2014 yılında
düştüğünü belirtmeleridir. Bunu da derginin web sayfasından çıktı alarak
kendilerince kanıtlamışlardır. Ancak, dosyamı hazırlarken o yayınımın basıldığı
dergi sayısının indeks tarafınca tarandığını gösteren Web of Science sayfasının
çıktısını almıştım. Zaten SCI-SCIExp olmayan yayının Web of Science girmediğini
herkes bilir. Derginin hangi tarihte indeksten düştüğünü sormak için Thomson
Reuters'a yazdım. Onlarda bana bir gün sonra döndüler ve derginin 2014, Eylül
ayında düştüğünü yazdılar...Bunun üzerine telefonla defalarca ÜAK' a
ulaşmayı denedim ama başarılı olamadım. çünkü telefonlarını kesinlikle
açmıyorlar. Muhatap bulamıyorum..Yönetmelikten itiraz hakkım olup olmadığını
bulamadım. Hocam Sizin engin tecrübelerinize dayanarak bu durumda ne yapmam
gerekir bana ne tavsiye edersiniz..
Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim...
0 yorum: