HAİN
KALLEŞÇE SALDIRIDA HAYATINI KAYBEDEN VATANDAŞLARIMIZA, ALLAHTAN RAHMET
DİLİYORUM, YAKINLARININ, SEVENLERİNİN, BİZLERİN BAŞI SAĞ OLSUN DİYORUM. YARALI VATANDAŞLARIMIZA YÜCE
ALLAHTAN ACİL ŞİFALAR DİLİYORUM.
Dış destekli Büyük
Kürdistan uğruna Ülkemizi kaosa sokmak, Türkiye'ye zarar vermek için düzenlen
bu gibi hainlerin allahsızların eylemlerinde soğukkanlı davranılmalıdır,
paniğe, karamsarlığa, çaresizliğe de gerek yoktur. ( Hayat bu, iyisiyle ve
kötüsüyle öylede böylede yaşanılacaktır.) Hele birbirimize, devlet büyüklerine
lanet, bela okuma, hakaret etmek, sucu onda bunda aramak, ona buna saldırmak
yada bağırıp çağırmak, ağlamak yakarmak biz Türklere yakışmaz. Bu gibi
tepkilerle sadece hainleri, allahsızları daha da azdırırız ve sevinçten
memnuniyetten zevkten de deliye döndürürüz. Türkiye birlikteliğini koruduğu
sürece dünya üzerine çullansa, bana mısınız demez, direnir ve muzaffer çıkar.
Geçmişte atalarımızın, daha dün bizlerin
dedelerimizin Anadolu’da leş kargalarına ve içimizde barındırdığımız vatan
hainlerine, itlerine karşın yokluklar ve zorluklar altında verdikleri mucizevi
karşılık bunun güzel bir delilidir.
Her şeyden evvel
soğukkanlı davranılması ve hainlerin allahsızların izini bulmak için devlete yardımcı
olunmalıdır. Şüpheli her şahıs, her eylem hazırlığı devletin ilgili birimlerine
bildirilmesi asil bir vatandaşlık görevidir. Devlet hepimizin devletidir,
devletimize sahiplenmeliyiz, devlet varsa bizlerde var devlet yok olursa
bizlere yok olacağımızı unutmamalıyız. Hükümetin, bürokratların, görevlilerin
hatalarından, sorumsuzluklarından dolayı devlete küsmek bizlere yakışmaz.
Bu gibi haince kalleşçe
allahsızca terör eylemlerinin önceden yer zaman olarak belirlemesi, önlenmesi
tüm olanaklara rağmen rağmen imkânsızdır. Fakat Vatandaş olarak bizler devletin
güvenlik güçlerine yardımcı olduğumuz takdirde bu tür eylemlerin sayısını ve
etkisini azaltılabilir, bu tutumla da teröristlerin eylem ifa cesaretini
yıkabiliriz.. Devletin yönetiminden sorumluların da bu gibi terör eylemlerine
karşılık günümüzün teknolojik imkânlarından faydalanılması için gerekeni
yapmalılar. Makam uçaklarına, helikopterlere, makam lüks arabalarına,
rezidanslara, saraylara para kaynak bulan devlet yaşam alanlarının güvenli kontrolü,
izleme ve takipi için teknoloji kullanımı içinde para ayırmalıdır. Belli
sokakların, meydanların, metro giriş çıkışların kamaralı görüntülü tespitli
kontrolü kaçınılmaz olmaktadır. Belli yerlere giriş çıkışlar parmak avuç içi
izleri yada göz tespiti ile yapılmalıdır. Hatta tüm araçların otomobillerin
seyirleri GMS ile izlene bilinmelidir. (20 sene evvel Almanya’da bir televizyon
programında; tespit edilen banka soyguncuların, uyuşturucu tacirlerin uydudan
dahi adım adım takip edilerek yakalandıkları haberlerini izlemiştim. Hatta
benim şüpheli yabancı bir şahıs olarak, Almanya’da hangi gün hangi saate nerde
olduğumun, hangi sokaklardan geçtiğimin kimlerle görüştüğümün takip edildiğini
tesadüfen öğrenmiştim. Birkaç kez durdurulup kimlik sorgulamasına tabi oldum ve
ihbar üzerine bulunduğum yerde sokakta ne aradığım sorgulanmıştı. Sadece ben
değil şüpheli yabancıların benzerini yaşadıklarını biliyorum, Berlin’de aynı
enstitüde bulunduğumuz bir yabancı uyruklu gariban master öğrencisi de geç
vakitte okul çıkısında bahçede çalıştığım binanın bürosunun hemen yanı başında
bir terörist muamelesine tabi tutarak yere ıslak çamurlu zemine yatırmalarını,
yerde kelepçelenerek biraz da hırpalanılarak sabaha kadar nezarette
sorguladıklarını biliyorum! Yani bu tip güvenlik tedbirleri beğensek te
beğenmesek te her ciddi devlette olmazsa olmazdır!) En azından şehirlere giriş
çıkışlarda, belli mahallelerde, sokaklarda meydanlarda güvenlik tanı tarayıcı
kameraların konulması tabu olarak görülmemelidir. Ve teröristlere yataklık edenlere,
destek verenlere ağır cezalar uygulanmalıdır.
Terörle mücadelede
Türkiye’de büyük hatalar, ehilsizlikler yapılmaktadır, korkak davranılmaktadır.
Teröristlerin üst yönetici kadroları, kilit isimleri, başlar etkisiz hale
getirileceğine, zavallı masum, gariban ayaklarla, kandırılmış, beyinleri
yıkanmış masum gençlerle enerji harcanıyor!!! TERÖRLE MÜCADELEDE, TERÖRİSTLER
SANA ZARAR VERMEDEN VE VEYA SENİ DAGITMADAN, BİTİRMEDEN, YOK ETMEDEN, SEN TÜM
İMKANLARINI KULLANARAK TERÖRİSTLERE ACIMADAN, MERHAMET GÖSTERMEDEN SEN
TERÖRİSTLERİ YOK ET, BİTİR. (ABD ikiz kulelerin uçaklarla yıkımı ve diğer
saldırıların öcünü nasıl aldığını hatırlatmak istiyorum; Sorumlu başları
inlerinde infaz etmiştir, dolaylı da olsa destek verenleri bombalamışlardır.
neden?
En önemlisi terörden ve
teröristlerden devleti yönetenler korkuyorlar.! Bakmayın siz onların (Devleti
yönetmeğe kalkışanların) boş buldukları meydanlardaki ve ekranlardaki laf
kabadayılıklarına, atıp tutmalarına, meydan okumalarına, kükreyip ey ile
başlayan saçmalamalarına, tehditlerine bunlar sapına kadar korkaktırlar hatta
kendi gölgelerinden dahi ödleri patlayacak kadar korkaktırlar. Cesareti olan
haddini bilenler güçlüler, tehdit etmeden lafzanlık yapmadan gereğini yerine
getirirler, kimsenin ruhu duymadan….
Süleyman şah türbesinde Türkiye’ye yaşatılan
rezillik, korkaklıklarının en bariz ispatıdır. Yunanistan zerrocuların
ahmaklıklarından yararlanarak Türkiye’nin dibindeki adacıkları işgal ederek
sahiplendiler, fakat ey ile kükreyen tehditler savuranlardan ses seda yok. Bu
korkaklık bulaşıcı bir korkaklık olmalı ki, TSK’nın cicili biçili üniformalı
mensuplarına dahi bulaşmış, korkaklıklarını demokrasi, hak hukuk devleti ile
gizlemeğe çalışıyorlar. (Türkiye’de güvendikleri demokrasi, hak hukuk adalet
sistemi birçoğunun hayatını felç ettiğini ve ülkeyi felakete sürüklendiğini
görmüyorlar, hala bugün uygulanmayan adaletten,
demokrasiden, hak hukuktan saçmalıyorlar.) ……………..
Seçimlerden sonra ertesi
gün Türkiye'yi çok daha çetin, kötü günlerin, felaketlerin beklediğini
yazmıştım. Ve bunların teröre karşın en ufak başarı şansının olmadığını,
zerroculardan zerro cıkar! Yani sıfır
problemcilerden sıfır netice çıkar. Bunu yazmak için insanin ne uzman ne de
müneccim olmasına gerek yok, biraz mantıklı düşünmesi yeterlidir. Zerroculardan, zerrodan gayri ne beklenebilir
ki.
Dış destekli Büyük
Kürdistan Devleti için de Irak, Suriye'den sonra Türkiye, İran emperyalist
devletlerin büyük çıkarları uğruna harcanmak isteniliyor. Batılılara kapılarını
açan İran ve Ortadoğu çıkarlar uğruna harcanmak isteniliyor. Bence Suriye’den
sonra Türkiye’den önce kaos sırası Petrol ve enerji rezervleri ve dine dayalı
toplumsal zayıf bağları nedeniyle İran’a gelecektir. Kürtler İran’ın Şah
rejiminden, Bahtiyar rejimine daha sonra dine dayalı Mollalar rejimine geçiş
dönemlerinde ortaya çıkan siyasi kaostan yararlanarak umutlanmışlardı. Yurt içi
ve yurt dışı birçok eylemlerinde Mollalar bunların üzerine acımasız sert
gidince, başlarını yok edince, umutlarını başka fırsatlara sakladılar. Avrupa’nın
büyük şehirlerinde İran aleyhinde toplanıp gösteri slogan atmaktan korkar hale
getirildiler mollalar tarafından tabi ki! Türkiye, Irak, Suriye gibi ülkelere
çevirdiler, büyük başarılar elde etmeğe devam ediyorlar.
……………………..
DrHusso İzmir,18.2.2016
* Olası verdiğim rahatsızlıktan
ve yazı hatalarımdan dolayı sizlerin hoş görünüze sığınıyorum.
Saygılar
DrHusso
19.2.2016
*** Tamamda! Peki Türkiye'de yaşanan olumsuzluklardan, kötü
gidişattan Devlet yönetiminde varlıkları ve yoklukları belli olmayan
Muhalefetin CHP ve MHP nin hiç mi hiç suçları, katkıları yok?
İlgili devlet kurumlarının, bürokratların, devletin a....koyan talancı, dolandırıcı, sahtekar, hırsız, fırsatçı, yalakacı işadamlarının hiç mi hiç suçları yok? Biz vatandaş olarak bizlerin de akademisyenlerinde mi hiç mi hiç suçları yok? .....
İlgili devlet kurumlarının, bürokratların, devletin a....koyan talancı, dolandırıcı, sahtekar, hırsız, fırsatçı, yalakacı işadamlarının hiç mi hiç suçları yok? Biz vatandaş olarak bizlerin de akademisyenlerinde mi hiç mi hiç suçları yok? .....
0 yorum: