DIŞ DESTEKLİ BÜYÜK KÜRDİSTAN UĞRUNA TÜRKİYE'DE HAİNLERİN TERÖR EYLEMLERİNE KARŞILIK

24 Şubat 2016 Çarşamba yazildi.


HAİN KALLEŞÇE SALDIRIDA HAYATINI KAYBEDEN VATANDAŞLARIMIZA, ALLAHTAN RAHMET DİLİYORUM, YAKINLARININ, SEVENLERİNİN, BİZLERİN BAŞI SAĞ OLSUN DİYORUM. YARALI VATANDAŞLARIMIZA YÜCE ALLAHTAN ACİL ŞİFALAR DİLİYORUM. 

Dış destekli Büyük Kürdistan uğruna Ülkemizi kaosa sokmak, Türkiye'ye zarar vermek için düzenlen bu gibi hainlerin allahsızların eylemlerinde soğukkanlı davranılmalıdır, paniğe, karamsarlığa, çaresizliğe de gerek yoktur. ( Hayat bu, iyisiyle ve kötüsüyle öylede böylede yaşanılacaktır.) Hele birbirimize, devlet büyüklerine lanet, bela okuma, hakaret etmek, sucu onda bunda aramak, ona buna saldırmak yada bağırıp çağırmak, ağlamak yakarmak biz Türklere yakışmaz. Bu gibi tepkilerle sadece hainleri, allahsızları daha da azdırırız ve sevinçten memnuniyetten zevkten de deliye döndürürüz. Türkiye birlikteliğini koruduğu sürece dünya üzerine çullansa, bana mısınız demez, direnir ve muzaffer çıkar. Geçmişte atalarımızın, daha dün bizlerin dedelerimizin Anadolu’da leş kargalarına ve içimizde barındırdığımız vatan hainlerine, itlerine karşın yokluklar ve zorluklar altında verdikleri mucizevi karşılık bunun güzel bir delilidir.

Her şeyden evvel soğukkanlı davranılması ve hainlerin allahsızların izini bulmak için devlete yardımcı olunmalıdır. Şüpheli her şahıs, her eylem hazırlığı devletin ilgili birimlerine bildirilmesi asil bir vatandaşlık görevidir. Devlet hepimizin devletidir, devletimize sahiplenmeliyiz, devlet varsa bizlerde var devlet yok olursa bizlere yok olacağımızı unutmamalıyız. Hükümetin, bürokratların, görevlilerin hatalarından, sorumsuzluklarından dolayı devlete küsmek bizlere yakışmaz. 

Bu gibi haince kalleşçe allahsızca terör eylemlerinin önceden yer zaman olarak belirlemesi, önlenmesi tüm olanaklara rağmen rağmen imkânsızdır. Fakat Vatandaş olarak bizler devletin güvenlik güçlerine yardımcı olduğumuz takdirde bu tür eylemlerin sayısını ve etkisini azaltılabilir, bu tutumla da teröristlerin eylem ifa cesaretini yıkabiliriz.. Devletin yönetiminden sorumluların da bu gibi terör eylemlerine karşılık günümüzün teknolojik imkânlarından faydalanılması için gerekeni yapmalılar. Makam uçaklarına, helikopterlere, makam lüks arabalarına, rezidanslara, saraylara para kaynak bulan devlet yaşam alanlarının güvenli kontrolü, izleme ve takipi için teknoloji kullanımı içinde para ayırmalıdır. Belli sokakların, meydanların, metro giriş çıkışların kamaralı görüntülü tespitli kontrolü kaçınılmaz olmaktadır. Belli yerlere giriş çıkışlar parmak avuç içi izleri yada göz tespiti ile yapılmalıdır. Hatta tüm araçların otomobillerin seyirleri GMS ile izlene bilinmelidir. (20 sene evvel Almanya’da bir televizyon programında; tespit edilen banka soyguncuların, uyuşturucu tacirlerin uydudan dahi adım adım takip edilerek yakalandıkları haberlerini izlemiştim. Hatta benim şüpheli yabancı bir şahıs olarak, Almanya’da hangi gün hangi saate nerde olduğumun, hangi sokaklardan geçtiğimin kimlerle görüştüğümün takip edildiğini tesadüfen öğrenmiştim. Birkaç kez durdurulup kimlik sorgulamasına tabi oldum ve ihbar üzerine bulunduğum yerde sokakta ne aradığım sorgulanmıştı. Sadece ben değil şüpheli yabancıların benzerini yaşadıklarını biliyorum, Berlin’de aynı enstitüde bulunduğumuz bir yabancı uyruklu gariban master öğrencisi de geç vakitte okul çıkısında bahçede çalıştığım binanın bürosunun hemen yanı başında bir terörist muamelesine tabi tutarak yere ıslak çamurlu zemine yatırmalarını, yerde kelepçelenerek biraz da hırpalanılarak sabaha kadar nezarette sorguladıklarını biliyorum! Yani bu tip güvenlik tedbirleri beğensek te beğenmesek te her ciddi devlette olmazsa olmazdır!) En azından şehirlere giriş çıkışlarda, belli mahallelerde, sokaklarda meydanlarda güvenlik tanı tarayıcı kameraların konulması tabu olarak görülmemelidir. Ve teröristlere yataklık edenlere, destek verenlere ağır cezalar uygulanmalıdır.

Terörle mücadelede Türkiye’de büyük hatalar, ehilsizlikler yapılmaktadır, korkak davranılmaktadır. Teröristlerin üst yönetici kadroları, kilit isimleri, başlar etkisiz hale getirileceğine, zavallı masum, gariban ayaklarla, kandırılmış, beyinleri yıkanmış masum gençlerle enerji harcanıyor!!! TERÖRLE MÜCADELEDE, TERÖRİSTLER SANA ZARAR VERMEDEN VE VEYA SENİ DAGITMADAN, BİTİRMEDEN, YOK ETMEDEN, SEN TÜM İMKANLARINI KULLANARAK TERÖRİSTLERE ACIMADAN, MERHAMET GÖSTERMEDEN SEN TERÖRİSTLERİ YOK ET, BİTİR. (ABD ikiz kulelerin uçaklarla yıkımı ve diğer saldırıların öcünü nasıl aldığını hatırlatmak istiyorum; Sorumlu başları inlerinde infaz etmiştir, dolaylı da olsa destek verenleri bombalamışlardır. neden?

En önemlisi terörden ve teröristlerden devleti yönetenler korkuyorlar.! Bakmayın siz onların (Devleti yönetmeğe kalkışanların) boş buldukları  meydanlardaki ve ekranlardaki laf kabadayılıklarına, atıp tutmalarına, meydan okumalarına, kükreyip ey ile başlayan saçmalamalarına, tehditlerine bunlar sapına kadar korkaktırlar hatta kendi gölgelerinden dahi ödleri patlayacak kadar korkaktırlar. Cesareti olan haddini bilenler güçlüler, tehdit etmeden lafzanlık yapmadan gereğini yerine getirirler, kimsenin ruhu duymadan….

 Süleyman şah türbesinde Türkiye’ye yaşatılan rezillik, korkaklıklarının en bariz ispatıdır. Yunanistan zerrocuların ahmaklıklarından yararlanarak Türkiye’nin dibindeki adacıkları işgal ederek sahiplendiler, fakat ey ile kükreyen tehditler savuranlardan ses seda yok. Bu korkaklık bulaşıcı bir korkaklık olmalı ki, TSK’nın cicili biçili üniformalı mensuplarına dahi bulaşmış, korkaklıklarını demokrasi, hak hukuk devleti ile gizlemeğe çalışıyorlar. (Türkiye’de güvendikleri demokrasi, hak hukuk adalet sistemi birçoğunun hayatını felç ettiğini ve ülkeyi felakete sürüklendiğini görmüyorlar, hala bugün uygulanmayan adaletten, demokrasiden, hak hukuktan saçmalıyorlar.) ……………..

Seçimlerden sonra ertesi gün Türkiye'yi çok daha çetin, kötü günlerin, felaketlerin beklediğini yazmıştım. Ve bunların teröre karşın en ufak başarı şansının olmadığını, zerroculardan zerro cıkar!  Yani sıfır problemcilerden sıfır netice çıkar. Bunu yazmak için insanin ne uzman ne de müneccim olmasına gerek yok, biraz mantıklı düşünmesi yeterlidir.  Zerroculardan, zerrodan gayri ne beklenebilir ki.

Dış destekli Büyük Kürdistan Devleti için de Irak, Suriye'den sonra Türkiye, İran emperyalist devletlerin büyük çıkarları uğruna harcanmak isteniliyor. Batılılara kapılarını açan İran ve Ortadoğu çıkarlar uğruna harcanmak isteniliyor. Bence Suriye’den sonra Türkiye’den önce kaos sırası Petrol ve enerji rezervleri ve dine dayalı toplumsal zayıf bağları nedeniyle İran’a gelecektir. Kürtler İran’ın Şah rejiminden, Bahtiyar rejimine daha sonra dine dayalı Mollalar rejimine geçiş dönemlerinde ortaya çıkan siyasi kaostan yararlanarak umutlanmışlardı. Yurt içi ve yurt dışı birçok eylemlerinde Mollalar bunların üzerine acımasız sert gidince, başlarını yok edince, umutlarını başka fırsatlara sakladılar. Avrupa’nın büyük şehirlerinde İran aleyhinde toplanıp gösteri slogan atmaktan korkar hale getirildiler mollalar tarafından tabi ki! Türkiye, Irak, Suriye gibi ülkelere çevirdiler, büyük başarılar elde etmeğe devam ediyorlar.

……………………..

DrHusso İzmir,18.2.2016 

* Olası verdiğim rahatsızlıktan ve yazı hatalarımdan dolayı sizlerin hoş görünüze sığınıyorum.

Saygılar
DrHusso
19.2.2016

 

*** Tamamda! Peki Türkiye'de yaşanan olumsuzluklardan, kötü gidişattan Devlet yönetiminde varlıkları ve yoklukları belli olmayan Muhalefetin CHP ve MHP nin hiç mi hiç suçları, katkıları yok?
İlgili devlet kurumlarının, bürokratların, devletin a....koyan talancı, dolandırıcı, sahtekar, hırsız, fırsatçı, yalakacı işadamlarının hiç mi hiç suçları yok? Biz vatandaş olarak bizlerin de akademisyenlerinde  mi hiç mi hiç suçları yok?
.....

 

 

0 yorum: