Kutlanacak bayram mı kaldı !

11 Ağustos 2013 Pazar yazildi.


Ülkemizde, birlikte nice sağlıklı, huzurlu, mutlu güzel bayram günleri dileklerimle, sizlerin mübarek ramazan bayramını kutlar, saygılarımı sunarım.

h. ozden

Berlin,09.08.2013

 

·         Bana da ulaşan bazı E-Mailerde, ‘‘Kutlanacak bayram mı kaldı, v.b.’’ biraz kötümser, umutsuzluk görüşleri hakim. Ülkedeki yönetim ile ilgili olumsuz gelişmelere rağmen, ‘’İLERİ DEMOKRASİ’’, ‘‘DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ’’ diye halkla alay edercesine yapılan hukuksuzluklara, kara mizah yargı kararlarına rağmen, ülkenin bölünme ve parçalanma ve kaos aşamasına getirilmesine rağmen, işsizlik ve geçim sıkıntılarına rağmen, Polis devleti yapılaşmasına rağmen… Türkiye’de umutsuz, kötümser olunmamalıdır!!!

Yaşam bu, öylede veya böylede yaşanılacaktır, önemli olan ders çıkarmak, uygulamalı çözün üretmektir, mücadeleye devam etmektir ve en önemlisi birlikteliğin, dayanışmanın korunmasıdır, güçlendirilmesidir ve fırsat eşitliğin korunmasıdır.

 

·         Vuku bulan bazı gelişmeler sayesinde, kendilerini Allah’ın özel kulu, Mahdi, neredeyse ilah sanan bazı makam sahiplerinin, başkanların, amirlerin, kurumların ve sivil toplum örgütlerinin, kendilerini dev aynasında görüp atıp tutan güçlü insanların, bazı siyasetçilerin, patronların boylarının ölçüsünü almalarıdır. Ve bunların birer fos olduklarının, fazla güvenilmez zavallı olduklarının halk tarafından anlaşılmasıdır. Kimin ne olduğunun, gerçek yüzlerin, şahsiyetlerin ortaya çıkması da olumlu bir gelişme olarak görülmelidir.

 

·         TÜRKİYE GÜÇLÜDÜR, BÜYÜK BİR POTANSİYELE SAHİPTİR VE HER PROBLEMİN ALTINDAN RAHATLIKLA KALKABİLECEK BİR ALT YAPIYA SAHİPTİR.

 

 

 

İzninizle kamuoyuna yansıyan bazı haberler üzerine yorumlarımı sizle paylaşmağa tartışmağa sunmak istiyorum:

 

‘‘Acıma gereğini yap, yada acınırsın’’ derler.  Kuvvet Komutanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı zamanında TSK mensupları, rektörler ve diğerleri düzmece ve çarpıtılmış suçlarla iktidar yanlısı polisler, savcı ve hâkimler tarafından tutuklanırken gereken yapılsaydı, onlara sahip çıkılsaydı, en azından adil ve hukuk kurallarına göre davranılmasını isteseydi; bu komik bir o kadar trajik olaylar yaşanmazdı. Yobazlara ve PKK ya sivil darbe yapma imkânı verilmezdi, mevcut iktidarla Türkiye bölünme ve iç savaş felaket aşamasına gelinmezdi.    Yurt dışında ve karargâhlarda görevlerde bulunmak, dil bilmek askeriyede sökmez, dağlarda erlerin basında çarpışmak ve cesaret, yürek ister. Bence o rütbeleri hak etmedi, TSK ya ve ülkeye zarar vermiştir.

TSK nın başkomutanı Cumhurbaşkanıdır, Kuvvet komutanları ve Genel Kurmay Başkanlığı  Hükümet Başbakanına bağlı olduğuna göre  bunlarda görevi ihmal ve suiistimalden bu davalarda hesap vermeleri gerekmekteydi. Aynı şekilde eski genel kurmay başkanları Büyükanıt ve Özkök paşalarda aynı suçlara iştirakten tutuklanmalıydılar!  ‘‘BAŞKANLARIN, YÖNETICILERIN, MAKAM SAHIPLERININ, ÜSTLERIN EN ÖNEMLI GÖREVLERINDEN BIRI; KENDISINE BAĞLI, SORUMLULUK ALANI IÇERISINDE ÇALIŞAN BIRIMLERIN, ŞAHISLARIN YASALARA VE KURALLARA UYGUN ÇALIŞMALARINI SAĞLAMAK VE GÖZETMEKTIR. BILEREK VEYA BILMEYEREK YASALARA KURALLARA AYKIRI, SORUMSUZ, KEYFI HAREKET EDENLERI TESPIT ETMEK, YARGIYA SUNMAKTIR. BIR DIĞERI ISE; BULUNDUĞU KURUMUN, IŞYERININ, BIRIMIN ÇIKARLARINI GÖZETMEKTIR, ZARARA SOKMAMAKTIR.  BAŞKANLARIN , AMIRLERIN; HABERIM YOKTU, İNISIYATIFIMIN DIŞINDA VB MAZERETLER DIKKATE ALINMAMALIDIR‘‘.

‘‘Türkiye´de yargı bağımsızdır’’ sözüne kargalar dâhil, meydanı boş bulan sıçanlar dahi gülerler. Başbakan ben devletin savcıyım diye kamuoyunda herkese meydan okuyabiliyorsa, ilgili bakanlar başta adalet bakanlığı, hükümet güdümlü cumhuriyet savcılarını ve hâkimleri belirliyor, atıyorsa; o ülkede adil hukuktan ve bağımsız yargıdan, demokrasiden bahsetmek saçmalıktır. Sayın Başbakanın Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkındaki olumlu görüşlerini de pek samimi bulmuyorum. Ağzından çıkan her söz, neredeyse kanun gibi işlem görürken, yargıda dikkate alınmaması ile akla başka sorular geliyor. hükümet dışarıdan güdümlümü yönetiliyor.

ÖMÜR BOYU DEVLETE HİZMET ETMİŞ, KUVVET KOMUTANLIĞI VE ORDU KOMUTANLIĞI, GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI GİBİ ÖNEMLİ VE EN ÜST MAKAMLARDA SORUMLULUK ALARAK GÖREVLERİNİ BAŞARI İLE ÜSTLENMİŞ İNSANLARIN TERÖR ÖRGÜTÜ KURMAKLA, YÖNETİCİLİKLE VE TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYELİKLE SUÇLAMAK, DEVLETE İHANET ETMESİNİ AKLA SIĞDIRANLARIN SAĞLIK KONTROLÜNE GİTMELERİ ÖNERİLİR. ONDAN ÖNCE BEŞERİ DÜNYA GÖRÜŞLERİ, GEÇMİŞLERİ, İRTİBATLARI, ASIL MAKSATLARI ARAŞTIRILMALIDIR.

DEVLETİN, KURUMLARIN MAKAMLARI KİŞİLERİN EGOLARININ, KİŞİSEL ÇIKARLARININ TATMİN EDİLDİĞİ, YASAMA YÜRÜTME ORGANLARI DEĞİLLERDİR, 

·         Türkiye’ de her vatandaş özellikle eli kalem tutan olup bitenler hakkında kendi görüşlerini düşüncelerini internet ortamında çok kişiye ulaşacak şekilde paylaşıma tartışmağa korkmadan, çekinmeden, utanmadan sunmalıdır. Bu alanda birilerinin eline terk edilmemelidir. İktidar yanlısı yorumlar, birileri tarafından, parti tarafında yönlendirilerek bütün gazete haberlerinde yer almaktadır. Bu yorumların kamuoyu oluşmasında ve vatandaşların oy vermelerinde etkisi küçümsenmemelidir.   

0 yorum: