YOKSULLUK, YOLSUZLUK, YASAKLAR, 3Y ile mücadele..

11 Ocak 2014 Cumartesi yazildi.


YOKSULLUK, YOLSUZLUK, YASAKLAR DENİLEN 3Y,  
İle Mücadele; Yönetime Özgü Söylenenlerle Yapılanların Gerçek Göstergesidir


İşin kötüsü nedir biliyor musunuz ?  -          DEVLET YÖNETİMİNDE MİLYARLAR DEĞERİNDE YOLSUZLUK, RÜŞVET OLAYLARI, OLAYLARI ÖRT BAS ETMEK İÇİN YAPILAN HUKUKSUZLUKLAR V.B.  OLUMSUZ İCRAATLARI NEDENİYLE İSTİFA ETMESİ GEREKENLERİN, HALA HALKIN KARŞISINA ÇIKIP DEMOKRASİDEN, HAK HUKUKTAN, MAĞDUR EDEBİYATINDAN KONUŞUYOR OLMALARIDIR

!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
 
YOKSULLUK, YOLSUZLUK, YASAKLAR DENİLEN 3Y, Hakkında

 

YOKSULLUK, YOLSUZLUK, YASAKLAR DENİLEN 3Y İLE MÜCADELE DENİLMİŞTİR, Sonuç ortada!  

İşin kötüsü nedir biliyor musunuz ?

-          DEVLET YÖNETİMİNDE MİLYARLAR DEĞERİNDE YOLSUZLUK, RÜŞVET OLAYLARI, OLAYLARI ÖRT BAS ETMEK İÇİN YAPILAN HUKUKSUZLUKLAR V.B.  OLUMSUZ İCRAATLARI NEDENİYLE İSTİFA ETMESİ GEREKENLERİN, HALA HALKIN KARŞISINA ÇIKIP DEMOKRASİDEN, HAK HUKUKTAN, MAĞDUR EDEBİYATINDAN KONUŞUYOR OLMALARIDIR. 

Meselenin daha da kötüsü nedir biliyor musunuz?

-          GİYECEK DONLARI VE YİYECEK LOKMALARI OLMAYANLAR TARAFINDAN BUNLARIN HALA ALKIŞLANMASIDIR, TAPINILMASIDIR!

……………………

KAMUOYUNA YANSIYAN MİLYARLAR DOLAR BOYUTUNDAKİ YOLSUZLUKLAR, HIRSIZLIKLAR, GÖREVİ SUİİSTİMALLER, İHMALLER KARŞINDA HÜKÜMET YETKİLİLERİN SÖYLEMLERİNE, HERHALDE KENDİLERİ DE İNANMIYORDUR!

Haftalardır gündemde bulunan milyar dolar boyutundaki yolsuzluk, rüşvet olaylarının; sözde çok başarılı hükümet ve hükümet başkanına karşın, milli iradeye karşın iç ve dış şer güçlerinin tertiplediği ne bir komplo, nede bir darbe teşebbüsü olmadığını kendileri de iyi biliyorlardır.

Yani ne cemaatin nede iç ve dış şer güçlerin hükümete karşın bir darbe girişimi olarak ne önceden nede sonradan planlanmamıştır. İşin aslı! Milyarlar dolar değerindeki yolsuzluk, rüşvet olaylarının dan bir şekilde haberdar olan ve takip eden bir vatandaş yasal olarak çok yüklü bir ihbar ödülünü almak için çok önceden, yaklaşık bir sene evvel devletin ilgili kurumlarına, hükümet başkanına belgeleri ile birlikte ihbar etmiştir. Vatandaş devletten umduğunu bulamayınca ve ödül hakkını kaybetmemek için yolsuzlukları medya aracılığı ile kamuoyunun bilgisine sunmuştur. Ve bundan sonra kıyamet kopmuştur

Devletin ilgili kurumları, yargı bu milyarlar dolar boyutundaki yolsuzluklara el atınca, ve bir ucu hükümete, hükümet başkanına da  uzanınca  hem suçlu hem de güçlü misali olay ustaca önce cemaatin, daha sonra iç ve dış şer güçlerin kendilerine karşın, milli iradiye karşın bir darbe teşebbüsü olarak nitelendirilip yolsuzluk ve rüşvet olayları saptırılmağa çalışılıyor. Hükümet olanaklarını ve kendine bağlı medyayı, iş adamlarını, partilileri devreye sokarak yine mağdur edebiyatı ile görevi suiistimalleri, ihmalleri, yolsuzlukları; yaklaşan seçimler için kendi lehlerine kullanmak gayreti içerisindedirler.……….

…………………………….

Yolsuzluk, görevi suiistimaller, ihmaller ve benzeri olumsuz icraatlar nedeniyle hükümet üyeleri istifa ediyor ya da ettiriliyorlarsa; hükümet üyelerini seçen ve onların icraatından sorumlu hükümet başkanının da istifa etmesi, yargıya hesap vermesi gerekiyor.  Demokrasi kültürü gelişmiş ülkelerde ve hukukun bulunduğu demokratik devletlerde geçerli olan bir uygulamadır.  Türkiye gibi ülkelerde ise; hukuk ve çağdaş bir devlete yakışmayan uygulamalar söz konusu olur maalesef….

…………………………………

Batı Demokrasilerde bu gibi görevi suiistimallere yolsuzluklara neden olan, göz yuman siyasilerin, hükümet yetkililerinin kamuoyunda konuşacak ne yüzleri nede fırsatları olurdu.  Türkiye de ise devleti batıranlar hala el üstünde tutuluyorlar, konuşturuluyorlar, alkışlıyorlar, öl, öldür de ölelim öldürelim diye ekranlarda naralar atarak ve büyük bir marifetmiş gibi poz veriyorlar. …..

…………………………

Hükümetin görevi suiistimallerine, yolsuzluklarına, keyfiyetlerine v.b. olumsuz icraatlarına karşın vatandaşların, toplumların haklı demokratik tepkileri, gösterileri, eylemleri, protestoları, ne zamandan beri hükümete karşın darbe teşebbüsü, uluslararası komplo, milli iradeye suikast, yargı darbesi  v.b. olarak lanetlenmektedir.

Hükümetin görevi suiistimallerine, yolsuzluklarına, keyfiyetlerine v.b. olumsuz icraatlarına karşın devlet kurumlarının harekete geçerek görevleri ifa etmeleri,  ne zamandan beri hükümete karşın darbe teşebbüsü, uluslararası komplo milli iradeye suikast, yargı darbesi v.b. olarak lanetlenmektedir…..

…………………………………

Türkiye de süre gelen süre gelen devlet yönetimindeki olumsuzlukların sorumlusu hükümet kadar, gerekeni yapmaktan aciz kalan muhalefettir.  Mevcut muhalefet sürdükçe hükümet önümüzdeki yerel ve genel seçimleri tekrar acık farkla kazanır….

Muhalefet mevcut hükümetin yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık, talan, kayırma, hortumlama gibi yolsuzluklar adi suçlara ait görevi suiistimaller ve ihmallerde ve diğer siyasi, yönetim olumsuz icraatlarını ekranlarda halka şikâyet etmekten, halka dert yanmaktan ziyade asıl görevi bunlara karşın neler yaptığı, uygulamaları ve elde ettiği neticelerdir. Yasal yollardan elde edemediği sonucu, karşı tarafın anlayacağı dile ve yola başvurma cesaretini, riskini de alabilmelidir. Gereğinde meclisten dışarıya çıkıp, halka gitmelidir, meydanları halkla partililerle doldurmalıdır, halk kitlelerini organize edip karşı tarafa karşın bir güç oluşturmalıdır. Yönetim keyfine göre ve kendi çıkarlarını ön plana çıkarıp muhalefeti takmıyorsa, muhalefetten korkmuyorsa, yasaları çiğniyorsa; muhalefette mevcut yönetimi takmamalıdır, ona karşın mücadelede korkmamalıdır, partilileri ve halkı kazanarak, ikna ederek despot rejimin üzerine amansız gitmelidir.  Gezi olaylarında kalabalık halinde partililerle halkın gençlerin yanında polislerin hükümet yandaşlarının şiddetine karşın yer almaktan çekindiler, korktular….

Milyarlar dolar boyutundaki yolsuzluk, rüşvet olaylarında hükümetin istifası ve hesap vermesi için gerekeni yine yapmaktan aciz, korkak davranmışlardır. en azından muhalefet hükümet istifa edinceye kadar Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya gibi büyük şehirlerde meydanları partililerle doldurup hükümet istifa ve hesap verinceye kadar ayrılmamayı göze almaları gerekiyordur. Devleti ele geçiren ve keyiflerince ve terör estirerek, insanları mağdur ederek devleti yöneten despot rejimlere karşın birlik içerisinde eylemlerle mücadele edilmelidir.

 Hükümetlerin yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık v.d. olumsuz icraatları muhalefet ve dış güçler tarafından hükümete karşın bir koz olarak değerlendirilir. Bu uygulama devlet yönetimin doğasında mevcuttur

.………………………………………..

 

Her ne hikmetse, Türkiye de hükümetler hep cağ atladık, bize gıpta ile bakıyorlar, v.b. derken,  sebep oldukları enkazlarını başkalarına mal ederek ve yedi sülalelerini yedi nesil zengin ederek giderler.  Atatürk Türkiye sinin temelleri o kadar sağlam atılmış ki, bu güne dek her türlü darbelere, yolsuzluklara suiistimallere karşın direnmiştir, yıkılamamıştır. …..

…………………………………….

- Hedef Tayyip Erdoğan, vurun kahpeler - ! Sıradan sokaktaki bir vatandaşın sağlıklı kişiliğine yakışmayan bu sözü söyleyen, Türkiye de bir milletvekili hem de bir anayasa profesörü Sayın Burhan Kuzu ya aittir.  Çok yazık! Bu zihniyetin hazırlayacağı yeni anayasayı siz düşünün!  Bir akademisyen bilim adamı kişilere, hükümet başkanına kulluk, biat etmek, yaranmak, yalakalık etme yarışı içinde bulunmamalıdır.  Doğruları, gerecekleri tespit edip haberdar etmekle aslında ülkeye, kurumuna, hükümet yönetime, partisine çok daha faydalı olur görüşündeyim.

Örnegin, benim ne mevcut hükümetle, ne hükümet üyeleri ile, ne  hükümet partisi ile nede hükümet başkanı ile alıp veremediğim yoktur. Ne bir örgüte, ne bir cemaate, ne bir  tarikata ne de partiye ne üyeyimdir  ne de bağlılıyımdır.  Allaha Şükürler olsun kimseye de diyet borcum yoktur ve aklımla da zorum bulunmuyor.

Benim Partim, benim çıkarım, benim meselem, benim geleceğim; Türkiye dir; Türkiye nin gelişmesidir, güçlenmesidir, zenginleşmesidir, vatan bütünlüğün korunmasıdır, laik demokratik çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin sonsuza dek varlığıdır, Türkiye’nin geleceği hepimizin geleceğidir. Türkiye’nin geleceği sıradan her vatandaşı ilgilendirir ve etkiler ve Türkiye nin geleceği ile her Türk vatandaşı sorumludur! Türkiye, Atalarımızın bizlere bir emanetidir, mirasıdır, emanete hıyanetlik olamaz. Türkiye emaneti, mirası bizden sonra gelecek nesillere daha gelişmiş şekilde devredilmelidir, erdem olan budur. Kısaca, Türkiye varsa bizler varız.

………………………………………….

DEVLET YÖNETİMLERİNDE ORTAYA ÇIKAN SİYASİ, EKONOMİK KAOSLARIN, DARBELERİN EN ÖNEMLİ NEDENİ NEDİR BİLİYOR MUSUNUZ!

-          DEVLET YÖNETİMİNDE SÖZ SAHİBİ OLANLARIN İHTİRASLARI VE EHLİYETSİZLİKLERİDİR; ÜLKENİN ÇIKARLARINDAN ZİYADE KENDİ ÇIKARLARININ ÖN PLANA ÇIKMASINDANDIR.

……………………..

Hükümet, hükümet başkanı dalkavuklar, danışmanlar çevresinden sıyrılıp Türkiye deki hoşa gitmeyen gerçeklerle karşılaşmasında yarar vardır diye düşünüyorum.  Hükümete ve hükümet başkanına en büyük zarar, danışmanlarındandır! Danışmanlarının araştırılmasına gerek yoktur, tipleri ve kamuoyuna yansıyan sözleri, Ekrandaki konuşmaları onları ele vermektedir.

Türkiye cağ atlamıştır, dünyada ekonomik ve siyası güç haline gelmiştir, evvelki yönetimler tarafından devredilen boş kasalar dolmuştur, bizden evvelkilerin bıraktıkları borçlar ödenmiştir,  demokraside, insan haklarında, yargıda çok büyük reformlar gerçekleştirilmiştir, Ülkeyi TSK nin vesayetinden kurtardık, Askeri darbe olasılığını ebediyete gömdük, askeri disipline ettik, yuları elimize aldık, PKK terörünü bitirdik, insanlar ölmüyor, şehit cenazeleri kalkmıyor, analar ağlamıyor, Türkiye hızlı büyüme oranları ile  süper güç haline gelmiştir, bu nedenle Türkiye’nin büyümesini istemeyen dış ve ic güçler hükümete karşın darbe girişimleri, komplolar hazırlamaktadırlar ve benzerleri laftan öte değildir, gerçekle ilgisi yoktur! Keşke olsa, ben yanılmış olayım. …….

…………………………………

Belli bir azınlık cevre bu hükümet sayesinde kısa sürede hak etmedikleri servete, makamlara kavuşmuşlardır. Türkiye aşırı borçlandırılmıştır. Türkiye dışa daha fazla bağımlı hale gelmiştir. Türkiye de toplum ayrıştırılmıştır. Türkiye de ekonomik cıktı değerleri çarpıtılmaktadır, örneğin enflasyon, işsizlik açıklanan değerlerden kat, kat daha fazladır. Türkiye de gelir getiren üretken istihdam yaratan sanayi, hizmet yatırımları yerine, kaynak tüketici yatırımlar (lüks konutlar, alışveriş merkezleri, v.b.)  kısıtlı kaynaklar kullanılarak ve borç paralarla, yurtdışı sermaye ortaklıkları ön plana çıkmıştır. PKK-Terörüne karşın prim verilmiştir. Gelecekte dine dayalı devletin hazırlıklarına girişilmiş.  Diş politika hatalar yapılmaktadır öyle ki son zamanlarda Suriye dahi Türkiye yi takmıyor! TSK yıpratılmıştır, komutanlar demokrasiye, adalet sistemine olan inançları  saygınlıkları ve iyi niyetlerinin kurbanı olarak gestapo tipi  bir  örgütün düzmece suçlarıyla ile tutuklanıp ömür boyu hapse mahkum edilmişlerdir. Hükümet başkanının ve Cumhurbaşkanının sorumluğu altında görevlerini ifa eden kuvvet komutanları ve genel kurmay başkanı yargılanıp ömür boyu hapse mahkum edilirken, hükümet başkanından ve cumhur başkanından hesap sorulamıyor.  Hükümete karşın olan, hükümetin icraatlarından endişe duyan, memnun olmayanlardan tanımış etkili insanlar düzmece suçlarla mağdur edilmiştir. Devlete ve adalete, yargıya olan güven sarsılmıştır. Hükümet bağlı gestapo tipi emniyet, savcıları takmıyor, Beybabası güçlü zanlı, savcıyı cildiye almıyor, ifade vermeğe dahi gitmiyor. Rüşvet ve yolsuzluklar üzerine görevleri nedeniyle gidenler hükümet tarafından ağır eleştiriliyor, yer ve makamlarından ediliyorlar, pasifleştiriliyorlar. Genel Kurmayın Kozmik odasına girenler, sınırda ne amaçla yüklü olduğu belirsiz sınırdaki bir TIRa yaklaştırılmıyorlar………..  

Sonrada büyük Türkiye den, Demokrasiden, insan haklarından, bağımsız yargıdan utanmadan söz ediyorlar. Önce insan, Vatandaş diyorlar, sonrada insan gibi davranan vatandaşı yok ediyorlar! Devletin kurumlarını sorumluluğa, göreve davet ediyorlar, sonrada sorumluluk itibarı ile görevlerini yapmak isteyenlerin önünü kesiyorlar, görevden alıyorlar, pasifleştiriyorlar, kamuoyunda fanatiklerine hedef gösteriyorlar. Onlar için memurların, atanmışların görevi sorumlulukları hükümete karşın olanların üzerine gidilmesidir, hükümetin yolsuzluklarını, görevi suiistimallerini örtbas etmektir. ...

……………………………….

Örneğin, Türkiye’de ekonomi o kadar iyi ki, kişi başına düşen milli gelir o kadar artırılmış ki….

yahu, onu bunu bırakın, bir öğretim üyesi olarak İzmir de ben ayın sonunu getiremiyorum, hala cepten yiyorum. Türkiye de gerisini bırakın!

İnsanları ömür boyu yarı aç, yarı boğaz tokluğuna çalıştırarak, post modern sömürerek kendileri ile birlikte  yedi sülalelerini ve nesillerini zengin ediyorlar. Uzun süren cok sıkıntılı gecen bir çok özverili işlevden, fedakârlıktan sonra öğretim üyesi olarak aldığım maaşla geçinemiyorum dediğinde, onları Allah geçindirsin bunu bile hak etmiyorlar diye de ala geçerler. Fakat kendileri, yalakları utanmadan aldıkları aylıklarla, avantalarla, rüşvetlerle geçinemiyoruz deyip kendilerine bir gecede şip şak zam yapıyorlar. Çalışanların, emeklilerin çok düşük maaşlarına zam için kaynak yok diyorlar,    yoksullar için devlete para yok diyorlar. Fakat kendi evlerinde, saklı kaslarından taşıdıkları milyarları karton kutularında dikkat çekmemek için depoluyorlar….

Öğretim üyeliğinin, polis memurluğu kadar ne maddi neden manevi değeri bulunmayan Türkiye de hala birilerin güvenli gelecekten, bilim teknolojiden bahsetmeleri saçmalığın dakikasıdır. Bilim teknoloji geliştireme uygulama teşviklerinde dahi yolsuzluk rüşveti, ahbap çavuş ilişkilerini, partizanlığı getirmişlerdir. Suya sabuna dokunmayan, bana dokunmayan bin yaşasın diyen o havali, takım elbiseli,  burunlarından kıl aldırtmayan profesörlerden den ses seda yok. Tek becerdikleri birbirleri ile uğraşmak, birbirlerinin akademik kariyerlerini engellemek. Bu nedenle aldıkları maaş bunlara çok deniliyor. Üniversiteler ülkenin güvenli ve zengin geleceği için olmazsa olmazlardandır, Üniversiteler hiçbir partinin maşası olmadan, aktif siyasete bulaşmadan tarafsız, önyargısız, korkusuz ülkenin, devletin, halkın çıkarları adına eğitim, öğretim ARGE faaliyetleri yanında ülke sorunlarına da eğilmelidirler, görüşlerini kamu oyuna, devletin ilgili kurumları ile paylaşmalıdırlar. ….

…………………………………………………………

FARKLI DÜNYA GÖRÜŞÜNDE OLANLARI, BİZLER GİBİ DÜŞÜNMEYEN, HAREKET ETMEYENLERİ KAMU OYUNDA AŞAĞILAMAKTAN, İFTİRA ETMEKTEN, HAKARET ETMEKTEN, MAĞDUR DURUMA DÜŞÜRMEKTEN KAÇINMALIYIZ. TÜRKİYE DE BİZLERİ BİRLEŞTİREN; ÜLKEYE, VATANA, DEVLETE, İNSANLIĞA, İSLAM DİNİNE, DAHA YARARLI OLMALIDIR. BU TUTUM HEPİMİZİN YARARINADIR. TÜRKİYE VARSA, BİZLER DE VARIZ. ….

……………..

Demokrasi devlet yönetimlerinde dikkate alınması gereken temel hususlardan bazısı;

·         Devlet yönetimi mekanizmasında dengeler kuvvetler aykırılığı ile sağlanır seçilmişler yanında belli kriterleri sağlayıp atanmışlarda devlet yönetiminde sorumluluk sahibidirler.

·         Halkın oy çokluğu ile iktidara talip olan hükümetler, geçici bir süre devlet yönetimini üstlenerek, mevcut yasalar yönetmelikler çerçevesinde, ülkenin içte ve dışta çıkarlarını savunmak, korumak ve daha da geliştirmek, zenginleştirmek için yükümlüdürler. Kendi çıkarları doğrultusunda devletin temel yasalarını değiştirme, hiçe sayma hakları yoktur.

·         Halkın oy çokluğu ile iktidara talip olan, geçici bir süre devlet yönetimini üstlenen hükümetlerin ağır görevi suiistimallerinde gelecek secimler beklenilmeden yasalar ve yönetmelikler çerçevesinde  hesap sorulmalıdır, yargılanmalıdırlar

·         Astın görevi suiistimallerinde ve ihmallerinde üstlerde, makamlarda sorumlu tutulmalıdır, verdikleri maddi ve manevi zararın hesabı kendilerinden telafi edilmelidir.

·         Ülkenin menfaatleri doğrultusunda oy çokluğu ile kabul edilen devletin yasalarına, yönetmeliklerine her vatandaş tarafından uyulması zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi halde ülkede huzursuzluk, isyanlara, kaosa davetiye çıkarılır…

·         Devlet yönetimin saygınlığı adına fırsat eşitliği sağlanmalıdır…..

Despot devlet yönetimlerin yoksulluğuna,  yolsuzluklarına, yasaklarına karşın tek bir çözüm yolu vardır,  oda ölümüne eylemdir, isyandır.

……..…..

.

Bu gibi konular siyasiler tarafından, muhalefet tarafından gündeme getirilip tartışılmalıdır, halk bilgilendirilmelidir.

DrHusso
İzmir,5.1.2014
 

0 yorum: